''AMİN.''

3.7K 106 8
                                    

SELAMIN ALEYKÜM ARKADAŞLAR; 

BİRAZCIK BEKLETTİK AMA HAKKINI VERDİK VE SİZE TAM 3059 KELİMELİK BÖLÜM YAZDIK. CİDDİ ANLAMDA ÇOK İÇİMİZE SİNEN BİR BÖLÜM OLDU. BİRAZ PONÇİK , BİRAZ HÜZÜNLÜ BİR BÖLÜM OLDU. 

VE GELELİM FASÜLYENİN YARARLARINA; 

YARIN BİZİM BİRİCİK ARKADAŞIMIZ, 2. MESEMİZ, HATÇEMİZİN DOĞUM GÜNÜSÜ. BİRİCİĞİMİZ İYİ Kİ DOĞMUŞSUN. İYİ Kİ ARKADAŞ OLMUŞUZ. GERÇİ BİZİM ARAMIZDAKİ BU BAĞA ARKADAŞLIK DİYE KESTİRİP ATMAK OLMAZ. BİZİM ARAMIZDAKİ BU BAĞ KARDEŞLİKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL. 

SANA SÖZ VERİYORUZ Kİ HER SIKINTINDA HER DERDİNDE BİZ SENİN YANINDA OLACAĞIZ. DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN. İYİ Kİ DOĞMUŞSUN HATÇEEEEEĞĞĞ


İYİ OKUMALAR


Bebişlerimizin sesine uyandım. Muhtemelen yine Baran uyanmış. Huysuzlanınca da Boran'ı uyandırmıştı. Bu hiç değişmezdi. İkisini de emzirip tekrar uyuttum. Uykum kaçmıştı bir kere asla uyuyamazdım.

Tam salona gitmek için yatak odasından çıkmıştım ki Melek'in odasından gelen sesle olduğum yerde durdum ve dinlemeye başladım.
"Prensesim , cennet kokulu kızım. Niye gittin sen? Neden bıraktın anneni? Hiç mi düşünmedin canımın nasıl yanacağını? Aslında hata sende değil. Ben sana sahip çıkamadım. Ben zaten sana hiç bir zaman iyi bir anne olamadım. Seni babasız büyütmek zorunda kaldım. Ama inan ki bunu ben istemedim. Ben hiç bir zaman böyle hayal etmedim. Hiç böyle düşünmedim. Özür dilerim senden. Biliyorum, inanıyorum sen beni cennetten izliyorsun,  duyuyorsun. Affet beni biriciģim. Seni koruyamadığım için beni affet."
Ceyda yani Dicle hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. O kadar çok canım yanıyordu ki onu böyle gördükçe. Dayanamıyordum. Onun yanına çöküp bağıra çağıra ağlamak istiyordum. Ama yapamazdım. Devran'a ve kendime verdiğim sözü tutmam lazımdı.
Ceyda'nin yanına -Melek'in odasına- gittim. Arkadaşım,  canım , kısa zamanda kız kardeşim yerine koyduğum Ceydam kızının yatağına oturmuş , elinde onun fotoğraflarına baka baka hem konuşup hem ağlıyordu. Yavaş yavaş yanına ilerledim ve sıkı sıkı sarıldım. Bu hareketime karşılık fotoğrafları bırakmadan benim sarılışıma karşılık verdi.

20 dakikaya yakın zamandır birbirimize sarılmış bir şekilde Melek'in yatağının üstünde oturuyorduk. Ceyda biraz daha rahatlamışti. Artık sadece iç çekiyordu.

Bir süre daha böyle durmuştuk. Ceyda'nın solukları düzene girmişti. Anlamıştım ki uyumuştu. Kafasını yavaşça omzumdan kaldırıp Melek'in yatağına yatırdım. Odanın ışığını kapatıp odadan çıktım. Odamıza doğru ilerledim. Ben içeriye -benim eski odam- girdiğimde Devran, Boran ve Baran'ı yan yana yatırmış Baran'ın olduğu tarafa o diğer tarafa da yastık koymuş. O kadar güzel bir tabloydu ki. Tarifi yoktu. Yastığı yerleştirip yanlarına uzandım. Hayatımın anlamı olan 3 erkeğe döndüm. Onlara bakarak Allah'a şükretmeye başladım.
"Allahım sana nasıl şükretsem az. Bana sevdiğim adamı Devran'ı nasip ettin. Ardından bize iki tane melek yolladın. Görüyorum. Devran artık bana karşı bir şeyler hissediyor. Söylemiyor. Ama biliyorum.
Ceydam. Ceydamin kalbinden o evlat acısını al Allahım. Dayanamıyor o.
Ya Rabbim. Gör şu kulunu. Gör de bize bir Tuğba nasip et. Bize bir kız evlat ver. Aşkımın simgesi. İnşallah aşkımızın simgesi." dedim. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Uykuya dalmadan önce hatırladığım tek şey "Amin. Artık bi tane de Tuğba lazım." cümlesiydi.

DEVRAN'DAN

Oğullarımızı yanıma almış yatıyordum. Asmin, ablamın yanındaydı. Ona çok şey borçluydum.
Onu sevmediğimi her fırsatta dile getirmiş olmama rağmen benimle evlenmiş, her türlü kahrımı çekmiş, bana ikitane evlat vermiş ve ablamı onun sayesinde bulmuştum. Şimdi ise gitmiş anlamı sakinleştiriyordu. Onca şeye karşılık onun yaptıkları fazlaydı. Düşüncelerimi kapının açılma sesi böldü. Kapı açılır açılmaz gözlerimi yummuş ve tepkisini beklemeye başlamıştım. Uzun süre sessiz kalıp yavaşça yatağa uzandı. Bir kaç saniye sonra konuşmaya başladı.

KURŞUN ADRES SORMAZ KİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin