8.BÖLÜM
Bu kahrolası elbisenin içinde nefes alamıyordum.Allah kahretsin,kuyruğuma mı bastım.Telaşla üzerimi kontrol ettim ve piste doğru yürümeye başladım.Jane henüz çıkmamıştı.Ama ben hazırdım,hazırdım değilmi.Derin bir nefes aldım ve etrafa bakındım.Misafirler yavaş yavaş gelmeye başlamıştı.Bu geceyi bir an önce atlatmak istiyordum.Sonra yarın her şey yoluna girecekti.Bu düşünceye sıkı sıkı tutundum.
Kapıda misafirleri karşılayan aileme doğru ilerlerken birinin beni takip ettiğine yemin edebilirdim.Allah'ım yarabbim iyice paranoyak oldum.Annemi gülümseyen yüzle Hale teyzenin yanında gördüğümde kimse bir sorun olduğunu anlayamazdı.Hafifçe kızaran yanaklarından sinirini tek farkeden ben değildim.Babamda bu yüzden gergin olmalıydı ki sürekli gravatını çekiştiriyordu.Tam onların yanına gidebilmek için adımı atmıştım ki.Onu gördüm.Şık bir takım elbisenin içinde yeşil gözlerini bana dikmiş dikkatle bakıyordu.
"Lanet olası."diye mırıldandım.Burada ne işi vardı.Bu adam ne yapmaya çalışıyordu.Gidip o düzgün suratını dağıtmak istedim.Daha ne kadar kalbimi kırabilirdiki.Tam bana doğru gelmek için adım attığında elimde olamdan bir adım geriledim ama o aniden durdu.Başını hafifçe yana çevirdiğinde karanlık görgelerin içinde onu gördüm.Elini Yiğit'in omzuna atmıştı ve onu durdurmuştu.Gözgöze geldik ve bana göz kırpıp onu karanlığın içine çekti.Her ne kadar üzerimden büyükbir yük kalkmış olsada Allah kahretsin asıl bu adamın burada ne işi vardı.Sakinleşmek için derin derin nefes almaya kalktığımda annemin tatlı sesini duydum.
"İyimisin hayatım."Ona baktığımda endişe ile beni süzdüğünü gördüm."Sanırım elbisem bir beden küçük."dedim.Daha fazla üzülmesini istemiyordum.Şaşkınlıkla gülümsedi."Bir an bayılacaksın sandım."dedi.Ona bakıp gülümsedim."Ben mi?O kadar aciz değilim anne.Meraklanma."Bana gülümsedi."İşte benim kızım."dedi.Kesinlikle iyi değildi.Bu gece bu sözü üçüncüye söylediğini varsayarsam.
Orkestranın eşliği ile Jane ve Murat piste gelirken tüm davetliler gelmişti ve bende ailemle masama yerleşmiştim.Jane tüm güzelliği ile nişanlısnın kolunda gelirken bir yandan çılgınca onları alkışlıyor diğer yandan etrafı kesiyordum.Nereye kaybolmuştu bunlar.Ardından annem seslendi. "Tatlım,piste çağırıyorlar.Dans edeceğiz.Sen iyisin değil mi?"Minnettarlıkla anneme baktım.
"Git ve gecenin keyfini çıkar anne ben oldukça iyiyim."O anda kavalyesiz olmamdanda endişendiğini biliyorum.Neredeyse tüm dişlerimi göstererek gülümsedim.Anne ve babam görevlerini yerine getirmek üzere ayaklandığında başımı sağa sola çevirerek daha fazla etrafı incelemeye başldaım.
"Benimi arıyorsun tatlım."Onun ahenkli sesini duyduğumda inanamadım ve hemen başımı çevirdim.Mavi gözlerle karşılaşınca kafamın içinde sesler duymadığımı anladım ve ardından kaşlarımı çattım.
"Nereye kayboldunuz?"Dudakları kıvrılarak o değişik gülümsemesini takındı.
"Beni aradığını biliyordum."dedi fısıldayarak.
"Ona ne yaptın?"dedim.Kaşlarını alayla kaldırdı ve hızla elimi tuttu.
"Hadi benimle dans et."dedi.Gecelerin prensi gibi sürekli siyah giyiniyordu.Siyah smokinin içinde oldukça şıktı ve ben ona karşı koyamadan beni piste sürükledi ve kollarının arasına aldı.O değişik kokuyu aldım.
"Burada ne arıyorsun."dedim sinirle.
"Gülümse tatlım,düğünün içine ediyorsun."dedi alayla.Ah kahrolası ahmak!Sinirle gülümsedim.
"Soruma cevap ver."dedim sıkılı dişlerimin arasından.Bana bakıp gülümsedi.
"Sürekli soru soruyorsun hangisini cevaplamalıyım."Topuklu ayakkabımı kaldırdım ve topuğu ile ayağına bastım.Bir inilti çıktı dudaklarından.