KATRE
Telefonumun sesiyle uyandım. Emir'den mesaj gelmişti.
- Günaydın Katre'm saatler geçmiyor olabilir mi? Benim saatim de mi problem var? Şuan sizin orda saat kaç? J
Uykulu gözlerimle mesajı okuduktan sonra kocaman gülümsedim.
- Günaydın (ne demeliydim? Aşkım için çok erkendi. Hitabet sıkıntısı yaşadığım kısa bir andan sonra) kara gözlüm ;) ben şimdi uyandım ve saat 09:15 biraz sabırlı olmalısın zaman doğru, sonra beraberken o zaman çok hızlı geçecek maalesef L dedim.
Kısa süre içinde cevabım hazırdı.
- Kara gözlüm? Güzel hitap beğendim bana has oldu. Peki biz acaba birlikte mi kahvaltı yapsak?
Ne demeliyim? Kuzey'in yanına gitmeden önce Emir ile görüşmek iyi gelebilir daha güçlü hissedebilirdim.
- Ne kadar sürede gelirsin? ;)
- Yoldayım ;)
- Ne ciddi olamazsın?
- Gerçekten yoldayım 10 dakikan var.
- Tamam hazırlanıyorum istersen burda da yapabiliriz ben hazırlarım.
- Harika teklif hem evini merak ediyorum..
Hemen yataktan kalkıp banyoya koştum saçımı taradım yüzümü yıkadım üstümü değiştirdim. Yüzümde kocaman gülümsemeyle mutfağa indim çay koydum ve kahvaltılıkları masaya hazırlamaya başladım. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu bir an durup elimi kalbime koydum bu heyecan yeniydi. Salona geçtim etrafa alıcı gözle bir baktım temiz ve düzenli görünüyordu evi otel gibi kullandığım için pek yaşanmışlıkta yoktu. İçim içime sığmazken saate bakmıştım ki kapı çaldı. Koşarak gittim son kez aynada yüzüme baktım yanaklarım heyecandan dolayı kırmızıydı ve o sırıtış hala benimleydi. Kapıyı açtım karşımda bir buket çiçek ve kara gözler bana bakıyordu. Bu mutluluk için çok mu erkendi bilmiyorum ama akışına bırakmıştım. Çiçekler karışık ve rengarenklerdi büyük bir sevinçle onları aldım.
- Hoş geldin bunlar çok güzeller çok teşekkür ederim dedim. Yavaşça eğilip yanağımdan öptü ve
- Hoş bulduk Katre'm dedi.
Paltosunu aldım ve bu taraftan diyerek onu salona yönlendirdim. Ona çok yakıştırdığım gülümsemesi ile içeri girdiğinde içim ısındı, evimde yalnız olmaya o kadar alışmışım ki başka bir nefes ve o nefesin sahibi bu adam olunca çok hoşuma gitti.
- Otursana, ben çiçekleri vazoya koyup geliyorum dedim.
- Tamam deyip en sevdiğim ikili koltuğa oturdu. Gülümsedim, o koltuk benim sığınağım gibiydi onda kitap okur, ağlama krizlerimde onda iki büklüm uyuya kalırdım.
Mutfaktan vazo alıp çiçekleri içine koydum ve salona döndüm. Yanındaki koltuğu göstererek
- Hadi otur dedi. Beni korkutmak istemediği için yanına davet etmediğini biliyordum. Yanında duran tekli koltuğa oturdum öne uzanıp ellerimi ellerinin içine aldı.
- Üzgünüm dayanamadım bir an önce tutmam gerekiyordu deyip gülümsedi. Bende gülümsedim
- Ee nasılsın? dedi
- İyiyim uyudum uyandım kahvaltımız da hazır sen nasılsın?
- Ben yıllardır hiç bu kadar iyi olmamıştım dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalmak mı zor gitmek mi?
Romanceİki yaralı kalp birbirini iyileştirebilir mi? Aşk gerçekten klişelerdeki gibi tedavi eder mi? sevmeyi unutmuş iki insana sevmeyi hatırlatabilir mi?