17.BÖLÜM
Bu kahrolası kadını her an gebertmemek için kendimi zor tutmuştum.Afrodit...Adı herne kadar güzelliği çağrıştırsada benim için bela getiren bir sürtükten başkası değildi.Evet,işim sandığımdan da uzun sürmüştü.
Josh'un isteği üzerine amerika'ya gidip Afrodit'i hastaneden çıkramış ve ardından onu Yunanistan'daki bir hastaneye yatırıp ailesine haber vermiştim.Her ne kadar ilgilenirlerse tabi.Şimdide uçakla Türkiye'ye dönüyordum.Tanrım Afrodit'i hastanede o halde görünce bir Konitopolous'u kadın bile olsa kızdırmamak gerektiğini anlamıştım.Daha fazla kendime engel olamadaım ve uçaktan Ahmet'i aradım.
"Her şey yolundamı Ahmet!"Telefonu açar açmaz selam sabah demeden sormuştum.Daha fazla beklemeye tahammülüm yoktu.3 gündür ortalıkta yoktum ve Pelin'i son bıraktığım andan nefret ediyordum.Aslında muhtemelen karşılaştığımızdan beri gardını indirdiği tek andı ve ben bunu tam olarak bile değerlendirememiştim.Bu artık merak olayndan çıkıp kendimi kanıtlama meselesine dönüşmüştü.Hadi ama benden etkilenmeyecek bir kadın olmamalı ve evet bu kovalamaca beni fazlası ile diri tutuyor.İlk kez yaşadığım bir adrenalin..
Adamın son sözü ile düşüncelerimden kurtuldum.
"Ne dedin?"
"Efendim.Pelin hanım şirketten ayrıldı ve istifa dilekçesi şu an masamda duruyor."Eğer emliyet kemerim olmasa çoktan koltuktan fırlamıştım.
"Buna nasıl izin verirsin."Adam bir an sessiz kaldı.
"Beni zorladı.İnanın kararlı olduğunda onu ikna etmek oldukça zor...Şey kendini kaybetmiş gibiydi."Lanet olsun.Binlerce kez lanet olsun.Tama derin bir nefes aldım.Bana yeni bir plan gerekti.Nedense aklıma hemen Valeria gelsede bunu hemen savuşturdum.Ölsem ona gitmezdim.İlk yapacağı şey bana aşık damgası vurmak olurdu.Bu aşk falan değil!Aşık olsam anlarım.Bu gurur meselesi.
"Pekala nereye gittiğini biliyormusun?"dedim sakince.
"Hayır efendim ama yalnış hatırlamıyorsam ailesinin bir yazlıkları vardı ve Pelin hanım onlara çok düşkün."Hafifçe gülümsedim.
"Ahmet,ne kadar personelimiz var?"dedim.
"Binin üzerinde efendim."dedi sakince.
"Pelin hakkında fazla bilgili değil misin?Bin personele rağmen."Adam gülmesini öksürükle saklamak için çabaladı.
"Sizin isteğiniz doğrultusunsa işimi iyi yapmaya çalışıyorum efendim."dedi ardından.
"Tamam ozaman şu yazlığın adresinide biliyorsundur."dedim sinsice.
"Elbette efendim."Harika bu kadın benden kurtulacağını sanıyorsa çok yanılıyordu.
*****
Deniz kum ve güneş'in insanın üzerinden atabileceği hiçbir şey olamazdı.İskelede ayaklanıp ıslak ayaklarıma parmak arası terliklerimi geçirdim.Benim için rüya gibi geçen 3 gün.Başımdaki şapkanın ucunu ittim ve yüzümü güneşe çevirdim.Derin bir nefes aldım.Ardından elimdeki oltayı topladım ve yerdeki ağzı balık dolu kovayı aldım.
Bugünün hasılatı oldukça iyiydi.Hımm evet pekte iri balıklar değildi belki ama kesinlikle mangalda iş görür.Eve doğru yürümeye başladığımda buraya ilk geldiğim günü düşündüm.Annemle sabaha kadar oturup konuşmuştuk.Aslında kesinlikle Yiğit'e bir şans daha vermeyi düşünmüyorum.Esasen Aleksi ile öpüştüğümden beri Yiğit'i düşünmüyorum.Aklımda hep o gece ile ilgili olan birkaç görüntü var.
Ama onun nasıl bir adam olduğunu biliyorum.Ukala,zengin bir kadın avcısı.Anlamadığımsa neden hala benim peşimde olduğu bu gerçektende sinir bozucu.Sahile yakın olan evimi gördüğümde elimde olmadan gülümsedim.Yaz başında ailem buraya gelir tüm yazı burada geçirirdi.Bende tatillerimde onlara büyük bir zevkle eşlik ederdim.
Eve yaklaştıkça aslında annem ve babamın tek başlarına varendada oturmadığını fark ettim.Annemin şen kahkahası evde yankılanırken babam çatık kaşlarına rağmen hafifçe gülümsüyordu.Annemle göz göze gelince bana daha çok gülümsedi.
"İşte benim bebeğimde geldi."dedi heyecanla ve hızla masada ayaklandı.
"Hasılat nasıldı prenses!"dedi babam.Benim gözlerimse hala arkası bana dönük oturan kişideydi.
"Aç kalmayacağımızı söyleyebilirim."diye mırıldandım."Sanırım bir misafirimiz var."dedim ardından.Annem daha çok gülümserken babam öksürdü.Oturan kişi ayaklandı ve yavaşça döndü.
"Merhaba Pelin.Bende ailene şirketimizdeki önemini anlatıyordum."dedi.Tek görebildiğim mavi gözler ve tek hissedebildiğim dudaklarımdaki karıncalanma.Kahretsin bu adamın burada işi ne?