KATRE
Emir ile şirkette karşılaştığım o günden sonra birkaç gün balo telaşı ve uzak kaldığım işlerimle ilgilenince hızlıca geçmişti. Baloya 2 gün kalmıştı ama beni büyük bir sıkıntı sarmıştı. Henüz ne giymem gerektiğine karar verememiştim ve içimde buruk bir heyecan vardı. 50. Yıl kutlamalarını bu şekilde hazırlayacağım aklıma gelmezdi. Onların yanındaydım şimdi en çok eksikliklerini hissettiğim günlerden biriydi bugün.
- Babammmm, annemmmm, hazırlıklar tamamlandı ama ben hazır değilim. Biliyorum yanımdasınız sizi hissediyorum ama kanlı canlı yanımda olmanızı tercih ederdim.
Konuşurken bir yandan toprağın üstünde ufak tefek çıkan otları koparıyordum. Gözyaşlarım bulanık görmeme sebep oluyordu.
- Bana kuvvet ver yarabbim onları en iyi şekilde temsil etmeme, hayatıma mutlu bir şekilde devam etmeme yardım et dedim sessizce.
O sırada arkamda bir hareketlilik sezdim ve tüylerim diken diken oldu. Son olanlardan beri hala tam olarak kendimi ve korkularımı toparlayamamıştım sürekli tetikteydim. Yavaşça gözyaşlarımı silip ayağa kalktım ve omzuma bir el değmesiyle dirseğimi hızlı bir şekilde arkamdaki kişinin karnına vurdum, çok tanıdık bir "- ahhhhhhhh" nidasıyla gözyaşlarım tekrar gözlerime hücum ettim ve arkamı döndüm. Karnını tutmuş Kuzey yüzünü buruşturmuş vaziyette şaşkınca yüzüme bakıyordu.
- Ahhh Kuzey? Özür dilerim beni korkuttun iyi misin? ellerimi nereye koyacağımı bilemeyerek O'na yaklaştım. Sağ eli ile hızlıca beni kendine çekti ve sarıldı, evet Kuzey bana daha önce hiç sarılmadığı bir şekilde sarılmıştı. Bir süre öylece kaldım sonra bende O'na sarıldım.
- Bu şekilde geldiğim için asıl ben özür dilerim korkutmak istememiştim dedi usulca.
- Önemli değil karnını acıttım mı?
- Hayır ilk darbe kötüydü ama şuan tüm acılarım dindi sanırım dedi. Bir anda sarılmamız beni rahatsız etti ve yavaşça çıktım kolları arasından.
- Hoş geldin dedim kendimi toparlayarak.
Kuzey'in bana darbe vurmasına izin vermeyecektim. En son telefon konuşmamızda söylediklerinde ne kadar ciddiydi bilemiyorum ama O'na inanmam kolay değildi.
- Burada olduğumu nerden bildin?
- Şirkete gittim önce Cemil Abi söyledi. Balo için geleceğimi söylemiştim. Sanırım Onlar'da yanında olmamı isterdi dedi annemle babamın mezarını işaret ederek. Başımı salladım
- Teşekkürler.. hadi gidelim dedim
- Ben taksiyle geldim henüz eve de gitmedim beni bırakabilir misin? Hem biraz laflarız seni çok özledim dedi.
- Tamam bırakırım tabii deyip duraksadım, seni özledim demeyecektim gülümsedim, bu taraftan diyerek arabama doğru yönlendirdim. Şaşırsa da belli etmeyerek beni takip etmeye başladı.
Arabaya bindiğimizde sessizdi. Evini biliyordum benimde içimden konuşmak gelmiyordu. Ben artık O'ndan vazgeçmek hayatıma devam etmek istiyordum. Kuzey benim için her zaman özel olacaktı ama büyü bozulmuştu artık, o sırada kırmızı ışık yandı durdum ve fark ettim ki burası Emir'lerin bana çarptığı yerdi, bir anda gülümsedim.
- İşte bu gülümseme gerçekten çok özlemişim, diyen ses bir anda beni kendime getirdi.
- Artık daha sık gülmeye karar verdim dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalmak mı zor gitmek mi?
Romantikİki yaralı kalp birbirini iyileştirebilir mi? Aşk gerçekten klişelerdeki gibi tedavi eder mi? sevmeyi unutmuş iki insana sevmeyi hatırlatabilir mi?