Bölüm 37

8.1K 600 1
                                    

37.BÖLÜM

Bir kadını tahrik etmeyi yatağa atmayı ve umursamamayı oldukça iyi biliyorum.Peki ya ona evlenme teklif etmeyi işte kesinlikle çuvallayacağım işlerden biri.

Aşık olmayı bilmiyorum ve açıkçası şimdi ne yapacağımıda bilmiyorum.Tek bildiğim mutfağın kapısına dayanmış mırıltılar eşliğinde türkçe şarkılar söyleyip kıvırırak yemek pişiren kadına her bakışımda göğsümde oluşan ağrı.Sebepsiz ve nedensiz bir şekilde hayatımda oluşundan hoşnut oluşum.O yüzden geri kalanını umursamıyorum.Koyu kumral düz saçlarını toplamış öünündeki büyük kapta bir şeyler yoğuruyor.Başını çevirip bana bakığında küçük burnu ve yanağındaki beyaz un lekelerini görüp gülümsedim ve bana bir gülümseme bahşettiğinde karnımdaki kıpırtılar yüzünden nefes alamadım.

İçimde oluşan garip hislerden ne kadar tedirgin olsamda onu kaybetmeyi göze alamam.Yiğit ne kadar aptal olduğunun farkında bile olmayacak kadar kör.O,o kadar güzel,masum,çekici ve baştan çıkarıcı ki...Üstüne üstlük elindeki bu kozların bile farkında değil.Zaten tüm çekiciliği her hareketinin yapmacık olmamasında gizli değil mi?

Çok kadın tanıdım,çok fazla çekici seksi ve yatakta dehşet olan kadınlar.Ama hiç biri aklımı ve ruhumu bu kadar uzun süre meşgul etmedi.Yada hiçbiri Pelin kadar masum olup duygularımı ve düşüncelerimi sorgulamama neden olmadı.

"Oradan bakmaya devam edersen aç kalacaksın benden söylemesi."dedi.gülümsedim ve mutfağa doğru birkaç adım attım.

"Afedersin ama tatlım,sen kadın özellikle bir Türk kadını olsuğuna göre erkeğine hizmet etmen gerekmiyormu?"dedim.

"O zaman sende bir erkek olduğuna göre ki Yunanlılar hakkında bir bilgim yok.Şu anda işte olman gerek miyormu?"elindeki kaptan hamur benzeri şeyi çıkarıp temizlediği masaya koydu.

"Sen ne yapıyorsun öyle."dedim şaşkınca...Başını kaldırıp tekrar bana gülümsediğinde tek istediğim onu kolundan tuttuğum gibi yatağa götürmekti.

"Ben mantı yapıyorum ve bu tek başına yapılabilinecek bir yemek değil.Gidip ellerini yıka ve hemen bana katıl."

Omuzlarımı silktim ve mutfak lavabosuna doğru ilerlerken sesini duydum.

"Hey orada değil.Banyoyu kullan.Allah'ım ne biçim bir adamsın sen."Uysalca sözünü dinleyip mutfaktan çıkarken onun eksenine kapılıp çoktan bir ev kedisine dönüştüğümün bile farkında değildim.Tanrı bana merhamet etsin...

****

Sofrayı hazırlayıp son kontrolleri yaptıktan sonra gidip üzerimi değiştirdim.Kendimi gerçektende evli bir kadın gibi hissediyordum.Aklıma ne ailem ne deli gibi çalışıp kariyer peşinde koştuğum işim nede en yakın arkadaşım geliyordu.Bu herkesten uzak yerdeki adada aşık olduğum adamla sonsuza kadar yaşayabilirdim.

Mantıyı tabaklara servis ettikten sonra görüntüsüne bakıyordum ki.Güçlü eller belimi sarıp dudaklarını yanağımda hissettiğimde bilinçsizce gözlerimi yumdum.

"Harika bir koku."dedi kulağıma.

"Biliyorum mantı hep böyle güzel kokar."dedim gururla.Sonra dudakları boynuma indiğinde dilim damağım kurudu.

"Ben senden bahsediyorum sevgilim."diye mırıldandı.Elimde olmadan gülümsedim.Hızla kollarında dönüp yüz yüze geldim onunla.

"Sen önce nereye kayboldun onun hesabını ver."Masumlukla bana baktığında sonsuza dek o mavi gözlere sıkılmadan bakabileceğimi düşündüm.

"İşler tatlım,biliyorsun...Seninle başbaşa daha fazla vakit geçirmem için halletmem gerekiyordu."dedi.Parmaklarını yüzüme değdirip tenimi okşadığında heyecanlandım.Dudaklarını dudaklarımı yaklaştırırken ellerimi geniş ve kaslı göğsüne koyup onu durdurdum.

Konitopolous Serisi 4 Tatli BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin