Bu çalışma için @beyzademirpenceye teşekkür ederim. :) Ellerine sğlık balım. (:
BU ARADA BÖLÜM SONUNDA Kİ SORUYU MUTLAKA CEVAPLAYIN.
OY VERMEYEN BİZDEN DEĞİLDİR.
KEYİFLİ OKUMALAR.
#Skylar Grey- Final Warnin
Fırat
Arabaları otoparka park edip şirkete çıktık. Odaya girdiğimizde Çiçek telefonla konuşurken odanın içinde bir aşağı bir yukarı yürüyordu. Bizi fark edince telefonu kapatıp gülümseyerek yanımıza doğru geldi. Onu görünce bedenimde ki tüm duygular çekilmiş yerini panik almıştı. Etrafımda olmasını istemiyordum. Kollarını boynuma doladığında itiraz etmek için çok geçti. "Merhaba," cıvıldayan sesine yüzümü buruşturdum. "Çiçek," kollarından tutup bedenimden uzaklaştırdım. "Yakın temas istemiyorum," suratı asıldığında onu orada bırakıp masama geçtim. "Merih otur kardeşim sende," Merih masamın önünde ki tekli koltuğa kuruldu. Çiçek fazla ayakta dikilmeyip koltuğa oturdu. "Ne kadar süredir sana ulaşmaya çalışıyorum biliyor musun," cümlesi bedenimde ki yaşama enerjisini söküp masanın altına süpürdü. "Ulaşamadığına göre demek ki müsait değilmişim Çiçek, niye üsteliyorsun," dudakları anlık bir titremeyle bükülürken içimdeki harfleri dizip duyulmayan küfürlerimi sıraladım. "Ben gideyim o zaman," kafamı aşağı yukarı salladım. Ayağa kalkıp çantasını aldı. Bir kaç adım atıp durdu. Üzerinde vücut hatlarını ortaya çıkaran sarı bir elbise vardı. Elini beline atıp bana döndü. Yarı gider yarı duran konumuyla fısıldadı. "Bak gidiyorum," ben daha bir şey diyemeden Merih araya girdi. "Kızım bi siktir git, anlamıyor musun burada istemiyoruz seni," cümleleri olmayan samimiyetini parçalara ayırmış Çiçek'le arasına nefretin iplerini düğümlemişti. Çiçek gerilen çenesini gizlemeden arkasını dönüp odadan çıktı.
"Sonunda anasını satayım. Bir an fosilleşecektim, ne laftan anlamaz kız arkadaş," gülerek surat ifadesinin şekilden şekle girişini izledim. "Sakin ol kardeşim," arkasına yaslanıp göğsünü hareketlendirecek bir nefes çekti ciğerlerine. "Sen ne konuşacaksın benimle," Çiçek'i görünce eriyen beyin loblarım Merih'in cümlesiyle kaskatı kesilmişti. Koltukta dikleşip iki elimi masanın üzerinde birleştirdim. "Önce içecek bir şeyler isteyelim, ne içersin," elini saçlarına uzatıp tırnaklarıyla saçlarını dağıttı. "Konuşma ağır olacağa benziyor, ben bir tekila alayım, şişesiyle," son kelimeye vurgulamasıyla telefonu alıp sekreteri aradım.
Yalnızca beş dakikanın ardından Alev bana kahvemi, Merih'e tekilasını getirmişti. Düşüncelerim eriyip beyin loblarımı tıkarken nasıl söze başlayacağımı kestiremeden direk konuya girdim. "Bak Merih, ben Ahsen'e aşığım. Bunu fark ettiğini biliyorum. Ama onunla aranda olan şey, bunu benden gizliyorsunuz, hepimizden gizliyorsunuz. Bu hoşuma gitmiyor Merih. Kabuslarımda sizi sevgili olarak görüyorum. Beynim patlamak üzere. Ahsen bunu bir tek senin anlatabileceğini söyledi, anlat artık." göz bebeklerine çekilen perdenin arkasına geçmiş tüm sessizliğiyle beni izliyordu. "Merih bak sakladığın şey her neyse, benden saklamana gerek yok kardeşim. Bana güvenebilirsin,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAMELİN RÜYASI [ TAMAMLANDI ]
Narrativa generaleY.N: Karamelin Rüyası benim acemiliğimdi. Bu yüzden birçok hata var. Bunları düzenleyecek zamanım yok. Kitabı bastırmak gibi bir niyetimde olmadığından düzenlemeye gitmeyeceğim. Karamelin Rüyası tüm hataları ile burada kalacak. Ve yazma hayatımda ne...