Selamın aleyküm,
Çok eğlenceli ve neşe dolu bir bölüm oldu. Biz yazarken çok güldük , çok eğlendik. Umarız ki sizde severek ve beğenerek okursunuz.
Ve yazarlardan istek; arkadaşlar lütfen hikayeyle ilgili düşüncelerinizi belirtin. O minnoş parmaklarınızın yıldızların içini doldurması dileğiyle...Allah'a Emanet Olun.
Muğla/Akyaka --2.Gün
Muğla'ya dün gelmiştik. Devranların Akyaka'daki evindeydik. Evde yok yoktu. Karaoke odası bile vardı ki benim şu an aklımdan geçen sinsi plan bu odada gerçekleşecekti. Evin her odasında karaoke odasındaki sisteme bağlı hoparlörler vardı. Tüm hoparlörler açıp karaoke odasına indim. Saat 05.42 olduğu için Devran uyuyordu. Ben ise onu hiç istemeyecegi bir şekilde uyandîracaktım.
Karaoke odasında şarkı arıyordum. Acaba 'Çikita muz' mu söylesem? Aslında 'Follow me' de olabilirdi. Aklıma gelen şarkıyla mikrofonu aldım ve başladım şarkıyı söylemeye.
"Adana,Adana,Adana
Adana merkez patlıyo herkes
Şekeri atan kopmalık açıyo son ses
Mugo valla diyo sigaramız enfes
Boş kafayla yaptım lan ses kes...
Şarkıyı daha bitirememiştim ki Devran paldır küldür içeri girdi. Resmen gözlerinden ateş çıkıyordu. Çok sinirliydi. Neden acaba? Çocuk uyurken hatta sabahın 6'sında en olmayacak şarkıyı falan da söylemedin ama Allah Allah... Diye düşuncelerimle arama girdi. Devran mikrofonu bir hışımla elimden çekti ve kaşlarını burnuyla birleştirdi. Çok ama çok kızmıştı-ki benim istediğim de buydu. Havadaki öfkeyi dağıtmak için "Günaydın." dedim. Devran ise bana öfkeli öfkeli bakıp "Sorunlu musun Asmin? Bir de 'Günaydın' diyorsun." Dedi ve üzerime gelmeye başladı. Ben de geri geri kaçmaya. Devran elindeki mikrofonu koltuğa fırlatıp-evet odada koltuk da var- adımlarını hızlandırınca koşarak odadan çıktım. Devran beni kovalamaya başladı. Koşmak hiç bana göre değildi. Salona doğru koşuyordum ki kendi ayağıma takılıp düştüm. Evet kendi ayağıma takılıp düştüm. Benim düşüşümün ardından Devran bastı kahkahayı. Tam ona kızmak için ayağa kalkıyordum ki ayağım kaydığı için totom ve parke yine birleşti. Bunlar da ayrılamıyorlar ha. Bir Cennet ve Fatoş bir de bunlar-yazarlardan sevgiler😙 Devran'ın kahkahası benim 2. düşüşümden sonra daha da arttı. Ölebilirdim şu an ama düştüğüm için değil onun o mükemmel kahkahasını işittiğim için. Devran gülmeyi bırakıp yanıma geldiğinde yerde bağdaş kurmuştum. Önüme oturup iki bileğimi tutup ellerimizi kenetledi. Ellerimi kurtarmak için çabam tabiki işe yaramadı. "Amacın ne? " diye soğuk bir sesle sordu. Sorusunu es geçip "Bırak elimi yaa!" Diye cırladım. Devran tekrar "Amacın ne dedim Asmin!!" Deyince "Kızma ya şaka yaptım sadece." Dedim tatlı kız pozlarında. "Şaka? Şaka yaptın , ha? Öyle mi Asmin?" Dedi sinsi bakışlar atarken. "E-evet. Şaka." Dedim korka korka. Ellerimi bırakıp beni tek hamlede kucağına aldı. "Ne yapıyorsun sen ya? Alt tarafı şaka yaptım." dedim Devran'ı ikna etmek istercesine. "Ben de bir şey yapmıyorum ki Asminciğim. Sadece dövmenin, nişanda giydiğin o sırtı olmayan elbisenin, baharatlı kahvenin ve az önce beni iğrenç bir şekilde o karga sesinle uyandırmanın öcünü alıyorum. Ödeşme zamanı." dedi ve beni bahçenin ortasına bırakıverdi. "Devran ya ne yapacaksın?" dememle suratıma suyun çarpması bir oldu. Elimi hemen