Tüm Okurlara Merhaba,
Uzun zamandır yazamadığım hikayeme kısa bir geçiş bölümü eklemek istedim. Kendi özel yaşadığım bir kaç olaydan ötürü ara vermiştim ama tekrar buradayım ve hikayeme tam gaz devam edeceğim..
Lütfen bölümleri oylamayı unutmayın.. :)
KATRE
İnsan aynı anda hem yorgun, hem heyecanlı hem de mutlu hissedebilir miydi? Ben hissediyordum. Yüzümde aptal bir sırıtışla bu akşam Emir ile geçirdiğimiz her dakikayı hayal edip daha çok sırıtıyordum. Saçlarımı tokalardan arındırarak hızlıca banyoya girdim, küveti doldurup zambak kokulu duş köpüğü ile suyumu köpürttüm. Suya girmeden önce telefonumu alıp küvetin yanındaki dolabın üstüne koyup kendimi sıcak suyun içine bıraktım. Yüzümdeki gülümsemeyi silemiyordum. Ne kadar süre geçti bilmiyorum su ılıklaşmıştı, telefonumdan tanıdık watssup sesi geldi heyecanla elimi, hazırladığım havluya silip telefonumu elime aldım.
Emir;
Şimdi eve geldim suratımda silemediğim bir gülüş var J
Katre;
Sevindim.. aynı gülümseme bende de var J
Emir;
Ne yapıyorsun peki sevgilim?
Bir anda ne yaptığımı söylemeyi düşünsem de saçmalama daha ilk günden Katre ne oluyor acaba sana diyen iç sesime kulak verip,
Katre;
Senden haber bekliyordum yatacağım az sonra sevgilim sen? Demekle yetindim
Emir;
Bende bir duş alıp yatacağım uyuyabilir miyim bilmiyorum bir an önce sabah olsun istiyorum...
Bende demek isterdim ama bir an Kuzey ile yapacağım görüşme aklıma gelince yüzümdeki gülümseme silindi. Dürüst cevap vermem gerekiyordu,
Katre;
Bende seninle buluşacağım saatin bir an önce gelmesini istiyorum..
Emir;
Adresi bana göndermeyi unutma, yakınında olacağım bundan sonra sana yalnızlık yok ben varım güzelim..
Katre;
Unutmam göndereceğim... tamam iyi ki varsın o zaman J iyi geceler sevgilim... derken gülümsemem geri gelmişti ama benimde bu gece veda etmem gereken bir geçmişim vardı.
Emir;
İyi geceler sevgilim tatlı rüyalar...
Sana da diyerek adresi ekledim ve odamdan çıkıp keman çaldığım odama girdim. Burası da benim hazinemdi. Kuzey ile tanışmamızdan itibaren birlikte yaptığımız her şeyden bir parça saklamıştım. Ah aptal aşık Katre... en sevdiğim renk olan gökyüzü mavisi kutuyu dolabın içinden çıkarıp yere koydum ve yere bağdaş kurup oturdum. Defalarca yaptığım bir şeydi ama bu sefer sondu, Emir madem hala sevgiyle andığı eşine ait yüzüğünü çıkarabilmişti, ben hayatım boyunca beni arkadaşı olarak gören adamın haberi dahi olmadığı anıları atabilirdim. Derin bir nefes aldım ve birlikte gittiğimiz tüm konser biletlerinin olduğu küçük kutuyu elime aldım hepsinin üzerine tek tek o akşam ile ilgili güzel bir cümle yazdığım biletleri yırttım. O'nun öylesine çekildiğimizi sandığı bir fotoğraf albümü dolusu fotoğraflarımıza bakıp birçoğunu yırttım. Birkaç tanesine ise kıyamamıştım onlarda Hale ya da diğer sınıf arkadaşlarımız da vardı. Eskiden otobüse bindiğimizde aldığımız biletlerden vardı birkaç tane, onlara da tarihler atıp ufak anılar yazmıştım. İlk defa birlikte piyanoda çaldığımız müziğin notalarının olduğu kağıda şöyle yazmıştım; "ellerini en yakın hissettiğim, çok romantik bir andı" ah gerçekten olamaz dedim kendi kendime.. ne kadar sürdü bilmiyorum ama mavi kutu da O'nunla ilgili hiçbir anı kalmamıştı. Bütün yırttığım ve atmaya karar verdiğim şeyleri bir çöp poşetine doldurup arka bahçe kapısının oraya bıraktım. Bir tek ortak resimler ve bana doğum günümde aldığı mavi peluş ayı kalmıştı onu atamamıştım yıllardır yalnızlığıma dost oluyordu Kuzey yüzünden atamazdım. Sakince yatıp uykuya teslim ettim kendimi ve sabah yeni bir hayata başlayacağım diye düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalmak mı zor gitmek mi?
Romanceİki yaralı kalp birbirini iyileştirebilir mi? Aşk gerçekten klişelerdeki gibi tedavi eder mi? sevmeyi unutmuş iki insana sevmeyi hatırlatabilir mi?