Her başlangıç bir ölümdü belki. Yada her ölüm yepyeni kapıları aralayacak yeni hayallerdi.
Benimki yeniden doğuş olabilir, veya dibe çöküş. Bu hayallerimin ilk araladığım kapıları... Sizlere bu kapıları araladım. İçeriye girip hayal dünyamı keşfe çıkmaya hazırsanız başlayabilirsiniz okumaya... İyi okumalar..
(Mert Anlatır)
Ben Mert .Hayattan nefret ediyorum. Aşırı sinirli bir insanım tepem atınca ne yapacağım belli olmuyor. Bazen kendimi bile tanıyamıyorum hatta. Böyle olmamın sebebi geçmişim. Evet geçmişim. Terk edilmiş bir çocuk hayatını anne ve babası olmadan geçirince ne olur, ben 3 yaşındayken yetimhaneye bırakıldım. Kimse benim sorumluluğumu almadı annem desen beni bırakıp kaçmıştı , babam babam dediğime bakmayın oda annemin gitmesine dayanamayarak intar etmişti. Beni de yetimhaneye bıraktılar. 18 yaşıma kadar yetimhane büyüdüm. Şuan 22 yaşındayım hayatın gerçekleri beni bu hale getirdi. Bitmek tükenmek bilmeyen nefretim her geçen gün artıyordu. Kendimden bi hayli vazgeçmiştim artık eski Mert yoktu o masum çocuk yoktu. Şimdi zorluklara 2 kat daha dayanıklıydım. Bu saatten sonra annem çıkıp gelse ne olur biliyor musunuz hiç tanımıyormuşum gibi yoluma bakarım onu orda hiç görmemiş gibi ...
Böyle işte benimde farkım bu . Ufak bir şirketim var ufak dediğime bakmayın bana göre ufak yoksa ayı kadar şirket. Ben o şirkete pek uğramam işlerimle arkadaşlarım ilgilenir benim daha önemli işlerim var insanların canını yakmak gibi . Tabi suçsuz olan insanlara zarar vermiyorum o ayrı bi mesele fakat hak edenler cezalarını önce benden sonra düşmanlarının kafalarına sıktığında alıyor. Uzun zaman sonra iş yerine gittiğimde sekreter bana
- İşleri tek başıma yürütemiyorum yetişemiyorum doğrusu . Bir yardımcı falan mümkünse bulursanız sevinirim Mert Bey .
- Tamam en kısa zamanda halledilecek bil.
- Ilginiz için sağolun Mert Bey .
- Şimdi işinin başına dön dedim sinirli bir şekilde.
Bozulmuş gibi baktı kızın çenesini sıktım. Bana bak kızım bana tavır yapma mahvederim seni anladın mı anlamadıysan anlatırım!! Dedim bana garip garip bakmaya devam etti iki saniye sonra konuştu
- Durup dururken patlıyorsunuz Mert Bey bi doktora görünseniz iyi olur..
- Kızım sen yürek mi yedin lan bana doktora gitmem gerektiğini sen söyleyemessin tamam mı mahvederim seni yaşatmam !!
Yanından ayrıldım odama girdim. Çerçeveleri indirdim sesleri duyan çalışanlar odaya daldı
-Siktirin gidin lan odamdan .
Kimse cevap vermeden gittiler . Benide odada yanlızlığıma bıraktılar küçükken olduğu gibi tek başıma. Herkesin olduğu gibi mutlu bir hayatım yoktu. Mahvolmuş bir çocukluğum vardı.Belki de çocukluk bile denilmezdi. Öyle şahşahalı oyuncak arabalrım,uzaktan kumandalı uçaklarım yada ne bileyim işte... Playstationum bile yoktu. O oyun konsollarına bir kere bile dokunamamıştı o zamanlar minnacık olan ellerim. Yetimhanede nerden bulacaktık ki hem? Eski,yada kullanılmış hep bir parçası eksik oyuncaklarla geçti. Belki de ondan eksik parçalarım çoktu,tamamlanmış parçalardan. Baba şefkati görmemiş biriydim ben. Evet yorulmuştum. Kendi boşluğumda kaybolmuştum ben ,kendi düğümümü çözemiyordum.Karanlık benim rengimdi evet,ama ben önümü göremiyordum. Ellerimi sürdüğüm duvarlar artık aşınmış,bana önümü göstermeye yaramaktan çok tortuları elime batıyordu,olmayan kalbim acı çekiyordu. Akciğerlerim nefes almak için değil de beni öldüresiye boğmak için bulundukları yerlerdeydi sanki. Evet,ben bu hayatı istemedim. Zorla önüme sürdüler. Kapağını kapattılar karanlığın beni de içine tıktılar. Nasıl gözlerimiz bir süre sonra karanlıkta kalmaya alışıyorsa bende 18 yaşımdan sonra alışmaktan çok karanlık olmuştum. Ben karanlıkla arkadaş,psikopat ruhlu herifin tekiyim. Ve ben Mert Ulusoy... Karanlığım benim ana vatanım..Arkadaşlar bu bölüm daha ilk bölüm okuma yüksek olursa iyi bir hikayeye adım atacağım. Şöyle ki gerçekten benimde kendime ait bir kitabım olsun sayfalarına dokunuyor olayım yayın evinden teklif gelmesi çok iyi olur ama bu olsa olsa sizin sayenizde olur lütfen bana destek olun..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Aşık(Düzenleniyor!!)
Teen Fiction"Sen benim neyimsin ki? Annem? Babam? Abim? Ablam? Sevgilim?"dedim. Sonra bana döndü "Bak sonuncusu iyiymiş. Olabiliriz aslında. Evet,evet olalım." "Ya istemiyorsam!" "İsteyip,istemediğini sorduğumu hatırlamıyorum."