suratıma kapatıp çığırmaya başladım. "Devran kapat şu suyu. Allah'ın cezası."diye. O ise benim bağırmalarıma karşı gür bir kahkaha attı. Elimi yüzümden çekip onun o güzel gülüşüne baktım. Ben zamanında bu adama boşuna aşık olmadım ya. O gözlerine, gülüşüne, ses tonuna, mimiklerine... Ben ağzımı ayırmış Devran'a bakarken o karnını tutarak hortumu yere bıraktı. Hadi kızım Asmin. Şimdi aşk tazeleme zamanı değil deyip hortumu kaptığım gibi Devran'ın suratına tuttum. Devran suyu hisseder hissetmez "Hassiktir..." deyince çocuğunu azarlayan bir anne edasıyla "A-aa Devran çok ayıp. Karınım ben senin küfür etmek yok." dedim. "Hayriye bırak o hortumu! Başlatma ayıbından." dedi. Hayriye ha? Hay şu ismi kimliğime yazan adamın parmağındaki derinin içindeki gende bulunan adeninin altına gelmiş guaninin karşısındaki sitozine sıçayım. "Sensin Hayriye be. Kaç defa diyeceğim ben o ismi kullanmıyorum diye."dedim. Devran daha fazla duramayıp bana doğru yürümeye başladım. Suyu ona tutmaya devam ediyordum ama nafile. Hortumu alıp yere attı ve beni tekrar kucağına aldı. "Bırak bak Devran. Valla ' Tecavüz ediyorlar.' diye bağırırım." dediğimde Devran bugün bilmem kaçıncı kahkahasını attı ve "Tecavüz sonucu birlikte olduğumuzu düşünmüyorum Hayriye. Gayet de istekliydin."deyince göt gibi kaldım. Ne diyebilirdim ki? Lafı koymuştu. Ben söylediğine şaşkın bir şekilde dururken kendimi birden havuzun ortasında buldum. İçimden sen misin beni havuza atan deyip suda deli gibi çırpınmaya başladım. Suya batıp batıp çıktım. Devran da yaptığım numarayı yedi ve "Asmin!!" Diye seslendi. "Devran-ben-ben-yü-yüzme-bilmi-bilmiyorum." Deyince Devran direkt suya dalıp yanıma geldi beni kucağına alıp kenarıya çıkarttı. "Asmin, Asmin ses ver. Asmin iyi misin?" Dedi. Ben bir kaç kere öksürdüm. Devran ise korku dolu gözlerle bana bakarken kahkahayı koyverdim. Devran'ın belimdeki kolları gevşedi. Bana şaşkın şaşkın bakmaya başladı. Onun o bakışlarının ardından benim kahkahalarım daha da arttı. Dayanamayıp Devran'ın yanaklarını çekiştirmeye başladım. "Aman da aman. Karısı için endişelenir miymiş?" Dedim. Devran yüzündeki şaşkınlığı atıp sinirle baktı ve "Çocuk musun Asmin? Endişelendim tabii. Ölüyordun. " dedi. Ben de onun benim için endişelenmesinin verdiği mutlulukla "Gerçekten endişelendin mi?" Dedim. Devran sorduğum soruya "Başıma kalacaksın diye endişelendim Asmin" diye cevap verdi. Ben de arkasından "Tabi canım ondandır. Bizim köyde de eşekler uçmaya başladı geçenlerde." Diye söylendim o havuzdan çıkarken. Ben cümlemi tamamlar tamamlamaz Devran durdu ve arkasına döndü. " Sana değer verdiğimi falan mı ima ediyorsun? " deyince yüzümdeki sırıtış kayboldu. Ne diyeceğimi bilemedim. Sadece "Y-ya öylesine de-dedim yaa." Diyebildim. Devran cevabım üzerine irdelemeden eve girdi. Tebrik ederim Devran Karahan mutluluğumu s*ktin.
●●●●●
![](https://img.wattpad.com/cover/67795968-288-k757826.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN ADRES SORMAZ Kİ
RomanceÇocukluğumdan beri aşık olduğum adama açılmam gerekiyordu. İçimde durmadan büyüyen bu sevgiye AŞK'tan başka birşey demek imkansızdı. İlk başlarda 'çocukluk'tu ama ben artık 20 yaşındaydım. Çocukluk kelimesi yoktu. Aşk vardı. Devran Karahan'a karşı s...