Selamün aleyküm...
Bölümü teknik aksaklık dahil olmak üzere tüm aksiliklere rağmen paylaşmış bulunuyoruz. Biraz geciktik ama gerçekten elimizde değildi.Her zaman olduğu gibi severek ve eğlenerek yazdık. Umarız siz de en az bizim kadar severek okur beğenir ve yorumlarsınız. Her zaman söylediğimiz gibi düşünceleriniz bizim için önemliiiii.
Bu arada fark ettiğiniz gibi kapakta bir değişiklik yaptık. hlnkzlbga 'ya rica ettik ve bizi kırmadı. Tekrar teşekkür ediyoruz kendisine. Biz çok beğendik. Sizin de düşüncelerinizi merak ediyoruz. Kapak hakkındaki yorumlarınızı da bekliyoruz.
>>> BİR ÖNCEKİ BÖLÜMDE UFAK BİR DEĞİŞİKLİK YAPILDI. LÜTFEN OKUYUN!!!<<<
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
"Allah Allah." diye söylendi. "Şuna bir daha bakalım." diye de ekledi. Ne olmuştu? Intihardan dolayi mi etkilenmişlerdi?
Doktor ekrana bir kez daha baktıktan sonra güler bir yüz takınarak "Hayırlı olsun Devran Bey, kıyafetlerinize ortak pardon ortaklar çıktı. Ikizler geliyor." dedi. Sonra gülümsemesini hiç bozmadan bana döndü ve "Asminciğim, artık sana da kolay gelsin 3 tane Devran..." diye ekledi.
Ben daha 1 bebek fikrine yeni adapte olmuşken 2 bebek... Devran'a kilitledim gözlerimi kısa bir süreliğine. Onu en son hamile olduğumu öğrendiğimizde bu kadar mutlu görmüştüm. 2 bebek fikrine çabucak alışmış ve çok mutlu olmuşa benziyordu. 2 tane junior Devran fikri onu tatmin etmişe benziyordu. Benim aksime ne hissettiği belliydi. Kesinlikle mutsuz değildim ama Devran gibi gözlerimin içi parlıyor muydu? Sanırım ben hala 2 bebek fikrine şaşkınlıkla bakıyorum. Nasıl şaşırmıyım ki? Düne kadar konservatuar okuyan deli bir aptal aşıkken şuan 2 bebek annesi olmaya aday evli bir kadınım. Hayatımda değişmeyen tek şey Devran'a olan aşkımdı sanırım.
Devran karnımdaki jele ve uzanıyor olmama aldırmadan bana sarıldı ve geri çekildi. Telefonu eline alıp kulağına dayadı. "Toprak, 5 ya da yok yok 10 tepsi baklava al, Balıklı Göl ve civarında kimi görürsen ikram et. Biterse tekrar al. Sorana da 'Devran Ağa'nın 2 tane aslan gibi oğlu olacakmış' de. Baba olacağımı öğrendiğim ilk gün yapmalıydık bunu. Neyse hadi görüşürüz." dedi ve kapattı.
Devran'a şaşkınlıkla bakıyordum. "10 tepsi az değil mi?" dedim dalga geçercesine. Devran ise beni ciddiye alıp "Az di'mi? 15 demeliydim. Hemen Toprak'ı ara-" beni fazlasıyla ciddiye aldığını farkedince lafını kesip "Şaka yapıyorum Devran. 10 tepsi baklavayı kim yiyecek?" dedim gülerek. Devran "Toprak dağıttırır onu." dedi.
Simge Hanım'ın verdiği peçete ile karnımdaki jöleyi silip kalktım. Devran jölenin kendi üzerine de bulaştığını görünce "Bir peçete de ben alabilir miyim?" dedi ve ardından Simge Hanım'ın uzattığı peçeteyi alarak jöleyi silmeye başladı. "Hay senin gibi jölenin i-" Devran'ın ağzını kapatıp "Bebeklerimin yanında ağzına küfür alma" diye kızdım. Belki duymuyorlardı ama sonuç olarak yanımızdalar ve ben bebeklerimin yanında böyle konuşulmasına izin vermeyeceğim. Nokta. Devran kurduğum cümleyi "Bebeklerimizin Asmin, bebeklerimizin" diye düzeltti. O geçen 3 aylık soğukluğundan eser yoktu. Tuhaf bu adam. Değişik.
·.·.·.·.·.·.·.·.·.·.
Eve geldik. Kısa bir duş almak için yanıma birkaç parça birşey alıp banyoya yöneldim. Kısa olsa da beni rahatlatan bir duşun ardından yanıma aldığım şeyleri giyecektim ki yanıma bir şey almadığımı fark ettim. Sütyenimi! Yanımdaki havlu bedenimi sarıp çıkmama yetmiyor ki çıkıp alıyım. Devran odada olmasa... Ya mantıken Devran'dan utamam çok saçma ama biz normal karı kocalardan değiliz ki! Bu şekilde çıkmaktansa ondan bana sütyen getirmesini istemeliydim. İstemsiz bir şekilde kızararak da olsa "Devraaaan" diye seslendim. Odada olduğunu biliyordum. "Yardıma mı ihtiyacın var?"dedi Devran. Ya bu adam 3 aydır soğuk davranıyor, işkolik biri gibi davranıyor peki şuanki rahatlık ne yaaa?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN ADRES SORMAZ Kİ
Roman d'amourÇocukluğumdan beri aşık olduğum adama açılmam gerekiyordu. İçimde durmadan büyüyen bu sevgiye AŞK'tan başka birşey demek imkansızdı. İlk başlarda 'çocukluk'tu ama ben artık 20 yaşındaydım. Çocukluk kelimesi yoktu. Aşk vardı. Devran Karahan'a karşı s...