-2 Ay Sonra-
Düş gibi 2 ay. Sorunsuz. Huzurlu. Ve bolca aşk serpilmiş...
"Hadi Devran uyaan. Kahvaltı hazır. İşe geç kalıcaksın. Toprak aradı az önce." dedim bilmem kaçıncı kez. Devran homurdanarak "Dün gece uyutabilseydin hanım efendi uyanırdım." demesiyle kıpkırmızı kesildim. Ne demek istediğini anlamıştım. "Uyusaydın Devran!" dedim omzuna vurarak. Beni sinir etmekten ayrı bir haz alıyordu. "Yanımda sen varken uyumak ha?" dedi ve sırıtarak doğruldu. Saçları dağılmış, gözleri mahmur ve tişörtsüz bir Devran vardı şuan karşımda. Aşık olunası bakışları ve hayran kalınası sırıtışını söylemeye gerek yok sanırım.
"Pis sapık" dedim kapıya yönelmeye yeltenirken. Devran kolumdan tuttuğu gibi sırtımın yumuşacık yatakla buluşması bir oldu. Devran'ın gözleri gözlerimdeydi. "Karısının sapığı bir kocayım ben evet." Dedi sırıtarak. "Her zerrene aşıkken sen bana ne diyosun. Çok ayıp" dedi sırıtmasını bozmadan. "İşe geç kalıcaksııın" dedim tüm bu anın içine ederek. Devran ise hiç oralı değildi. Yavaşça yaklaşıyordu bana. Al işte yok yine aklım. Niye Devran yaklaşınca kaybediyordum aklımı?
"Bunu nasıl yapıyosun?" dedim aramızda kalan bir iki milimde. Afallamıştı. Bu soruyu sormayı bende beklemiyordum açıkçası. "Neyi?" diye sordu. "Aklım gidiyo, kalbimi şuan sen bile duyabiliyosun buna eminim. Ve bu her seferinde artarak devam ediyo. Bi uyuşturucu bağımlısı gibiyim. Sen olmadan olmuyo." dedim. "Bunu bana yapan biri olarak cevabını bildiğini sanıyodum. Sende yapıyosun aynını bana. Yanımdayken önce solumdan, sonra soluğumdan kesiliyorum." dedi ve aramızdaki mesafeyi yok etti.
Her hücremde hissederken onu bir kez daha hissettirdi onun olduğumu. Bırak bedenimi, kalbimin ruhumunda tek sahibi olduğunu.
💟💟💟
Devran işe gidebilmişti sonunda. Bende Baran ve Boran ile bahçedeydim. Onlarla oynuyordum. O kadar tatlılardı ki. Ömür verilesice gülüşleri vardı. Erken doğmalarına rağmen çok sağlıklılardı. İkisi de çok hareketliydi. 6. ayı da dolmuştu geçen gün. Artık süt dışında da ufak tefek bişeyler veriyordum.
Kaybettiğim mutluluğu bulmam epey uzun sürse de değmişti. Herşeye değerdi bu mutluluk.
Devran'dan
Asmin'i bırakıp işe gitmek hiç de akıl işi değildi ama gelmiştim işte.
Toprak içeri girip "Devran, Esin aradı. Ufak bi iş varmış GAP'ta. Yardım istedi. Benim şimdi bi toplantım var. Sen gitsen ya" dedi.
Esin Toprak'ın nişanlısıydı. Yakın zamanda evleneceklerdi. Ve GAP'ta çalışıyordu. Bazı işleri de biz alıyorduk. Çoğu zaman Toprak giderdi. İş bahane olurdu ona gerçi. Amaç Esin'i görmek olurdu. Ama bu sefer ben gidecektim anlaşılan.
"Tamam, sen git toplantıya ben giderim." dedim. Toprak "Sağol" dedi. Tam çıkacaktı ki durdu ve "Sen niye bu kadar uykusuzsun?" diye sordu göz kırparak. Piç yaa aklı hep fesat. Yani aslında o fesatlık doğruydu ama Asminle özelimizi o kadarda açamam dimi ama. En azından şuan için uydurabilecek bir yalanım vardı. "Baran'la Boran hasta biraz. Uyutmadılar." dedim. İnanıp inanmama konusunda kararsız kalmış bi surat ifadesiyle "Hmm, geçmiş olsun. Neyse hadi ben kaçtım" dedi ve gitti.
Onun ardından ben de çıktım.
🔻🔻🔻🔻
GAP'taki işim bittikten sonra eve döndüm. Asmin yemek hazırlıyordu. Usulca yanaştım ve kocaman sarıldım. Ürkerek çığlık attı. "Benim ben. Korkma." dedim. Korkulu gözlerle döndü bana. "Pislik" dedi omzuma vurarak. "Korkma." dedim ve sarıldım. O da bana sarıldı. "Korkuttun" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN ADRES SORMAZ Kİ
RomanceÇocukluğumdan beri aşık olduğum adama açılmam gerekiyordu. İçimde durmadan büyüyen bu sevgiye AŞK'tan başka birşey demek imkansızdı. İlk başlarda 'çocukluk'tu ama ben artık 20 yaşındaydım. Çocukluk kelimesi yoktu. Aşk vardı. Devran Karahan'a karşı s...