Merhabalar,
Kısa bir bölümle karşınızdayım. Yeni Bölüm Geç geldiği için özür dilerim eskisi gibi hızlı devam etmesi için daha çok yazacağım :)
Yorum ve oylarınızı beklemeye devam ediyorum :)
Irongirl
EMİR
Bahsettiği spor salonu bu olmalıydı. Dayanamadım en azından onu uzaktan izleyebilirdim. Arabamı sokağın başına bırakıp salona doğru ilerledim. İçeri girdiğimde gözlerim doğrudan Katre'yi buldu. Salon çok büyük değildi bir tarafta spor aletleri, duvardan duvara dağ manzarası ile kaplı bir resme doğru sıralanmış koşu bantları. Bir tarafta küçük bir ring, diğer tarafta da kum torbalarının asılı olduğu bir yer vardı. Girişteki kirişin yanına saklanmış tüm gücüyle karşısındaki kum torbasına vuran Katre'yi izlemeye başlamıştım ki, görüş alanıma burada bolca vakit geçirdiği sportif vücudundan belli olan bir adam girdi.
- Pardon ama spor salonumuza üye olmayanlar burada durup içeridekileri izleyemezler dedi sesi sinirliydi ve eliyle omzunun üzerinden Katre'yi işaret etmişti. Bu adam kimdi? Katre'yi izlediğimi anlamış ve bana kızmıştı.
- Kimsiniz? Dedim sakince
- Ben Efe bu salonun sahibiyim. Peki siz? Kayıt için geldiyseniz ofise geçelim çünkü burada durup içeriyi izlemeniz hoş değil. Hala kızgındı.
- Tamam ofis ne tarafta? Demiştim Katre'nin beni görmesini istemiyordum. Bana kapının hemen yanından içeri girilen koridoru gösterdi ve onu takip ettim. Küçük bir ofise girdiğimizde rahatlamıştım Efe Bey de sakinleşmiş görünüyordu.
- Kusura bakmayın biraz sert konuşmuş olabilirim. Dedi.
- Önemli değil söylediklerinizde haklısınız. Dedim
- Evet kayıt için mi gelmiştiniz?
- Hayır Efe Bey ben Emir Katre'nin erkek arkadaşıyım dedim ve duraksadım. İki kaşı birden havaya kalkan adamın şaşkınlığı beni durdurmuştu.
- Katre bana sizden bahsetmedi ama Kuzey bahsetti, dedi ve ruh halimi anlamak ister gibi beni inceledi.
- Anmayın şu adamın adını dedim. Efe Bey hoş bir kahkaha atarak elini kuvvetlice omzuma attı.
- Seninle iyi anlaşacağımızı biliyordum ve anlaşılan sende spor yapıyorsun dedi omzumdaki elini daha da sıkarak. Bu adama ısınmıştım gülümsedim.
- Evet spor yapmayı severim.
- Pekii neden Katre'yi kapıdan izliyordun?
- Bugün Kuzey ile tartıştılar ve bende duruma müdahale ettim üstüne başka bir konuyla ilgili onu kırdığımı düşünüyorum yalnız kalmak istediğinde onu evine bıraktım ama kapısından ayrılamadan evden çıktı ve onu takip ettim, buradan bahsetmişti içeri girip onu görmek istedim, yalnız kalmak istediği için uzaktan izliyordum. Beni dinlerken kafasını aşağı yukarı sallayan Efe Bey,
- Anlıyorum şimdi onun yanına gideceğim sinirlendiğinde veya üzüldüğünde kolunun durumunu biliyorsun, kızgınken fazla hırpalar kendini ona engel olmam gerekiyor ama bu seferlik bu görevi sen yapabilirsin bence dedi
- Ama beni görürse daha çok kızabilir dedim hemen
- Sen o işi bana bırak diyerek şu dolapta eşofmanlar var sana uyarlar onları giy ve beni takip et.
- Peki dedim çaresiz.
5 dakika sonra Efe Bey önde ben arkasında salona girdik. Katre hala bütün gücüyle kum torbasına vuruyordu. Efe Bey bana dönerek "gördün mü?" der gibi baktı. Katre'me baktım yorulmuştu her halinden belliydi ama vazgeçmiyordu.
- Katre'cim dedi Efe Bey
- Efendim hocam dedi soluk soluğa ama durmamıştı.
- Bu arkadaşı yeni işe aldım sana o yardımcı olacak ben şuradaki yeni kişilerle ilgilenmeye gidiyorum. Arkadaşı ilk günden hırpalama dedi ve gülerek uzaklaştı. Katre bir süre daha kum torbasına vurdu hala bana bakmamıştı nihayet durduğunda, topladığı saçlarının arasından çıkan birkaç saçı elindeki kocaman eldivenlerle geri doğru düzelterek bana döndü ve donup kaldı.
- E- Emir dedi
- Katre'm dedim
- Sen burada ne arıyorsun? Ne demek yeni çalışan? Deyip omuzumun üzerinden Efe Bey'e bakmaya çalıştı.
- Sakin ol seni bıraktıktan sonra içim rahat etmedi gelip kapını çalacaktım ki evden çıktın ve ben senin için endişelenip seni takip ettim deyip gelecek fırtınayı bekledim. Katre birden hızlı adımlarla bana doğru yürüdü ve bana sarıldı. Kısa bir şaşkınlık anından sonra bende ona sarıldım. Kollarımdan çıkmadan
- İyi ki takip ettin yanından öylece ayrıldığım için özür dilerim ama yanımda birilerinin olmasına alışık değilim her zaman Kuzey ile ilgili sorunlarımı kendi başıma hallettim dediğinde yeşil gözlerinde kaybolmuştum.
- Bende bana kızarsın diye korkuyordum dedim
- Bu kara gözlere fazlasıyla alıştığımı fark etmeye başladım dedi
Kalbimin teklediğini hissettim bu kadın benim şansımdı iyi ki karşıma çıkmıştı. Yanımızdan bir boğaz temizleme sesi geldiğinde yavaşça yana döndük Katre kollarımdan ayrıldı. Ben Efe Bey geldi diye düşünürken bir tane ufaklık kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Katre yanına eğilip,
- Özgür hoş geldin nasılsın? Dedi
- İyiyim Katye de bu adam kim? Diye hesap sordu velet
- Benim arkadaşım Emir, Özgür'cüm,
- Neden sana sayılıyoydu?
- Ben biraz üzülmüştüm ondan, dedi sakince Katre. Velet küçük adımlarıyla bana yaklaşıp işaret parmağıyla bacağımı dürttü ve
- Emiy Katye benim kız aykadaşım ondan uzak duy dediğinde yanına eğildim Katre gülmeye başlamıştı.
- Peki Özgür özür dilerim deyip elimi öne uzattım. Kaşları çatık halde elimi sıktı gülümsedim.
- Ee nasılsın görüşmeyeli? diye araya girdi Katre
- Seni çok özledim neden eskisi gibi gelmiyoysun? O adam gidince sevinmiştim dedi kollarını önünde bağlayarak.
- Bu aralar işlerim çoktu özür dilerim haklısın Özgür beni affet dedi Katre
- Tamam hadi gel sana poytakal suyu alayım diyerek elini Katre'ye uzattı
- Bende gelebilir miyim? dedim.
- Tamam sende gel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalmak mı zor gitmek mi?
Romanceİki yaralı kalp birbirini iyileştirebilir mi? Aşk gerçekten klişelerdeki gibi tedavi eder mi? sevmeyi unutmuş iki insana sevmeyi hatırlatabilir mi?