3.0

2.8K 186 83
                                    

Evet Karamel Sevdalılarım.. Finale son beş bölüm... 

İyi bayramlar herkese. Bayram için, hediye amaçlı. Upuzun bir bölüm getirdim size. Hemde sınırı aşmadan. :) Yeni sınırımız +70 oy ve yorum olacak. Sanal Aşk içinde bir hediye bölümü atmayı planlıyorum ama o henüz tamamlanmadı. İstediğim her an o moda girip yazamıyorum. Bu sebeple yalnız olmam gerekiyor. Ama kısmetse bu gece yarısına kadar atmış olacağım. 

Gelelim final konusuna. İkinci kitabı yazmayı çok istiyorum lakin bu birazda siz karamel okurların tepkisine bağlı. Yani yazmamda sizin büyük etkiniz olacak. Final verdikten sonra ilk bölümleri düzenleyeceğim. Sanal Aşk'ı ilerleteceğim. Ve tabi kii özel hayatıma çeki düzen vereceğim. İş ve ev arasında mekik dokuduğum için özel hayat nâmına bir şey kalmadı. Kendimi toplarlamam gerekiyor. İkinci kitap hakkında görüşlerinizi bu pasaja yazarsanız mutlu olurum. 

  Keyifle ve bana sövmeden okuyun. :))  

Fırat

Mezarlık dönüşü içimde bulunan tüm zehri göz yaşlarıma katıp bedenimden uzaklaştırdım. Bir erkek olduğumu unutup kız gibi saatlerce ağladım dönüş yolunda. Artık daha hafif hissediyordum. Çünkü Ahsen'i içimden yolcu ediyordum. Artık onu azâd etmeliydim. O sözlerinden sonra aptal gibi sevmeye devam edemem. Bu kadar gurursuz olamam. Beni sevmiyorsa hayatımda ya da kalbimde kalmamalı. Kadınları hayatıma başından beri almamalıydım. Kadınlar sevmezdi. Kimse annem gibi değildi. Olamazdı da. Ahsen'den beni sonsuza kadar sevmesini beklerken ne düşünüyordum anlamıyorum. 

Onun gibi asi, umursamaz, aykırı bir kızın benim gibi sıradan, sadık birine kalbini vereceğini düşünmek aptallıktı. Efdal gibi enteresan birini seçmesi elbette şaşırılacak bir şey değildi. O adamda Ahsen'i aratmayacak kadar soğuk ve tehlikeliydi. Canımı yakan tek şey hayatı boyunca kaybetmekle yaşayıp sonunda kaybetmeyeceği bir adam bulmuşken gitmesiydi. Onu sonsuza kadar seveceğimden emindi üstelik. Sanırım aradığı heyecanı ona verememiştim. Şimdiyse Kapan'da oturmuş hesap defterini kontrol ediyordum. Kasada büyük sayılamacak bir açık vardı ve nedenini çözmem uzun zamanımı almamıştı. 

Elif'in bunda bir parmağı olduğunu biliyordum. Barın arka kısmında olan odama geçip elemanlardan birinden bana Elif'i yollamasını istedim. Gecikmeden belinde bar önlüğüyle kapıdan girdiğinde korkusunu kokladım. Bir şeyleri çözdüğümü biliyordu. "Buyrun, Fırat Bey." titrememesi için uğraştığı ses tonuna kulak asmadan düz bir şekilde baktım bal köpüğü gözlerine. "Otur Elif." Ses çıkarmadan karşımda ki koltuğa çöktü. "Nerede okuyorsun Elif?" Ellerini kucağında birleştirip tırnaklarıyla oynamaya başladı. Sarı saçlarını gelişi güzel toplamıştı. Üzerinde eskimiş, kot gömlek ve aynı renkte bir dar pantolon vardı. Ayakkabıları fazla aşınmamış, sağlam görünüyordu. "Piri Reis Üniversitesi'nde, burslu okuyorum." Kaşlarım çatılırken başımı aşağı yukarı salladım. "Annen, baban?" başını iki yana sallarken fısıldarcasına bir kaç mırıltı çıkardı. "Babam yok." mantığıma yerleşen parçalara son kez bakıp o soruyu dile getirdim. "Kasada ki açıkla doğrudan alakan var mı, Elif?" 

Titrek bir nefesi ciğerlerine dolduruşunu izlerken omuzlarını dikleştirdi. Odaya girdiğinden beri ilk defa yüzüme bakıyordu. Gözlerimin içine. "Evet, Fırat Bey. Üzgünüm ama eksik, benim yüzümden." yaptığı davranışa rağmen sergilediği  dürüstlük şaşırmama sebep olmuştu. Sessizce devam etmesini bekledim. Dişleriyle dudaklarının etini soyarken sarı saçlarında parmaklarını gezdirdi. Konuşmak istiyor aynı zamanda konuşamıyor gibiydi. "Okuldan bir kızın telefonunu düşürmesine sebep oldum. Kızda hasarı karşılamamı istedi, haklı olarak. Ancak hasarı karşılayacak miktarda birikimim olmadığından tek çareyi buradan almakta buldum. Bir şekilde ödeme yapmam gerekiyordu. Ay başında yerine koyacaktım." başımı aşağı yukarı sallayıp yerimde doğruldum. Yapmam gereken ortadaydı. 

KARAMELİN RÜYASI [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin