Hayat Dediğin

42 9 0
                                    


EMİR

Yine azap ile yeni bir güne başlamıştım. İnsan her gün uyanmak istemediği bir güne uyanırsa nasıl olursa öyleydim, mecbur ve bıkkın. Aynı rutine başlıyordum uyandığın için beş dakika sinirlen nefretini dile getir, kalk traş ol giyin ve evden çık. Çalışıyorum evet bir iş sahibiyim parasal yönden sıkıntım yok ama yaşamak istemiyorum. Çünkü her gün sevdiğim insanların birbiri ardına elimden kayıp gitmesini izledim hayatım boyunca ama en sonuncusu en ağır darbe oldu. Ben mutluluğu hak etmeyen bir insanım diye düşünüyorum artık kalbimde sevgi kalmadı çünkü sevdiğim herkesi kaybediyorum belki de lanetliyim hani filmlerde olan ama gerçekle hiçbir ilgisi olmayan o lanet bence dünya da bende kesinlikle var. Evet ben Emir Söylemez 33 yaşındayım 1,85 boylarında esmer biriyim. Hayatta en yakın arkadaşım Uğur sağ kolum tek sırdaşım ve ne yaparsam yapayım beni terk etmeyen tek insan. Dualarım da hep o ve ona bir şey olmasın diye diye şimdi sevdiği var Burcu ikisi de o kadar güzel ki. Aşkları kısacık da olsa tattığım aşk gibi Allah'ım onları ayırmasın. Bugün beni iyi bir insana çeviren bu halde olmamda büyük katkı sahibi olan biriciğim aşkım eşim Sema'nın ölüm yıldönümü. Sabah rutinim biraz farklı bugün kara bir gün, geçen 2 sene önceki gün hayatımın en mutlu olan günlerinin birden karardığı gün. Kalktım hazırlandım ve dışarı çıktığımda gelme dememe rağmen yine beni dinlemeyen Uğur'u aynı benim gibi karalar bağlamış bir şekilde kapının önünde bulmamla hafif bir tebessüm ederek;

- Ne zaman beni dinleyeceksin?

- Abi bugün seni asla yalnız bırakmam biz bugünlerde beraber omuz omuza olmayacağız da ne zaman olacağız?

- Haklısın Uğur da hiç hafiflemiyor biliyor musun? Sema sanki bir sabah uyandığımda hadi hayatım kahvaltımız hazır diyecek gibi geliyor her gün dedim Uğur omzuma dokunarak.

- Asla geçmeyecek abim Sema yengemi unutamazsın ama bir gün hafifleyecek isyan etmeyeceğiz Rabbim her şeyi bilendir böyle olması gerekiyormuş dedi

- Evet bende inancım yüzünden hayattayım ya hadi Uğur gidelim dedim.

Arkaya oturdum ve sokakları izlemeye başladım. Tanıştığımızda üniversitedeydik onu ilk gördüğümde bu kızla evleneceğim demiştim. O kadar güzel gülüyordu ki o gülünce kalbim teklemişti sanki. En yakın arkadaşım Hakan'ı dürtüp;

- Bu kız kim Hakan? Ne zamandır bu okulda ve ben niye daha önce görmedim? Diye sormuştum. Hakan da;

- Sakin ol oğlum deyip Sema'ya bakmış. O Sema 2. Sınıflarda hep buradaydı ama görmemişsin sanırım. Dediğinde şaşırıp kalmıştım bende 3. Sınıftaydım yani 2 yıldır aynı okuldaydık ve ben ona hiç dikkat etmemiş miydim? Düşünmekle vakit kaybetmeyip kalkıp yanına gitmiştim.

- Merhaba ben Emir Sema değil mi?

- Evet merhaba demişti şaşkınca. Bu arada o zamanlar kabusun önde gideniydim okulun hepsi beni tanıyordu ve ünüm gerçekten çok kötüydü zengin şımarık piç.

- Sema memnun oldum bugün işin yoksa çıkışta bir şeyler içmeye gidebilir miyiz? Dedim pat diye. Sema önce gözlerini kocaman açıp iki adım geri gitmişti hala gülümsediğim bir an benim için ah o gülümseme...

- Hayır teşekkür ederim deyip arkasını döndüğünde üzülmüştüm ve pes etmeden arkasından koşup

- Biliyorum benim hakkımda iyi şeyler konuşulmuyor bu okulda ama Sema sen farklısın dediğimde tekrar şaşırmıştı ve

- Neden diye sormuştu

- Çünkü sen evleneceğim kızsın! Şaşkınlığı kat kat artan Sema bir anda kızarmış ve suratıma okkalı bir tokat atmıştı.

Kalmak mı zor gitmek mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin