1 Hafta Sonra...
(Damla Anlatır)
Mertle çok iyi geçiyordu. Telefonu çaldı Mert'in ve panikle evden çıktı. Peşinden gitmek istedim izin vermedi. Eve geçtim. Bana kapıyı kapatıp kilitlememi ve kendime dikkat etmemi söyledi. Neden dedi böyle bişeyi anlamış değilim. Derken telefonum çaldı. Arayan Kuzeydi. Açtım
- Efendim kuzey
- Damla şimdi sakin ol tamam mı?
- Ya uzatmada söyle!
- Mert'e süikast düzenlenmiş. Nerde olduğu bilinmiyor ama arabasının bulunduğu yerde kan izleri varmış.
Gözümden istemsizce birkaç damla yaş döküldü. Güçlü olmam lazım dimi.
Telefonu kulağıma tuttuğumda kuzey bana iyi misin diye bağırıyordu. Ama ben iyi değildim. Hatta hiç değildim. Gözlerim karardı ve yere yığıldım. Son hatırladığım kuzeyin iyi misin demesiydi...
(Mert Anlatır)
Gözlerimi karanlık bir depoda açtım. Karşımda siyah takım elbiseli adamlar duruyordu. Hiçbirini tanımıyordum. Nefes almaya çalıştım. Boğazıma kan tadı geliyordu. Elimi oynatmayı denediğimde ise bağlı olduğunu anlayıp fazla ipi zorlamadım. Bir adamın sesini duydum. Bu... Bu babamın sesine benziyordu.
Babam intihar etmişti yaşıyor olamazdı dimi. Yaşadığına bir ihtimal vermiyordum ki o karşıma çıktı. Babam dediğim intihar ettiğini sandığım adam sapasağlam karşımda duruyordu. Bana dönüktü yüzü. Yaşlanmış ve çökmüştü,buna rağmen dinç duruyordu. Vede adamlar ona patron diyordu. Beni babam mı kaçırmıştı yani.
"Konuş!"dedim bağırarak.
"Sakin ol Mert,bana bağırma ve sadece dinle... Karşına çıkıp çıkmamakla çok kararsız kaldım. Kararım burda ortada işte,sonuç olarak karşındayım. Intihar ettiğimi sanıyordun. Ettim ama evin altındaki araba sayesinde kurtuldum. O zamanlar kurtulmayı hiç istemezdim ama şimdi iyiki kurtulmuşum diyorum. Seni neden kaçırdığımı merak ediyorsun söyliyim,annen senin yüzünden öldü. Seni doğururken öldü. Sen olmasaydın annenin yaşama ihtimali herşeyden çoktu, şimdi senin nefes alman bile haram! Sen anne katilisin!!"
Söylediği sözler zoruma gitmişti. Asıl özür dilemesi gereken oydu. Ben Kahretsin ki tek başıma yetimhanede büyüdüm. Ne anne ne bana şevkati vardı üzerimde. 3 yaşında yetimhaneye bırakılmış bir çocuğun günahı ne olabilir ki!!
Sinirlendiğimi damarlarımın gerilmesinden ve kanımın çekilmesinden anlıyordum.
"Napıcaksın şimdi öldürecek misin beni? Bide evlat katili mi olucaksın."dedim sinirle. Benimde,babam dediğim insanın da gözlerinden ateş püskürüyordu. Durakladı. Sesini toparlamaya çalıştı.
"Yapmam gerekiyor Mert, yapmam gerek oğlum."
Oğlum mu böyle bir babadan ne beklersiniz ki oğlunu öldürmek isteyen bir adamdan!
"Yapsana,daha ne bekliyorsun he? Sık kafama gitsin. Sende kurtul bende kurtuluyım. Dedim ama aklıma Damla gelmemişti. Şimdi deliye dönmüştür o. Bu hayatta sevdiğim, değer verdiğim tek kişi "Damla".
Ben ölürsem o yaşayamazdı. Kendi hayatım umurumda değildi, sadece...sadece,ölürsem damlayı bir daha göremiycem. Onun o masum gözlerine bana bakışından mağrum kalmakta en zor gelen. Bide babam tarafından öldürülmek. Düşünmesi bile tüyler ürpertici. Hiç umurumda değildi aslında ölmek. Zaten herkesin sonu olan bişey. Ben sadece Damlayı düşünüyordum. Onun o kokusunu içime çekememek, herşeyi geçtim ben ona daha doyamadan ondan kopamam!
Kahretsin bu düşünceler aklımı kemiriyor.
Bi anda kafamdan kırmızı sıvı bişey aktı ve bayıldım.
Sonra "söz konusu aşk"aklıma geldi. Benim ve damlamın en sevdiği şarkı...
Ve gözlerim kapandı..
Merhaba arkadaşlar;
Bu bölümü uzun yazmaya çalıştım umarım beğenirsiniz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Aşık(Düzenleniyor!!)
Dla nastolatków"Sen benim neyimsin ki? Annem? Babam? Abim? Ablam? Sevgilim?"dedim. Sonra bana döndü "Bak sonuncusu iyiymiş. Olabiliriz aslında. Evet,evet olalım." "Ya istemiyorsam!" "İsteyip,istemediğini sorduğumu hatırlamıyorum."