38.BÖLÜM
Gözleri gözlerimde heyacanla cevabını beklerken mırıldandım.
"Umarım kalp krizi geçirmemi sağlamaya çalışmıyorsundur."İri olan ama şaşkınlıkla daha çok açılmış kahve gözlerini kırpıştırdı.
"Aleksi."dedi. "Bu teklifi yaptığına pişman olacaksın."Hafifçe gülümsedim.
"Biliyorum tatlım.Bu evet mi demek."Yavaşça başını salladı.
"Evet,sonsuza dek seninle birlikte olurum."Sonsuzluk uzun bir kavram,korkmam yada panikle ordan kaçmam gerekiyor ama ben bunun aksine br kahkaha attım ve onu kollarıma alıp döndürdüm.Hayatımda daha önce bur kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum.Onu yavaşça yere indirdim ve yüzüğü parmağına hızla geçirdim.Bir daha asla çıkarmamasını umarak.
O gözlerini elindeki tek taş yüzüğe odaklarken hala kemanlar çalmaya devam ediyordu. Yavaşça başını kaldırdı ve bana baktı.
"Bunun için mi ortalıktan kayboldun."dedi. Dudağımın kenarını kıvırdım.
"Elbette yoksa asla seni bir dakika bile yanımdan ayırmam."Bir iki adımda yanıma yanaştı ve kollarını boynuma doladı.
"Sanırım artık beni öpebilirsin."dedi buğulu bir sesle. Tek kaşımı alayla kaldırıp onu daha çok kendime çektim.
"Sanırım daha fazlasını yapabilirim."dedim. Dudakları dudaklarıma yaklaşırken mırıldandı.
"Evlenene kadar olmaz."O an donup kaldım.
"Şaka yapıyorsun değil mi?"Küçükbaşını eğdi ve saçları bir şelale gibi aktı.
"Elbette şaka yapmıyorum Aleksi."dedi. Tam onu vazgeçirmek için uğraşacakken kapı gürültüyle açıldı ve Antonio'nun sesini duydum.
"Gülümseyin."Şaşkınlıkla onlara bakarken bizim fotoğrafımızı çektiler.
"Siz burada ne arıyorsunuz?"dedim sinirle ve ailemden korumak istercesine Pelin'i arkama aldım ama o beni umursamadı ve koşarcasına Demi, Val ve Roxy şeytan üçgenine yürüdü.
Kadınlar heyecanla onun yüzüğüne bakıp mırıldanırken bu gecenin bu şekilde sonlanmasından dolayı surat astım.
"Aramıza hoş geldin dostum."dedi Joshua sırtıma vurarak.
"Hiçbir yere hoş gelmedim. Sizin balayında olmanız gerekmiyor mu?"diye homurdandım. Josh ise 32 dişini göstererek sırıtıyordu.
"Aslında öyleydiler."dedi Damon "Ama Valeria muhteşem haberi verince sonhız buraya geldiler."
"Daha yola bile çıkamadan."diye atıldı Antonio.
"Sizin bu geceden nasıl haberiniz oldu?"Damon ve Antonio keyifle sırıtırken Josh resmen kahkaha atıyordu.
"Aleksi koyduğun tüm kuralları kendin çiğnedin dostum."diye hatırlattı sanki ben bilmiyormuşum gibi.
"Arkanda izler bırakıyorsun."dedi Antonio. Keman sesleri kesilmiş ve adamlar dışarı çıkmışlardı.
"Bunların faturalarını başka yere yollamalısın."dedi Damon."Özellikle benim karım şirketi yönetiyorken."diye fısıldadı.
"O kızıl saçlarını yolacağım."diye homurdandım.
"Önce ölümü çiğnemelisin."dedi Damon. Umursamazca onu süzdüm. Resmen Pelin'i ablukaya almışlardı. Gözlerim onların üzerindeyken Josh mırıldandı.
"Artık çok geç Aleksi. Onların arasından onu alman imkânsız."dediğinde bunun doğru olduğunu biliyordum. Kızlar konuşmayı kestiler bir an bana baktılar ve arkasından Pelin hariç hepsi kahkaha atmaya başladığında suratım daha da asıldı.
"Neye gülüyorsunuz siz?"dedim. Valeria kızıl saçlarını savurdu.
"Dünya üzerindeki birçok milletin düğün olayı bize tanıdık gelebilir ama Aleksi, bir Türk kızı alarak hapı yutmuş oluyorsun."dedi. Şaşkınca Pelin'e baktım. O ise bana bakıp gülümsemekle yetindi.
Dudaklarını oynatarak mırıldandı. "Sana söylemiştim."Bu söz üzerine elimde olmadan gülümsedim ve bir iki adım atarak onu yaklaştım ve onu kendime doğru çektim.
"Bu kadar eğlence yeter. Herkes dışarı."dedim. Demistas ve çetesi birbirine bakıp gülümserken Demi hızlı davranıp Pelin'i çekti.
"Hey"
"Abicim elbette gidiyoruz ve gelini de alarak."Şaşkınca bakakaldım.
"Demistas yemin ederim seni döverim ve kocanda seni elimden alamaz."dedim. Bir kahkaha attı ve Pelin'i kolundan tuttuğu gibi dışarı çıkarırken 3 tane güçlü kol beni tuttu.
"Sabret dostum çok vaktin olacak önce bize bir açıklama borçlusun."Joshua dediğinde şaşkınlıkla onlara baktım ve Antonio 'nun elinde salladığı kamerayı gördüm. Lanet olası manyaklar...
*****
Ne diyebilirim ki sanırım bu sene düğün çanları benim için çalıyor. Ama bu kez doğru bir karar verdiğimi biliyorum. Kalbim bunu biliyor. Bu kez her şeyi usulünce istiyorum. Eğer gerçekten bana âşıksa her şeyi göze alır. Tek istediğim bir Yunanlıya bile gitsem bunu Türk adetlerine göre yapmak hepsi bu...
O gece kadınlar olarak Aleksi'nin yatında kaldık. Hepsi o kadar içten ve samimi ki asla yabancı ve farklı insanların arasında hissetmedim kendimi. Yata girer girmez Valeria bir not defteri çıkardı ve nasıl bir düğün hayal etiğimle ilgili sorular sormaya başladı. O notlar alırken hepsi benden heyecanlı bir ağızdan konuşuyorlardı. Demistas ilk sözü aldı.
"Bence gelinliği İtalya'dan sipariş etmeliyiz. O kadar harika bir modacı biliyorum ki kadın resmen efsane."dedi.
"Ama bu çok pahalı olur."dedim. Valeria elini salladı.
"İçimizdeki en başına buyruk kişi evleniyor tatlım para kimin umurunda. Sen şu adetlerinden bahset hadi."dedi. Gülümsedim.
"Önce gelip beni ailemden istemelisiniz..."Hepsi şaşkınlıkla bana baktı.
"Bu nasıl olacak ki?"dedi Roxy. Gülümsedim.
"Ailece gelecek biraz sohbet edeceksiniz ve ailenin en büyüğü beni babamdan Allah'ın emri ve peygamberin kavli ile oğlumuz Aleksander'a kızınız Pelin'i istiyoruz diyecek."dedim.
"Amma sükseli. Bence süper olacak."dedi Demi. Türklerdeki genellemeyi bilirsiniz, görümce ve elti olaylarını ama sanki buradaki insanlar benim ailemden gibi.
"Bunu not al Val... Sözleri büyükbabama ezberletmeliyiz."dedi Roxy. Ona bakıp gülümsedim.
"Büyükbabanız mı var?"Demistas bir kahkaha attı.
"Tanışıncaya kadar bekle sana bayılacak. Nede olsa en asi torununu dize getirdin."Onların heyecanıma ortak olması benim için o kadar önemli ki. Pekâlâ, hadi düğüne hazırlanalım...
****
Pelin'i ertesi gün Türkiye'ye götürmüşlerdi ve ben hala yüzünü görememiştim. Sinirle kravatımı çekiştirdim. Uçakta herkes yerini almıştı. Büyükbabamı durumdan haberdar ettiğimde ilk kez kahkaha attığına şahit oldum.Lanet olsun herkes benimle alay ediyor ama benim tek düşündüğüm kahverengi gözler...Özlem ilk kez bunu hissediyorum ve kesinlikle onu görmeye ihtiyacım var.
Roxy bir hostes edası ile uçağın başında seslendi.
"Herkes beni dinlesin. Biraz sonra İzmir'de olacağız ve herkes konuştuğumuz gibi davranacak. Özellikle çocuklar şımarmak yok."Sonra bakışlarını Val'e çevirdi.
"Bohça hazır mı?"Valeria hızla başını salladı. Sonra Antonio'ya döndü ve gamzelerini çıkaran gülümsemesini gönderdi.
"Yüzükler aşkım."Antonio cebini yokladı.
"Burada sevgilim."dedi gülümsemesine karşılık verirken. Bense son kez kravatımı çekiştirdim.
"Hadi şu işi halledelim."dedim huzursuzlukla.