"Elim Sende"

2K 61 4
                                    

8 Yıl Sonra

Bir öpücükle uyandırdım öküz gibi uyuyan kocamı. "Waaay, bu öpücüğü neye borçluyuz" dedi Devran yatakta doğrulmadan. Saçlarının arasına daldırdı ellerini. Evet bu hareket yıllar sonra bile ona çok yakışıyordu. "İçimden geldi" dedim gülümseyerek. Devran da gülümsedi ve "Adana Merkez'le uyandırdığın gün dün misali aklımda Asmin Hayriye Karahan" dedi. Evet. O günü ben de unutmamıştım. "İyi ya işte mükemmel sesimle uyanmıştın" dedim yataktan kalkarken. Devran güldü ve ben daha yataktan kalkamadan kolumdan tutup beni yatağa çekti. "Devran, napıyosun. Çocuklar gelicek şimdi bak. Kalk. Seni kahvaltıda bekliyolar. Geç kal-" susmamı sağlayan Devran'ın dudakları oldu.

Hissettirdikleri hala aynıydı. 8 yıl geçmişti aradan ve aşk hep bizleydi. Artarak. Devran çekilince masumca bakıp "İçimden geldi" dedi. Gülümsedim ve onu yavaşça ittirdim. O da kalktı ve ebeveyn banyosuna ilerledi. Ben de aşağı indim.

"Anne, babam nerdee?" dedi Tuğba. "Geliyor kızım" dedim ve tabağıyla oynayan Baran'a bakıp "Paşaaam, bi problem mi var?" diye sordum. Kaşları çatık bi şekilde bana baktı ve "Anne ben yakışıklı değil miyim?" diye sordu. "Aaa nerden çıktı. Sen çokkk yakışıklısın benim canım oğlum" dedim. Baran'ın yüzü biraz daha yumuşadı. "Niye soruyosun bunu bakalım" diye bi soru yöneltince Boran cevapladı "Ece'yi tavlayacaaak" dedi. "Tavlamak mı? O kelimeyi nerden duydunuz?" dedim. O sırada Devran aşağı iniyordu. "Tavlarsın oğlum. Senden iyisini mi bulucak?" dedi. Devran'a sinirle bakıp "Oğlum, hoşlanıyo olabilirsin de tavlamak hoş bi kelime değil." dedim. Tamam çok argo bi kelime değildi ama hoşlanmıyordum bu tarz sözcüklerden. "Şükrü söyledi" dedi Baran. Evet dayılarına ismiyle hitap ediyolardı. "Oğlum, hani dayı dicektik?" dedim Devran'ın çayını doldururken. "Ama dayım Şükrü diyebilirsiniz diyooo" dedi Tuğba ağzına peynirini almadan önce. Sonra da "Hem sende Şükrü diyosun" dedi. Gülerek "Ben anneyim" dedim. Devran konuyu değiştirip "Ece diyoduk" dedi gülerek. Baran'la uğraşıyordu. Baran da gülümseyerek babasına döndü "Baba bana silgi verdi, baaak" dedi. Al işte ilkokul 4'e giden bir çocuktan ne beklenir ki. Cebindeki silgiyi çıkarıp Devran'a gösterdi. "Hayııır. Sen onu çaldın" dedi Boran çabucak. Buna hepimiz gülsekte daha sonra Baran'ı uyarmıştım. Sonuçta izinsiz almıştı. Ve ben bir anneydim. Çocuklarına doğruyu öğretmekle ömür boyu yükümlü bir anne.

☆☆☆☆☆☆

Kahvaltı bittikten sonra Devran "Pikniğe gidelim mi? Hava da güzel" diye bir öneri koydu ortaya. Çocukların hepsi bir ağızdan "Eveeeeet" diye bağırınca Devran da gülümsedi. "O zaman gidiyoruuuz" dedi.

Bugün pazar olduğu için çocukların okulu ve Devran'ın işi yoktu. Bu yüzden eğlenceli bişeyler yapabilirdik.

Hep beraber hazırlandık. Piknik sepetimizin de içine son olarak plastik bardakları koyup sepeti kapadım. Çocuklar çoktan hazırdı. Tuğba'ya pembe üzerinde çiçek desenleri olan pileli bir elbise giymişti. Bu haliyle ayni benim Devran'a aşkımı itiraf ettiğimdeki halime benziyordu. Devran Tuğba'yi gördükten sonra bana bakıp gülümsedi ve "O pembe pileli elbisesinin içindeki minik Asmin'i hiç unutamamışken sen bana bir minik Asmin daha verdin. O kadar kötü şeyden sonra bile yanımda kaldın ve beni bir eş bir baba yaptın. Allah bana senin ve çocuklarımızın yokluğunu göstermesin." dedi. Yine güzel güzel konuşmuştu ve benim kalbim , aklım kayıplara karışmıştı. Gözlerim dolmuştu. Nemli gozlerimi Devran'a çevirdim ve "Amin, sevgilim

Haziran ayı olduğu için hava fazlasıyla sıcaktı. Urfa'da bide kuru bir sıcak oluyordu. Hep beraber çıktık evden. Yoldayken "Afra ve Şükrü'ye falan da haber verseydin. Dicle'yi alıp gelselerdi." dedim. Kalabalık piknikleri oldum olası seviyordum. Ve hep beraber her pikniğe gidişimizde bu daha hoş oluyordu. "Bu seferlik çekirdek ailemizle gidelim" dedi ve gülümsedi. Ben de gülümseyerek "Pekiii, nereye gidiyoruz?" diye sordum. "Fırat'a." dedi gözlerini yoldan ayırmadan. "Yakınlarında güzel bi yer var diye duymuştum" dedim bende. Fırat nehri gerçekten çok güzeldi. Çoktandır gitmiyordum ve güzel bi piknik güzel olabilirdi.

KURŞUN ADRES SORMAZ KİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin