Selamın aleyküm arkadaşlar 😊
Biraz gec olsa da Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun. Anne babalarınızın ellerini bizim için de öpün. Annesi babası vefat eden arkadaşlarımıza da Allah'tan rahmet diliyoruz.Evvveeettttt. Gelelim bölümümüze... Bizce çok güzel oldu. Biraz eğlenceli biraz hüzünlü... Biz beğendik. Umuyoruz ki siz de beğenirsiniz.
☆☆☆☆☆
Herşeyden önce emek var canlar. Beğenip beğenmediğinizi belirtin ki emeğimiz boşa gitmesin.İYİ OKUMALAR 😙😙😙😙
"Kara Gözlüm, hemen hastaneye gelmen gerek"
O an aklımdan bin bir tane senaryo her senaryoya da milyon tane final uyarladım. Hastane. Kime, nasıl, ne, neden olmuştu?
"Şükrü ne oldu??" dedim sesim titrerken. "Annem Asmin, annem." dedi Şükrü. Onun da sesi titremişti. Elim titredi ve telefon elimden düştü.
"Annem." Diye fısıldayarak kendimi yere attım. Şükrü hattın diğer ucundan adımı haykırıyordu. Yavaşça telefonu elime alıp kulağıma götürdüm. "Abi. Abi noldu anneme? Hangi hastanedesiniz? Abi konuşsana." dedim. Ses tonum sonlara doğru artmıştı. Şükrü "Abicim sakin ol. Sakın panik yapma. Merkezdeki Özel ******* Hastanesi'ndeyiz. Bizim konaktan hemen birisini yolluyorum. Ve Asmin kendine dikkat et." dedi. Telefonu kapatıp hemen Devran'ı aradım. Çaldı. Çaldı. Ama açan olmadı. Sinirle bağırıp telefonu duvara fırlattım. Hızla ayağa kalkıp odaya çıktım üzerime hırkamı ve yanıma cüzdanimi alıp hemen aşağı indim. Kapıda siyah bir araba bekliyordu. Babamın Konağı'nda şoför olan Samet indi ve kapıyı açtı. Kendisi de yerleşince gazı kökledi.
20-25 dakika içinde hastanedeydik. Kapıyı açıp hemen hastaneye doğru koştum. Danışmaya geldim ve "Na-naze Ünal , annem. Nerede? Ya cevap verse-..." diye bağırırken Erkam abim "Kara gözlüm." Diye seslendi. "Abim" deyip boynuna atıldım. "Anneme noldu? Nesi var? Ona birsey olmasın. Biz...biz onla konuşmuyorduk. Ona birsey olursa dayanamam." Dedim. Abim omuzlarimdan tuttu ve beni kendinden uzaklaştırdı ve "Gece seni rüyasında görmüş. Karanlıklar içinde görmüş seni. Çok korkmuş. Ağlaya ağlaya gözleri kan çanağına döndü. Birden tıkandı. Senin ismini sayıklaya sayıklaya bayıldı. Hemen ambulans çağırdık. Buraya gelince de Şükrü seni aradı." Diye durumu özet geçti.
"Şu an durumu iyi. Ama 2. bir atak olursa ka-kaybedebiliriz." diye de ekledi. Sesi titremişti. "Beni anneme götür abim" dedim. Sessizce kafasını salladı ve kolunu omzuma atıp yürümeye başladı. Annemin odasına doğru yaklaştıkça yengemleri abilerimi kardeşlerimi ve gözleri dolu dolu bir şekilde duran babamı gördüm.
O koca adam, babam , çocukluğumun kralı , en değerlim ,ömrümde güvendiğim ilk erkek , bana aşkı, sevgiyi, sadakati , dürüstlüğü öğreten ve bir kere olsun sesinin titrediğini duymadığım gözlerinin doldugunu görmediğim o adamın gözleri dolu doluydu. Ağlayamıyordu. Ağlayamıyordum. Onun kendine benim de Devran'a sözüm vardı. Ağlayamazdık.Yavaş adımlarla onlara doğru ilerledik. Erkam abimin kolunun altından çıkıp babamın yanına koştum. Sıkıca boynuna doladım kollarımı. "Kara gözlüm. Cadım." Deyip o da bana sarıldı.
♤♡♤♡♤♡
Yaklaşık yarım saat öylece durmuştuk. İçeri annemin yanına girememiştik çünkü doktor icerideydi. Annemin durumunu kontrol ediyor ve hiçbirimizi içeri almıyordu. Sersem sersem ayağa kalktım ve pencereye doğru ilerledim. O sırada hemşire ve doktor dışarı çıktılar ve doktor bize dönüp "Yalnızca bir kişi girsin. Hastamız henüz uyanmadı. Ama bilinci açık sizi duyuyor. Onu üzecek , moralini bozacak birsey söylemeyin. Hanginiz içeri gireceğinize karar verin hemşire hanim sizi hazırlasın. " dedi. Herkes birbirine bakıyordu. Tabi ki hepimiz haklı olarak annemin yanına girmek istiyorduk. Biz bakışırken hemşire "Kusura bakmayın bana düşmez ama Naze Hanim hastaneye ilk geldiğinde 'Kızım' diye sayıkladı. Kızı eğer hanginiz ise sizi alalım." Dedi bana ve yengelerime bakarak. "Benim. Yani kızı benim." dedim. Hemşire beni üzerimi hazırlamak için önden yürümeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN ADRES SORMAZ Kİ
RomanceÇocukluğumdan beri aşık olduğum adama açılmam gerekiyordu. İçimde durmadan büyüyen bu sevgiye AŞK'tan başka birşey demek imkansızdı. İlk başlarda 'çocukluk'tu ama ben artık 20 yaşındaydım. Çocukluk kelimesi yoktu. Aşk vardı. Devran Karahan'a karşı s...