♤ 24 ♤

2.6K 247 23
                                    

"Sana neden geldin dedim?"

" Jongin ben.."

KyungSoo tutuşan bir tartışma başlamadan ikiliyi yalnız bırakmak için hareketlendiğinde Jongin bileğinden tutarak onu durdurdu.
Kadının gözleri önünde parmaklarını birbirine kenetlerken gözleri kadar kararlı sözleri ile yineledi.

" Neden geldin?
Hani her şey bitmişti.
Hani benden artık hoşlanmıyordun.
Hani sana olan ilgim sadece eğlenceliydi ve eğlencesi de artık bitmişti."

KyungSoo Jongin'in dilinden döküldüğüne inanamadığı sözlerle gözleri hayretle büyürken soğuyan ellerini daha sıkı tuttu Jongin .

" Jongin, biliyorum bana kızgınsın.
Ama buraya geçmişte yaşananlar için değil, senden yardım istemeye geldim."

" Arkadaş olduğumuzu sanmıyorum."

" Jongin lütfen.
Senden başka kimseden isteyemem bu yardımı.
Kız arkadaşlarımdan ve Mark'tan bile önce sana geldim."

" Çünkü hiçbiri benim kadar saf değil."

" Jongin lütfen."

Jongin unuttuğunu sandığı güzel yüz ve bir zamanlar içini ısıtan ses ile geçmişi kalbini ilk günkü sızıyla sızlatınca yanan gözleri ile kenetlendiği ele daha sıkı tutundu.

" Ne istiyorsun?"

" Biliyorum bu çok saçma olacak, geçmişte yaşananlardan sonra ama mecbur kalmasam kesinlikle böyle bir şey istemezdim."

" Ne istiyorsun, Nancy?"

Kadın Jongin'in yükselen sesi ve daha da düşen başı ile konuştu.

" Bir süre sende kalabilir miyim?
Çok kısa bir süre.
İşlerimi yoluna koyana kadar.
Senden başka güvenebileceğim kimse yok. Biliyorum senden böyle bir şey istemem çok saçma.
Benim için de çok zor, geçmişte sana yaptıklarımdan sonra senden böyle bir iyilik istemek."

KyungSoo yabancı kadın kadar yabancı olduğu mevzuya rağmen diğerinin çaresizliğini görünce elini tutan eli şefkatle okşarken kesişen gözlerinden izin istedi.

Jongin bocalamasına rağmen sevdiği gözlerdeki merhamet ile kadının isteğini kabul etti.

"En fazla bir hafta.
Daha fazlasına tahammül edemem.

Misafir odası solda.
Oraya geçersin.
Mümkünse gözümüze çok görünme."

Kadının gözlerindeki hayal kırıklığını buruk gülümsemesinde de yakaladığında kalbinin onu kapıda ilk gördüğü andaki gibi daraldığını farketti KyungSoo.
Jongin'in kadına bir kere bile bakmadan kendisini odasına sürüklemesine izin verdi.

Odaya girip kapı kapandığında Jongin'in kendisine sıkıca sarılması ile göğsü sıkışmıştı.

" Seni seviyorum.
Seni çok seviyorum.
Seni daha çok sevmek istiyorum.
Ve seni daha çok seveceğim.
En çok seni seveceğim.
En güzel seni seveceğim.
Söz veriyorum KyungSoo.
Ne olur sen de benden vazgeçme olur mu?
Ne geçmişteki hatalarım ne de gelecekteki yanılsamalarım için asla benden vazgeçme olur mu?
Bana sözler ver .
Sevgiye seninle yeniden inanmışken,
onun gibi beni bırakma."

KyungSoo nefesini zorlayacak kadar kendisine sıkıca sarılmış adamın göz yaşlarından sıyrılıp kendisine ulaşan sözleri ile kalbinin adımlarını yavaşlatması canını yakıyordu.

Söz vermekten ötesine çoktan geçmişlerdi, birbirlerinin kalbine doğru aldıkları yolda.

Diğerinin tutuşunun izin verdiği ölçüde kollarını beline sardı.
Elleri ulaştığı yerde yavaş yavaş gezinirken, beklenen sözleri verdi.

" İstesem de istesen de bırakamam seni. O sözleri kalbim ve bedenimle çoktan verdim sana.
Çünkü seni seviyorum.
Çünkü beni seviyorsun.
Geçmişinle değil benli geleceğinle ilgileniyorum.
Benden gitmedikçe senden gitmem birtanem."

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Yessı minnadesu 😊

Sağ köşenin orta yerinden kucak dolusu Jagiya'lar efenim 😊

Ben bu bölümü yazalı nerdeyse bir ay olmuş.
Neden yayınlamamışsam :")

Bu hikayeye nasıl başladığımı ve şimdiyi düşünce epey can yakıyor aradaki fark.
Bu hikeyeye Chicago konserindeki momıntların etkisi ile başlamıştım
KaDi Amerika'da epey cesur momıntlar veriyordu.
Şimdi nasıl da birbirlerinden sakınıyorlar 😢
Ama şu poz 😈


"Bu penguen adam benim tırrekler
Herkes bilsin bu adam benim
Başlarım $M ine oyununa
Seviyorum uleen "
pozu 😆😅😂

Yeni bölümlerde görüşmek üzere Jane minna 😊
Jagiya kalınız efem 😈

Başkent ChicagoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin