SELAM ARKADAŞLAR, YENİ BÖLÜM GELDİ. VOTELEYİP YORUMLAMAYI UNUTMAYIN. UMARIZ Kİ BEĞENİRSİNİZ
BU BÖLÜMÜ ER'İNİN HATUNU'NA İTHAF EDİYORUZ. İLK İTHAF SENİN GÜLŞAH ☺♥
......................
Babamın söylediklerinden beri odamda ağlıyordum. Akşam yemeğine çağırmalarına rağmen gitmemiştim. Şükrü 1000. kez kapıma geldi. Samara gibi kapıyı açıp "Ne var be ne var?" diye bağırdığımda Şükrü beni görünce "Ebenin..." deyip geri kaçtı. "Kara gözlüme ne yaptın lan?" dediğinde ağlayarak boynuna atladım.
Birazcık ta Şükrü abimin omzunda ağlayıp yatağa oturdum. Şükrü de yanıma kuruldu. "Niye bu kadar ağladın? Kendine acımıyorsan o simsiyah gözlerine acı." dediğinde bir hışımla ayağa kalkıp "Niye ağlıyorum öyle mi? Daha tanımadığım biriyle zorla evlendirili-" cümlemi tamamlayamadan Şükrü sözümü kesti ve donup kalmamı sağlayan cümleyi kurdu;
"Devran KARAHAN'la evleniyorsun Asmin. Devran Karahan'la." dedi.
Ben daha şaşkınlığımı üzerimden atamadan az önce sebebi üzüntü olan gözyaşlarım şimdi mutluluğumun belirtisiydi. Gülmeye başlamıştım.
Hayalim gerçekleşiyordu.
Çocukken ettiğim dualar kabul olmuştu.
Aşık olduğum adamla gerçekten evleniyordum.
ASMİN KARAHAN oluyordum.
Abim benim verdiğim tepkilere karşı tip tip bakarak "Sen de iyice çapsızlaştın haa!" dedi. Ben anırarak gülmeye devam edince de "Ne olduğunu anlatsan artık" dedi bana deliymişim gibi bakarak. Aslında öyleydi az önce hönkürerek ağlarken simdi gülüyordum ve bu kesinlikle normal bir şey değil. Abim bana cevap bekleyen gözlerle bakmaya devam ediyordu.
Anlatıp anlatmama konusunda tereddüt ettim. Normalde ne Erkam abime ne Ömer abime ne de diğer erkek kardeşlerime söylerdim ama Şükrü' ye söylemek istiyordum.
Her ne kadar söyleyip söylememek arasında kararsız kalsam da kendimden bile beklemediğim bir cesaretle alelacele "Devran benim çocukluk aşkım." dedim. Şükrü anlık bir şaşkınlık yaşayıp bunu yüzüne de yansıtınca "Yani çocukluk aşkı dediysem öyle bebeler gibi değil ,yani o farklı, yani eskiden de seviyordum ama , ya bide sen evleniyorsun deyince" diye saçmalamaya başladım. Saçmaladığımı fark edince adamakıllı konuşmak amaçlı nefes aldım ve "Ya o benim hayalimdi yaaa, kayan yıldızda tuttuğum dileğimdi, her gece ettiğim duamdı, dişim düştüğünde bile , dişimi yastığın altına koyup onu dilemiştim. Of bilmiyorum, beynim şuan yumurta akı kıvamında resmen. Çok fark-" daha cümlemi tamamlamadan "Beynin çenene hükmetsin Asmin, motorun soğusun azcık." dedi.
Haklıydı. Heyecanlanınca saçmalıyordum -ki heyecan sebebim Devran' sa bu apayrı bir saçmalık oluyordu- ve ben az önce çocukluk aşkımı abime anlatmıştım bunu fark edince kızardım. Şükrü yapıştırdığı laftan sonra bir şey dememişti ve ben vereceği tepkiyi kestiremiyordum .
Bana saatler gibi gelen birkaç dakikadan sonra Şükrü "Bu söylediklerinde ciddi misin?" diye sordu. Kızarıp bozararak başımla onayladım. Kapıya yöneldi ve tam çıkacakken durup arkasını dönmeden "Yarın istemeyle nişan beraber olacak ona göre hazırlan" deyip gitti.
Kızmış mıydı? Öfkelenmiş miydi? Üzülmüş müydü? Ne olduğunu anlamadan çıkıp gitmişti.
ŞÜKRÜ'DEN
"Yarın istemeyle nişan beraber olacak ona göre hazırlan" dedikten sonra kendimi nasıl dışarı attığımı bilemedim. Bu 1 yıl içerisinde olanlardan habersizdi. Aşkını o kadar masum, saf ve temiz duygularla anlatmıştı ki gerçeği söyleyerek onu kırmaktan korkmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN ADRES SORMAZ Kİ
RomanceÇocukluğumdan beri aşık olduğum adama açılmam gerekiyordu. İçimde durmadan büyüyen bu sevgiye AŞK'tan başka birşey demek imkansızdı. İlk başlarda 'çocukluk'tu ama ben artık 20 yaşındaydım. Çocukluk kelimesi yoktu. Aşk vardı. Devran Karahan'a karşı s...