KARAMELİN RÜYASI [ TAMAMLANDI ]

1.8

YENİ BÖLÜM GELDİ. LAKİN HER ZAMAN Kİ GİBİ UZUN DEĞİL. OYLAR İSTEDİĞİM KIVAMA GELENE KADARDA UZUN BÖLÜM OLMAYACAK. GELECEK BÖLÜM GÖRÜŞÜRÜZ. 

YENİ KİTABIM YILBAŞI SENFONİSİNE BAKMANIZI TAVSİYE EDERİM.

KEYİFLİ OKUMALAR

OY VERMEYEN BİZDEN DEĞİLDİR. 

Bölüm şarkısı

#Meg Myers- Sorry

Fırat

Telefonda konuştuğu kişinin Çiçek olduğunu öğrendiğimde Ahsen'in elinden telefonu alıp kulağıma dayadım. "Efendim Çiçek," sesi ilk baharda kulağa dolan cırcır böceğinin kesintisiz cırlaması gibi kulak aşındırıcıydı. "Fırat, neden telefonuna Ahsen bakıyor," yüzümü buruşturup göz ucuyla Ahsen'e baktım. Gözlerini yola dikmiş bana bakmıyordu. Yeşillerinin radarında olmamak beni rahatlatmıştı. "Seni ilgilendirseydi öğrenirdin,"  dişlerini sıkıp bulunduğu yerde tepindiğini hissedebiliyordum. Sinirlendiği zaman hep böyle yapardı. Zihnimin içinde kelimelerden oluşan bir çorba vardı ve her an suyunu çekip katılaşma yolunda bir adım atıyordu. "Fırat, bak sana ulaşmak isteyipte boşa düşmekten yoruldum artık konuşmamız lazım," Ahsen yanımda olduğu için ona gereken sertlikte cevap veremiyordum. Bunun altında bir anlam arayabilirdi. "Tamam uğramaya çalışırım," telefonu kapattığımda Ahsen'den soru sormasını bekledim. 'Neden aramış' 'neden yanına gideceksin' bu gibi sorular için daha konuşurken hazırlamıştım kendimi. Ama benim kızım farkını ortaya koymuş tek kelime etmemişti. Sessizliği bozmak için ondan sigara istedim. Torpidodan aldığı sigarayı dudakları arasına yerleştirip gümüş zippoyla yaktı. Bir nefes alıp sigarayı dudaklarım arasına yerleştirdi. Dudaklarım arasında ki sigaradan derin bir nefes aldım.

"Böyle daha içilebilir oldu," kinayeli gülüşünü seyre dalıp kazaya sebep olmamak için yola odaklandım. Leyla teyzenin evinin önünde durunca Ahsen neredeyse uçar adımlarla arabadan inip bahçeye girdi. Anahtarı kontaktan alıp arabadan indim. Leyla teyze bahçenin gölgede kalan köşesinde Eren'le birlikte oturuyordu. Yüzü her zamanki ifadesine nazaran fazla durgundu. Gökhan salıncakta sallanırken gözlerini yummuş rüzgarın getirdiği esintinin tadını çıkarıyordu. Bu sabah hepsinin üzerinde bir durgunluk vardı. Sessizce adımlarımı onlara yönelttim. Ahsen salıncağın az biraz uzağında dizleri üzerine çökmüş Gökhan'ı izlemeye başladı. Masanın üzerinde oturan minik bedene yürürken Gökhan'ın çığlığı kulaklarımla birlikte ruhuma da doldu. "Ahsen ablaa," Salıncaktan atladığını yere değen ayak sesinden anlamıştım. Eren, ağabeyinin çığlığını duyduğunda başını arkasına çevirdi. Göz göze geldiğimizde suratımda şefkatli tabessümüm Eren'in ses tellerinin şakırtısıyla genişledi. 

"Fıyat abi," ellerini birbirine çarpıp olduğu yerde sevinç nidaları atan minik bedenle aramdaki mesafeyi kapatıp onu kollarım arasına aldım. "Eren," ellerini yanaklarım üzerine bırakıp kahkahalarla gülmeye başladı. "Çok özledim ben seni," kollarımla onu havaya kaldırıp açılan karnına burnumu sürerek gıdıklanmasını sağladım. Ellerini karnına indirip suratımı oradan uzaklaştırmaya çalışsa da bir yandan da kahkahalarla gülüyordu. "Fıyat abi duy lüffen," kahkaha atmaktan soluk soluğa kalınca kucağıma indirdim. Derin nefesler alırken etrafıma baktım. Gözlerim Ahsen'e dönerken Gökhan'la gülerek bizi izliyorlardı. "Nasılsın Gökhan," Ağacın dibinde duran armut koltuklardan birine oturup Ahsen'i de yanında ki koltuğa çekti. "Şuan mükemmelim ağabey," gülümsemesi yüzünde bir kalıp gibi oturmuş ısrarla dudaklarını terk etmiyordu. "Sen nasılsın Eren, doktora gittiniz mi," gülen gözleri yüzüme odaklanmış bir şeyler anlatacak olmanın heyecanıyla yanakları pembeleşmişti. kafasını aşağı yukarı sallayıp derin bir nefes aldı. "Hıhı gittik. Leyla anne bana pamuk şekey aldı," Ahsen, Gökhan'ın saçlarına bir öpücük bırakıp yerinden kalktı. Yanıma gelip Eren'i öpücüklere boğup geri çekildi. "Gitmemiz gerek," dudaklarından dökülen kelimeler Eren'in gözlerinde ki gülümsemeyi soldurmuştu. "Geri geleceğiz Eren," kafasını aşağı yukarı sallayıp yanımıza gelen Leyla teyzenin kucağına yöneldi. İki kardeşi de öpüp Ahsen'in elinden tuttum. Bahçeden çıkarken Eren'i arkada bırakmak istememiştim. Arkamı dönüp ona baktığımda el salladı. Attığım adımları gerisin geri gidip Eren'i kucağıma aldım.