Bölüm 21

7.6K 614 2
                                    


21.BÖLÜM

Gerçektende dediğini yaptı.1 haftadır ortalıkta yok ve bense bunu yaptığıma inanamıyorum ama şirketin önünde içeri girip girmemekle tereddüt ediyorum.

Ailemin yanında geçirdiğim zaman bana iyi geldi.Annem ve babam benim her şeyim.Hiç bir şey sormadılar yada beni zorlamadılar.İşe dönmek benim kararım ama yinede ne yapacağımı bilemiyorum.Aslında önce kalacak bir yere ihtiyacım var.

Jane her an balayından dönebilir ve ailesi ile yaşadığı evden eşyalarını alıp kapatacak.Jane evlendiğinde annesi İzmir'e geri döndü ve benim o evde kalma sürem azalmak üzere.Pekala,ev tutabilmek için bu işe ihtiyacım var.Ama Aleksi ile sürekli dip dibe olmak beni gerçektende gerecek.

Ozaman plan 1 önce bir ev bulacağım,plan 2 yeni bir iş için başvuru yapacağım ve plan 3 herkesi ve herşeyi hayatımdan çıkaracağım.Tam adım atıyordum ki biri gelip koluma girdi.Hızla başımı çevirdiğimde elimde olmadan bir sevinç çığlığı attım.

"Jane Aman Allah'ım döndüğüne inanamıyorum."Arkadaşımı sıkıca kucakladığımda onu aslında ne kadar özlediğimi fark ettim.O zamana kadar içimde tuttuğum tüm duygular dışa vurdu ve hıçkırarak ağlamaya başladım.Jane önce şaşırdı ama ardından çabuk toparlandı.

"Beni bu kadar özlediğini bilsem daha çabuk gelirdim."Sonra beni omuzlarımdan tuttu ve kollarından uzaklaştırdı.

"Hey gerçektende ağlıyorsun?Tatlım...Pekala,çikolatalı pasta zamanı..."dedi.Bu gülümsememe neden oldu.

"İşe gitmeliyiz."diye mırıldandım.Elini havada savurdu.

"Bu günde geç kalalım.Hadi gel ve bana herşeyi anlat."

Yaklaşık yarım saat sonra kendimi daha iyi hissediyordum.Gözlerimi önünde resmen silip süpürdüğü tabağa odakladım.

"Hepsini yedin mi?"dedim şaşkınlıkla.

"Ama aynı zamanda senide dinledim."dedi Jane.Düz karnını sıvazlarken.

"Kafam çok karışık."Derin bir nefes aldı ve yeşil gözlerini bana dikti.

"Pekala,olayı özetleyeyim.Yiğit tam bir puşt ve her zaman dediğim gibi Buket bir sürtük ama ona inanmıyorum."Şaşkınlıkla arkadaşıma baktım.

"Neye inanmıyorsun?"dedim ilgiyle.

"Buket gelip senden özür diliyor ve Yiğit'i kendi baştan çıkardığını söylüyor.Hadi ama sende biliyorsun ki Buket aynı evde yaşamanıza rağmen hiç seninle samimi olmaya çalışmadı."

"Elbette çalıştı."Jane elindeki çukulata sosunu yaladı ve devam etti.

"Kaç kerdeşler?"dedi aniden.

"Ne?"Gözlerini devirdi alayla.

"Aynı evde yaşadığın kadın hakkında ne biliyorsun?Kaç kardeşler,ailesi nerede?Hangi okula gitti?Nelerden hoşlanır?Hiç oturup bunları konuştunuz mu?"

"Elbette konuştuk o şey..."Kaşlarımı çatık düşündüm.Çok defa konuşmuştuk ama ben neden onun hakkında bir şey hatırlamıyorum.

"Tatlım,sen konuştun o dinledi.Tıpkı bir ajan gibi.İnan bana doğru soruları sorduğunda karşındaki kişi bülbül gibi öter ve muhabbet ettiğinizi sanırısın.Ama aslında o hiçbir şey anlatmamıştır.Tek konuşan sendin değilmi?"

Doğruydu?Benimle ilgili her şeyi biliyordu?Nelerden hoşlandığımı ve nelerden nefret ettiğimi,ailemi,okul hayatımı,özel hayatımı...Kahretsin.diye sesli mırıldandım.

"Bingo!Muhtemelen,o bir ajan.Yiğit'in boş zamanlarında becerdiği ve kalan zamanlardada hakkında bir şeyler öğrenmekle görevlendirdiği bir ajan."dedi kendinden emin bir sesle.Acıyla arkadaşıma baktım.

"O zaman..."Jane haince gülümsedi.

"Muhtemelen hayatım,onlar sen araya girmeden çok öncesinde sevgiliydiler."Sonra Jane esmer elini uzattı ve benim pastamı aldı.Lokmaları yutmaya çalışırkende mırıldandı.

"Esas soru?Yiğit seni neden bu kadar istiyor?"Bu soruyu hemen cevapladım.

"Beni sevdiğini söylüyor."dedim.Jane gülemeye çalışırken az daha boğuluyordu.

"Tanrım,Pelin...Sen çok zeki bir kadınsın hayatım ama ilişkiler söz konusu olduğunda kafan hiç çalışmıyor."Yeşil gözlerini kısıp bana baktı.

"Muhtemelen sende istediği bir şeyler var."dedi.Ne yani bana aşık olamazmıydı?

"Belkide gerçekten aşıktır."dedim sinirle. "Olamaz mı?"Jane bana bakıp gülümsedi.Sonra elini uzatıp masadaki elimi kavradı.

"Sen,çekici ve güzel bir kadınsın.Sana aşık olmadığı için tam bir aptal.Eğer tatlım sana aşık olsaydı yada en azından hoşlansaydı.O sürtükle yatmayı keser,seni bulduğu her kuytu köşede baştan çıkarmak için sıkıştırırdı.Birine aşık olduğunda yada fazla hoşlandığında onun yanında olmak istersin,sürekli ve görüncede ona bakmadan yada dokunamdan duramazsın.İnan bana tecrübe konuşuyor."dedi.Bense şaşkınlıkla mırıldandım.

"Tıpkı Aleksi gibi..."Jane hayretle yüzüme baktı.

"Aleksi,aha şu düğünde ki mavi göz."Ardından gözlerini kıstı.

"Sanırım bana anlatmadığın önemli şeyler var.Yiğit dışında..."En yakın arkadaşıma baktım.Ve bir iplik söküğü gibi döküldüm.Tanrım,tam bir boş boğazım...Özelliklede Buket'e karşı...

****

"Artık gitmeliyim.Seni tebrik ederim tekrardan.Sinir bozucu bir adam olmana rağmen harika bir babasın."dedim.Kardeşimin omzunu sıvazlarken.

"Aleksis,kocama sataşmayı kes!Yoksa üzerine Valeria'yı salarım."dedi Roxy!Ellerimi havaya kaldırdım.

"Tanrı bana merhamet etsinki,o çatlakla uğraşacak halim yok!"

"Bunu duydum."dedi Val.Kafamı çevirip gülümseyen yüzle kızıllığının tüm güzelliğini barındırarak bize yaklaşan kadına baktım.

"Sadece ortamı yumuşatmaya çalışıyorum.Bu ikisi kavga etmek üzereydi."dedim hemen.Val gülümserken Damon arkadan gelip karısının boynuna kolunu attı.

"Karımı sinirlendirme Aleksis,sonra bana patlıyor."dedi.Gülümsedim.Ailemi seviyorum gerçekten ve abilerimin adına mutluyum.

Antonio elindeki kadehi bana uzatırken mırıldandı.

"Gelişin pek bir şeyi değiştirmedi zaki adam.Demi bayrakları çekmiş."Bakışlarım bahçede yeğenleri ile ilgilenen kızkardeşime kaydı.

"Benimde planlarım var."Val araya girdi.

"Onu üzme Aleksis..."Ve Roxy cümleyi tamamladı.

"Yoksa karşında bizi bulursun."Tanrım tam bir çete gibiydiler.

"Sizin yapacak işleriniz yok mu?gidin doğurduğunuz çocuklarınızla ilgilenin."dedim.Roxy'e baktım.

"Ve sende doğuma falan hazırlan ne bileyim.Erkek işlerinden uzak durun."dedim.Onun kocaman olan karnına bakarak.

"Tanrı aşkına Antonio,karın patlamak üzere..."dedim alayla.Antonio karısına gülümsedi ve dudaklarına bir öpücük bırakıp kocaman olan karnını okşadı.

"Sen ona bakma tatlım.O kadar kaba ki,tüm kadınlar onu görünce yolunu çeviriyor."bir kahkaha attım bu söz üzerine.

"Dostum,ben sadece isterim ve Tanrı beni kırmaz..."Herkes aynı anda gülerken aklımdan geçen tek bir isteğim vardı.Fethedilmesi gereken bir Türk...

Konitopolous Serisi 4 Tatli BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin