Geçmiş

26 6 0
                                    

KATRE

Emir'in ellerimi tutan kocaman ellerine baktım, ondan güç aldığımı düşündüm.

- Hızlıca halledip geleceğim dedim

- Bekliyorum dedi

Yavaşça arabadan inip yılların aşkını aklımdan kalbimden çıkarmak için cafe'ye doğru yürüdüm. Cafe'nin kapısına geldiğimde arkama dönüp arabasında beni bekleyen geleceğime baktım. Bugün geçmişimdeki en önemli kişiye veda etme, geleceğimdeki kişiyle yeni maceralara atıldığım gündü. Kapıyı açıp içeri girdiğimde Üniversitedeyken hep gelip oturduğumuz masaya oturmuş Kuzey ile göz göze geldim. Buruk bir şekilde gülümsedi bende ona gülümsedim. "haydi Katre başarabilirsin" diyerek kendime telkinde bulundum. Masaya ilerleyip ayağa kalkmış bana elini uzatan adama baktım. Hızlıca elini sıktım bıraktım.

- Hoş geldin Katre diyerek sandalyeyi gösterdi. Paltomu çıkarıp oturdum yanımıza gelen garsona

- Salep alabilir miyim? dedim

- Bende salep alayım dedi Kuzey.

Garson gittikten sonra sessizce birbirimize baktık. İlk karşılaştığımız gün, bu adam için yıllardır döktüğüm gözyaşları bir bir aklıma geldi. O da bana tebessümle bakıyordu.

- Evet Katre eskiden olduğu gibi bakışarak mı konuşacağız? Dediğinde denizin dibinden su yüzüne çıkmışım gibi derin bir nefes aldım.

- Konuşmak isteyen daha çok sendin Kuzey? Dedim soru maksadıyla.

- Öncelikle beni sonuna kadar dinle tamam mı? Dedi kafamı olumlu anlamda salladım. Göz gözeydik, cesaretim kırılmayacaktı ben vazgeçendim onu da buna ikna etmeliydim. Ben Amerika'ya gidince ve biraz uzak kalınca bazı düşüncelere kapıldım. Daha önceleri de uzaklaşmıştım ama hep geri döneceğimi biliyordum. Bu sefer farklı hissettim ne yaparsam yapayım seni aklımdan atamadım Katre. Sana sandığımdan çok alışmışım. Gülüşün, konuşman, yanımdaki varlığına o kadar alışmışım ki.... (Duraksadı gözlerini denize doğru çevirdi.) ben yıllarca hep arkadaşım olduğunu iddia ettim bu konuyu seninle iki kez konuşmamıza rağmen gözlerindeki bakışlarından her zaman bunun farkındaydım. Senin tarafından sevildiğimi biliyordum. Bu çok adice biliyorum kafam çok karışık Katre.. diyerek tekrar gözlerime bakmaya başladı. Eğer bu sevgiyse ben anlayamıyorum ama tek bildiğim sensiz olmak istemediğim. Bu kadar geç fark ettiğim için özür dilerim diyerek elime uzandı ama tam o sırada garson salepleri getirdiği için arkasına yaslanmak zorunda kaldı. Gözleri bir saniye gözlerimden ayrılmıyordu. Fakat mezarlıkta yanına geldiğim gün anladım artık bana eski duygularını hissetmediğini.. İnanamadım dün gece o adamla dans ettiğinde ona bakışlarının tıpkı bir zamanlar bana olduğu gibi olduğunu fark etmem zor olmadı. Ne yapabilirim Katre? Benim gibi bir adamı affedebilir misin? Bir şansım olabilir mi? Bu kadar geç kalbine dokunabilir miyim? diyerek beklemeye başladı.

Ona içimden tonlarca kelime söylemek geldi. Mesela tekerlekli sandalyede ailesini kaybetmiş hayattan hiçbir beklentisi olmayan bir kıza sırf morali yerine gelsin diye, sevgili olalım teklifi yapan adam mı bana bunları söylüyor? Evet canım fazlaca geç kaldın demek de söylemek istediklerim arasındaydı. Tekrar baktım yüzüne yıllardır ezberlediğim gözlerine, ellerimi yanaklarına koyacağım ona sıkı sıkı sarılacağım günleri hayal eden içimdeki eski Katre'yi düşündüm. Artık orda değildi. Kuzey bana şuan çok yabancıydı. Nasıl oldu da benim için bir şey ifade etmez bir hale gelmişti?

- Yapılacak bir şey yok Kuzey. Ben hala bunun geçici bir durum olduğunu düşünüyorum. Ben sana yıllar önce aşık olmuştum ama bu zamanla azaldı. Sen benim için bir tutkuydun belki de sana ulaşamadığım için aşık olduğumu sanmış bile olabilirim. Kalbini kırmak değil niyetim ama sana gerçekten aşık olsaydım senden bu kadar kolay vazgeçemezdim. Sanırım ben hayatımda ilk defa gerçekten aşık oluyorum dedim ve bu gerçeği, söylerken idrak ettim. Emir'i bu kadar kolay kabul etmem tamamen gerçek aşktan olabilir miydi?

- Sana neden böyle oldu bilmiyorum Kuzey ama bence sen de sadece hassas bir dönemdesin. Biz her zaman arkadaştık hep öyle kalacağız.

- Bilmiyorum Katre bu benim için o kadar kolay açıklanabilecek bir şey değil. Deneyemez miyiz?

- Hayır Kuzey olmaz. Ben Emir ile birlikteyim dedim ve gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Üzerimden kocaman bir yük kalkmış gibiydi. Ben burada ne arıyordum? Kuzey artık geçmişimle beraber burada kalmalıydı. Birden hareketlendim ve

- Üzgünüm Kuzey artık gitmem gerek, sana iyi yolculuklar kendine zaman ver bak her şey daha iyi olacak.

- Ama Katre dediğinde paltomu giymiş çantamı almıştım Kuzey de ayağa kalkmış elimi yakalamıştı.

- Bu kadar kolay olamaz acı çekiyorum dedi. Elimi çekmeye çalıştım ama olmadı çok sıkı tutuyordu.

- Kolay değil Kuzey sadece zaman ver kendine ve lütfen zorluk çıkarma dedim tehditkâr bir sesle.

- Onca zaman senin yanındaydım Katre, bu akşam gidiyorum ve bu yüzden bana daha fazla zaman ayırman gerekiyor dedi. Kuzey çıldırmış gibiydi şuan onu tanıyamıyordum. Masaya bir miktar para attı elimi bırakmadan beni de çekiştirerek kapıya doğru ilerletti. İçimde büyük bir panik dalgası oluştu Emir bizi görürse Kuzey'e saldırırdı. Şu kısacık sürede tanıdığım kadarıyla bunu biliyordum. Dışarı çıktığımız da panikle Emir'in arabasının olduğu yere baktım. Orada yoktu. Bir an rahatladım Emir'in başı belaya girsin istemiyordum. Kuzey beni arabasına doğru çekiştirmeye başladığında tüm gücümle elimi elinden kurtardım. Bana döndü.

- Katre başka yerde konuşacağız ben havaalanına gidene kadar buna mecbursun.

- Hayır değilim

- Evet mecbursun

- Hayır Kuzey kendine gel ne oldu sana?

- Beni buna sen mecbur ediyorsun benden vazgeçemezsin.

- Vazgeçerim

- Hayır

- Evet

- Katre bir daha düşün o adam sana ne yaptı bilmiyorum ama olmaz izin vermiyorum. Arabasının yanında bağrışıyorduk fazla yaklaşmıyordum.

- O adam dediğin kişi benim için çok değerli ve sen onun hakkında konuşamazsın.

- Konuşurum

- Hayır konuşamazsın

- Ne kadardır tanıyorsun onu Katre? Fazla yüksek sesle konuşuyordu elini sinirle saçlarının içinden geçirip bir adım bana yaklaştı bende bir adım geri gittim.

- Bu seni hiç ilgilendirmez

- İlgilendirir beni gönderdiğin gün o adam yoktu

- Nerden biliyorsun?

- Çünkü o gün hala beni seviyordun dedi kendine son derece güvenerek. Allah'ım ben nasıl bir haldeydim?

- Kuzey sen artık fazla kırıcı oluyorsun sana iyi yolculuklar diyerek arkamı dönmemle sert bir göğse çarpmam bir oldu. Kuvvetli iki el belimden tutunca kendimi çok güvende hissetmem normal miydi? Yüzünü görmeden onun Emir olduğunu bilmem normal miydi?

Kalmak mı zor gitmek mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin