SELAAAAAAAAM!!
Yeni bölüm geldiiiii. Duygusal, merak uyandıran bir bölüm oldu. Devran'ın ağzından koca bir bölüm 😉 Devran gibi merak edin bakalım ne olmuş. Tahminlerinizi yorum olarak yazın ve oy veriiiin.
İyi okumalaaaar😘
Devran'dan
İşimi halletmiş eve dönüyordum. İmza atılması gereken bir kaç dosya! Aman ne eğlenceli (!) Eve doğru ilerlerken telefonum çalmaya başladı. Arayan Asmin'di. Telefonu açtım.
"Efend-" Asmin lafımı kesti ve "Devran, N'olur eve gel. Yalvarırım." dedi ağlayarak. Ağlıyordu. Lanet olsun Asmin ağlıyordu hem de hıçkırıklara boğularak. 1 saat bile olamamıştı evden çıkalı ne olmuştu onu ağlatacak?!
"Asmin sakin ol. Ne oldu? Hırsız falan mı girdi? Asmin anlat." dedim gaza yüklenirken. "Devran affet beni. Özür dilerim. Sözümü de tutamadım. Affet beni Devran. İhanet ettim sana. Ama yemin ederim istemedim. Yemin ederim direndim. Sana bilerek ihanet etmem ben." diyip ağlamaya devam etti. Cümleleri hıçkırıklarıyla bölünmüştü. Ona bu kadar acı veren neydi? Onu ağlatan, benden af dilemesine sebep olan neden neydi?
"Asmin, ağlama ne olur. Ben 5 dakikaya evdeyim zaten. Ağlama sen" dedim.
Dayanamıyordum ki ağlamasına. Canım acıyordu o ağladıkça. Şimdi ise beni aramış hıçkırıklarının arasından özür diliyordu. Bana ihanet ettiğinden söz ediyordu. Asmin bana ihanet etmezdi ki.
5 dakika içinde evdeydim. Salon darma dağın olmuştu. Hırsız falan olabilir miydi? Asmin'in ağlama sesi geliyordu. Hızlı adımlarla yukarı çıktım. Asmin içi sökülürcesine ağlıyordu. Beni görünce pikeyi yüzünü örtecek şekilde çekti kendine doğru. "Asmin" diyip sarılmaya çalıştım ama benden uzaktı. Hiç olmadığı kadar uzak. "Asmin neler oluyo?" diye sordum. Hıçkırıklarının ardı gelmiyordu. "Sana bakıcak yüzüm yok benim. İhanet ettim sana ben. Hem, hem sözümdede duramadım." dedi titreyerek.
Tüm vücudu titriyordu. Sesini son raddesine kadar yükselterek " Lanet olsun. Allah kahretsin niye böyle oldu? Neden ya neden? Ben bunları hak edicek ne yaptım? İçimde sana olan sevgiyle beraber direndim ama yapamadım Devran. Olmadı. O lanet şeyi engelleyemedim. Nefret ediyorum kendimden, nefret ediyorum! Anlıyor musun? Nefret!" dedi.
Titriyordu.
Ağlıyordu.
Kendinden nefret ediyordu.
Kendini suçluyordu.
Peki ama neden? Onu bu kadar çaresiz bir şekilde görmeme sebep olan piçlik ne? O her neyse ödemesi gereken bir hesap vardı ama o neydi? Asmin'i bu denli üzen şey neydi?
Sakin olmaya ÇALIŞTIM. Asmin bu haldeyken sakin olmam imkansızdı ama ona yardım etmem için bir şeyleri anlamam gerekiyordu. "Asmin, ne oldu? Seni bu kadar ağlatan sikim şey ne? Hangi piç ne bokluk yaptı Asmin? Anlat. Lütfen. Böyle ağlamana dayanamıyorum. İzin ver yanında olayım." dedim ona yavaşça yaklaşırken. Vücudu titriyordu. Korkuyordu bir şeylerden ya da kormuş ve onun şokundaydı. Onu yalnız bırakmamalıydım. O boktan dosyalara niye gittim ki ben?
Asmin "Affet beni" dedi. "Özür dilerim" diye de ekleyip koşar adımlarla banyoya gitti. Çok geçmeden su sesi gelmeye başladı. Onu yalnız bırakıyordum. Ya yine kendine... Lanet olsun. "Asmin!" diye bağırarak banyo kapısına dayandım. Ağlama sesleri geliyordu. Kapı kilitliydi. "Asmin, güzelim bak çık konuşalım. Ne oldu anlat bana. Beraber çözelim. O gözyaşlarını ben sileyim." dedim. Ben böyle deyince Asmin'in ağlaması daha da hızlanmıştı. Onu ikna etmek için tekrar ağzımı açmıştım ki bebeklerin ağlama sesi geldi. Ben de bebeklerin odasına gidip onlarla ilgilenmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN ADRES SORMAZ Kİ
RomanceÇocukluğumdan beri aşık olduğum adama açılmam gerekiyordu. İçimde durmadan büyüyen bu sevgiye AŞK'tan başka birşey demek imkansızdı. İlk başlarda 'çocukluk'tu ama ben artık 20 yaşındaydım. Çocukluk kelimesi yoktu. Aşk vardı. Devran Karahan'a karşı s...