Bebekleri Dicle'ye bırakıp hastaneye gelmiştik. Ve birkaç tahlilin sonuçlarını bekliyorduk. Doktor elinde birkaç kağıtla içeri girdi. "Devran Bey, rutin birkaç test yaptık. Ve çok şaşırtıcı bişey var?" dedi. Devran'ın yüz hatları anında keskinleşti. Kaşlarını çatıp "Her ay kontrole geliyoruz. Eğer olurda bir sorun olursa hastaneyi başınıza yıkarım. Şimdi oldukça sakinim farkındaydanız. Bir sorun mu var?"
Doktor gülümseyerek Devran'a döndü ve "Tam aksine, baba oluyorsunuz" dedi. Ve bana dönüp "Tebrikler" diye ekledi. Sonrası mı? DEVRAN BAYILDI!
👶🏻👶🏻👶🏻
"Asmin, beni de bayılttın ya mutluluktan tebrik ediyorum. Bu iki oldu. Bana gereğinden fazla mutluluk yaşatıyosun" dedi. Evet daha önce de ameliyattan sağ salim çıkmamla bayılmıştı.
Hastaneden çıktık. Ben hala inanamıyordum. Bebeğimiz olucaktı. Yumurtalıklarımdan biri eksikti ama bir bebeğimiz daha olucaktı. İkizlerime bir kardeş...
Çok şükür Allah'ım.
"Ne düşünüyorsun?" diyip düşünceleri böldü Devran. "İnanamıyorum hala." dedim arabaya yönelirken. "Bende" dedi Devran. Arabaya bindik. "Akşama sürpriz yapalım bizimkilere. Çok şaşırıcaklar." dedi Devran çocukların heyecanını andıran bir tavırla. "Devran, bu gerçek mi?" dedim ve elimi karnıma götürüp devam ettim "Sanki bi rüyadayım. O kadar güzelki şuan hissettiklerim. Anlatamıyorum Devran. Doğru kelime bulamıyorum. Doğru kelime bulsam dahi sanki anlattığımda büyüsü bozulucakmış gibi. Devran ben çok mutluyum çok" dedim Devran'ın heyecanını aratmayacak bir heyecanla. Devran gözlerini yoldan ayırmadan elini karnımdaki elimin üzerine koydu ve "Sana demiştim Asmin. Ben inanıyorum demiştim. Bak, kabul oldu dualarımız. Allah bize mucize gönderdi. Mutluluğu paha biçilemez bir mucize." dedi.
Mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Benden çok istediğine adım kadar eminim. Ve oldu. Çok şükür oldu. İkizlerimiz abi olucak. "Devraaan" dedim aklıma gelen şeyle "Efendim" dedi gülümsemesini hiç bozmadan. "Baran'la Boran çok küçük. 6,5 aylıklar. Onları sütten kesmem gerekicek. Ya onlara iyi bakamazsam" dedim surat asarak. Devran arabayı köşeye çekti ve bana döndü.
Şaşkın şaşkın baktım Devran'ın suratına. Devran ellerini yanaklarıma koydu ve gözlerini gözlerime mıhlayıp "Sen mükemmel bir annesin. 3 bebeğimize de çok iyi bakacağına eminim ben. Hem 6,5 aylıklar. Yani bişeyler yiyebilecek kadar büyükler. Dert etme bunu kendine. " diyip anlıma bir öpücük kondurdu. "Sen yanımdayken kendimde her şeyi yapabilecek gücü bulabiliyorum" dedim ben de gülümseyerek. Devran direksiyona dönüp "Hiç bırakmayacağım seni ve sen hep böyle güclü olucaksın." dedi. Sonra da eve doğru sürdü.
▪️▪️▪️
"Afra'yı da aradım akşam için" dedim domatesleri doğrarken. "Çok iyi yaptın canım. Onun hakkını ödeyemem" dedi Devran da ocağı yakarken. Yemeği beraber yapıyorduk. Bebekler de uyuyordu. Halalarıyla baya oynamış olmalılar ki emzirdikten sonra uykuya dalmışlardı.
"Aynen" dedim bende. Gerçekten Afra'nın hakkını ödeyemezdim. En zor zamanımda kimseye anlatamadıklarımı anlattım ona. Şuan hala aklıma geldikçe ürperdiğim anları anlattım ve onun sayesinde kendimde her şeyi atlatacak gücü buldum. Allah sanki onu bana bir yardımcı olarak göndermişti o zamanlar. Bayadır da görüşmüyorduk. Gerçi ne zaman denk gelsek Şükrü abimle beraberdiler. Benden çok Şükrü ile vakit geçiriyordu ki bu da benim aklıma şüphe serpiştirmiyor değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN ADRES SORMAZ Kİ
Storie d'amoreÇocukluğumdan beri aşık olduğum adama açılmam gerekiyordu. İçimde durmadan büyüyen bu sevgiye AŞK'tan başka birşey demek imkansızdı. İlk başlarda 'çocukluk'tu ama ben artık 20 yaşındaydım. Çocukluk kelimesi yoktu. Aşk vardı. Devran Karahan'a karşı s...