KATRE
Lavabodan çıktığımda bitkin hissediyordum. Gerçekten kusmaktan nefret ediyordum. Neyse ki kendi başıma yürüyecek hale gelmiştim banyoya nasıl geldiğimi hatırlamıyordum çünkü ve hatırlamam benim için ne kadar iyi olacak bilmiyordum. Emir'in arkasından mutfağa geçtiğimde dolapları karıştırdığını gördüm
- Malzemeleri mi arıyorsun? Diye sordum
- Evet dedi mutfağa yabancı olduğu o kadar belliydi ki gülümsedim başım hala dönüyordu ama aklım yerine gelmişti. Yanına doğru gittim ve ocağın üstündeki dolabı açtığımda tam tahmin ettiğim gibi cezve ve kahvenin orada olduğunu gördüm fakat uzanmak istediğimde başıma keskin bir ağrı girdi ve dönme şiddeti de biraz artmıştı. Belli etmemeye çalışsam da dengemi kaybetmiş gözlerimi yummuştum. Emir omuzlarımdan tutup
- Sen otur yerlerini söyle ben hazırlarım dedi
- Kahve yapmayı biliyor musun? Dedim
- Hayır hiç yapmadım dedi ve bana çok sempatik olduğunu düşündüğüm bir şekilde gülümsedi. Gülümsemesi bir anda içimi ısıttı Allah'ım ne oluyor Katre sakin ol dedim ve
- Peki bakalım nasıl yapacaksın? Bence fincanlar şu camlı dolaptadır dedim ve bekledim. Arkasını döndü dolaba uzandı ve ben o an vücudunun ne kadar kaslı olduğunu düşündüm düzenli spor yapıyor olmalıydı. Otoparktaki kavga ettiğimiz gün geldi aklıma gayet kontrollüydü.
- Evet şimdi ne yapacağım dedi bana dönerek bende onu incelerken yakalanmış olmanın verdiği utançla kafamı önüme eğdim.
- Şey eee bir fincanı al içme suyu koy içine onu da cezveye koy dedim dediklerimi aynen yaptıktan sonra
- Evet şimdi? Dedi
- Sende kahve içeceksen bir fincan daha su koymalısın dedim hala utanıyordum.
- A evet bende içeceğim deyip cezveye bir fincan daha su ekledi
- Şimdi iki kaşık kadar kahve koy ve orta olacaksa üç şeker at ocakta karıştırmaya başla dediğimde
- Çok kolaymış deyip kahveyi karıştırmaya başladı
- Kahve eridiyse karıştırma köpürmesini bekle köpürünce fincanlara koyabilirsin dedim.
- Peki üstad sen nasıl dersen dedi ve yine bana gülümsedi. Allah'ım bu adam ne olmuştu da bu kadar tatlı ve sıcakkanlı olmuştu? Tatlı mı? Neler düşünüyorum? Kesin o da çakırkeyif şuan diye teselli ettim kendimi. Kahve piştiğinde fincanlara koydu ve benim olanı önüme koyup kendisinin kahvesini de alıp karşıma oturdu.
- Ee nasıl olmuş dedi heyecanla gerçekten bu kahveyi yapmış olmak onun için önemli bir işti demekki. Bir yudum içtim tadı gayet güzeldi
- Tebrikler bu işi başardın dedim
- Sağol daha önce mutfakta hiçbir şey yapmamıştım.
- Belli oluyordu dedim gülerek içimden gelmiştim suratı önce düşse de bana bakıp
- Ama başardım önemli olan bu ve sen gülümsedin dedi ben anında kızarmıştım ne oluyordu? İçkimde ne vardı ve onun içkisinde? Biz iki yabancıydık ve bu kadar yakınlaşmamız normal değildi. O da rahatsız olmuş olacak ki kafasını önüne eğdi ve
- Biraz kendinden bahsetsene dedi çok normal bir ses tonunda
- Neyi merak ediyorsun? Dedim bir anda ona kendimden bahsedemezdim onu tanımıyordum ve ayılmaya başlamıştım o sarhoş kız yoktu umarım çok saçma şeyler yapmamışımdır diye düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalmak mı zor gitmek mi?
Romansİki yaralı kalp birbirini iyileştirebilir mi? Aşk gerçekten klişelerdeki gibi tedavi eder mi? sevmeyi unutmuş iki insana sevmeyi hatırlatabilir mi?