Kaza

40 12 0
                                    



Yaz tatilim başlarda sıkıntılı geçse de zamanla Kuzey ile irtibat kurmadığımdan yazlığımızda kitaplarım ve sakinliğimde kendimi tekrar buldum. Günler günleri kovaladı ve ikinci senemizin ilk günü okula babamın bana aldığı arabamla gittim. Tüm yaz sıkı çalışmış araba sürmeyi öğrenmiştim. İçimde herhangi bir heyecan yoktu Kuzey benim için bitecekti bitmeliydi ve yaz süresince bunu atlattığımı düşündüm. Okuldan içeri girdiğimde bahçede her zamanki yerimizde Hale'yi görmemle sevinç çığlığı atmam bir oldu onu özlemiştim tüm yaz telefon ile konuşmuştuk ama görüşememiştik. Uzun süre sarıldık birbirimize ve Hale

- Kuzey geldi ama seninle konuşup konuşamayacağını bilemediği için içeri girdi eğer konuşacaksan çağırmamı istedi. Düşündüm ve artık kaçamayacağımı düşünerek

- Gelsin dedim umutsuz aşık değilim artık Kuzey sadece arkadaşım.

- Emin misin Katre seni üzmesini istemiyorum mecbur değilsin dedi Hale

- Hayır beni üzmeyecek Hale aşk uzun bir süre için rafa kalktı bende dedim ve güldüm hadi çağır şunu da koca yaz ne yapmış yurtdışında dedim

Hale endişeli bir şekilde mesaj yazdı Kuzey'e ve 5 dakika sonra onu gördüm. Heyecanım yine tavan yaptı ve ben koca yaz unuttum dediğim adamı hala sevdiğimi düşündüm ama bu hislerimi son derece saklamakta kararlı bir şekilde gülümsedim sadece arkadaş gibi.

- Selam kızlar dedi o kadifemsi sesiyle ve ayakta durdu çekingendi gerçekten benimle sadece arkadaş olmak istiyordu lanet olsun.

- Selam Kuzey dedim ve bana ölüm gelen bir sakinlikte kısa bir an ona sarıldım nasıl geçti tatil diye ekledim son derece neşeli bir şekilde.... Kuzey biraz rahatlamış bir şekilde kısa sarılmama kısa bir karşılık vererek gülümsedi ve

- Harika ya sizin? Dedi.

Günümüz...

O günleri hatırlamak bana acı veriyordu. Kuzey beni bugün ikinci kez terk etmişti ve ben artık tamamen tek başıma kalmıştım burada. O acı günü hiç unutamam ve aşık olduğum adamın yanımda sadece dostum olarak bana eşlik etmesini.

Geçmiş...

Okulda ikinci yılımızı da yarılamıştık bahar ayı geldiğinden havalar çok güzeldi ve doğa uyanıyordu. Babam ve annem bahar ayını çok severlerdi. Bir hafta sonu babam bizi gezmeye götürmek istediğini söyledi ve o benim için karanlık gün olan Pazar günü yola çıktık. Tüm gün gezdik. Trakya bölgesinde birçok yere gittik yeşillikler ağaçlar içinde müthiş keyifli bir gün geçirdik. Saat akşam 09:00 sularıydı otobanda hız sınırını aşmadığımız bir şekilde ilerlerken önümüzdeki tır önündeki arabaya çarptı bir anda önümüzde oluşan toz bulutuyla babam frene bastı ama artık çok geçti bir anda her yer karardı ve cam kırılma sesleri fren seslerine, metalin büküldüğüne dair o iğrenç ince sesler doldurdu her yanımı

- Anneeeeeeeeeeeeeee, babaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa diye bağırdığımı hatırlıyorum sonrası bir süre bir karanlık gözümü açtığımda aracın içinde olduğumu ve kıpırdayamadığımı fark ettim etrafta bir sürü ses vardı insanlar çığlık çığlığa bağırıp yardım çağırıları yapıyordu. Telefonum çalıyordu bir yerde sesini duyuyordum neden hareket edemiyordum? Bir anda görüntüler canlandı kafamda ve tekrar olanca gücümle anneeeeeeeeeeeee babaaaaa diye bağırdım anında bir kadın belirdi yanımda ve

- Sakin olun bir trafik kazası geçirdiniz şimdi sizi oradan çıkaracağız adınızı söyler misiniz? Dedi

- Katre Çınar ben! annem ve babam nerede onlar iyi mi diye sorduğum sırada öne bakmak geldi aklıma ve annemi gördüm. Vücudu çok biçimsiz bir şekilde duruyordu ve yüzü gözü kan içindeydi nefes almadığını fark ettim üstünde kocaman bir demir parçası vardı ve gözümden yaşlar süzülmeye başladığında kadının sesini tekrar duydum

- Katre bana bak kendine gel onlar için maalesef çok geç ama seni kurtaracağız kendini kaybetme sakın uyuma bana odaklan sorularıma cevap ver diye bağırdı lanet olsun çok gürültü vardı etrafta. Annem ve babam ölmüşse neden beni kurtarmaya çalışıyorsunuz bırakın öleyim bende burada bırakın demek istedim ama sesim çıkmıyordu içim ölmüştü çoktan artık buradan çıksam ne olacaktı ki?

- Hayır dedim kıza bırakın beni burada bende öleyim istemiyorum dedim. O sırada arkadan bir polis benimle konuşan kıza bir şey uzattı ve

- Kuzey diye birisi kızı istiyor kendinde dedim belki konuşması iyi gelir konuştur dedi kız kafasını salladı ve telefonu kulağıma koyduğunda Kuzey'in bağırdığını duydum

- Katre Katre orda mı iyi mi? Ne olur doğruyu söyleyin Katreee diye bağırıyordu. Gözlerimi kapadım ve kız telefonu kulağımdan çekip telefonu kendi kulağına aldı.

- Bakın kimsiniz bilmiyorum ama durumu iyi değil sadece kendinde kalması lazım hayır şuan arabada sıkışık itfaiyeyi bekliyoruz.... Bilmiyorum beyefendi şuan onunla ilgilenmem gerek yardımcı olmuyorsunuz dedi ve oflayarak telefonu tekrar kulağıma verdi.

- Katre orda mısın cevap ver yanına geliyorum lütfen pes etme geliyorum cevap ver bana diyordu.

- Kuzey dedim kısık sesimle

- Efendim dedi lütfen iyi ol bak ben geliyorum lütfen

- Onlar öldü Kuzey ben neden yaşıyım? Gelme beni rahat bırakın dedim gözüm bulanık görüyordu kulaklarım uğulduyordu sol elim neredeydi hissedemiyordum ben artık ölmek istiyordum. Kız telefonu alıp bir şeyler daha söyledikten sonra kapattı ve tekrar benimle konuşmaya başladı.

- Katre ekipler geldi şimdi seni buradan çıkarıp hastaneye götüreceğiz lütfen kendini bırakma dedi ve geri çekildi. Bir anda bir sürü adam başıma geldi yüksek sesle konuşuyorlardı şurası kesilirse şu açılırsa çıkabilirmişim.

- Allah'ım dedim lütfen al canımı beni onlarsız bırakma. Ben annem babam olmadan yaşayamam babamın muhteşem gülümsemesi annemin sevgi dolu gözleri hayatımız aklımdan geçiyordu ve ben sadece ölmek istiyordum. Bir anda ayaklarımın olduğu yerde bir hareketlilik oldu ve canım o kadar çok acıdı ki yüksek bir çığlık attım. Hemşire bana yaklaşıp bir boyunluk taktı ve elimi tuttu sağ elimi. Sol elimi hala hissetmiyordum bir hareket bir çığlık daha derken ne kadar süre sonra üzerimdeki ağırlık kalktı ve ben dikkatli bir şekilde sedyeye konduğumda tekrar arabaya bakmak istedim babamı görememiştim tek gördüğüm kocaman bir tır kasası arabamızın ön kısmının olması gerektiği yerdeydi.

Aynı gün bir çok şey değişir mi insanın hayatında? Benim değişti. Hastaneye gittiğimizde acılarım iyice artmıştı ama ruhum öldüğü için sesimi çıkaramıyordum kocaman bir boşluktaydım nasıl kabul edebilirim onlarsız bir hayatı hiç düşünmedim ki henüz çok erkendi onlarsız olamazdım ki. Sedye ile ilerlerken Kuzey ve Hale'yi gördüm koşarak yanıma geldiler ve Hale gözyaşları içinde;

- Yanındayız canım buradayız.

- Katre canım buradayız iyi olacaksın diyen Kuzey arkada kalmıştı. Ameliyathane olarak tahmin ettiğim bir odada panik ile etrafımda olan insanlar anlamadığım dilde birbirlerine emirler yağdırıyorlardı. 

- Katre şimdi seni uyutuyoruz iyi olacaksın dedi genç bir adam ve ben gözlerimi kapattım. Bir daha hiç uyanmak istemedim. 



Merhaba,

Hikayeme her gün yeni bölüm ekliyorum yorum ve beğenilerinizi bekliyorum. :)

Irongirl....


Kalmak mı zor gitmek mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin