**Bölüm Şarkısı/ EPIK HIGH - SPOILER**
Rüzgar yüzümü yalayıp geçerken çaprazımda oturan kadına kaçamak bakışlar atıyordum. İkimizde parktaydık. İkimizin de düşünecek çok şeyi vardı. O uzaklara dalıp gitmişti. Ben ise yüzündeki yorgun umutsuz ifadeyi ezberlemeye çalışıyordum. İkimizin de hayatı belki de zordu ama benden şanslıydı. Hiç tanımadığım bu kadına karşı garip bir bakış açısı geliştirmiştim. Eminim duygularım olsaydı buna bir ad bulabilirdim. Ama yoktu. Belki de onu duyguları yüzünden inceliyordum. O rüzgarın altında binlerce duygu ile kıvranırken ben bir katil soğukluğuyla bugünü düşündüm.
Bana göre oldukça yüzeysel bir şirkette ilk gün stajyerliğe başlamış, bayılmış ve durduk yere düşman edinmiştim. Benden sebepsizce nefret eden bir staj arkadaşım ve benimle ilgili hiçbir şey bilmeden üzerime saldıran bir idolle baş başa kalmıştım. Pekala bir iş vermeleri gayet hoştu. Boş boş Hyun Woo gibi oturmak çok sıkıcı olabilirdi. Bir keresinde hastalığımı arkadaşlarıma söylediğimde bana sosyal deney olarak bakmışlar ve gereksiz şakalar, dokunmalarla beni çileden çıkartmışlardı. Bu yüzden üst düzey yöntemlere başvurmuştum.
Anılarımın ne yeri ne de zamanıydı. Banktan kalkarak kadını yalnız bıraktım. Zira beni önemsediği söylenemezdi. Ayaklarım sessiz evime doğru yönelmişken hayranı düşündüm. Bir sanatçıya hayran olmanın bir sınırı olmalıydı fakat bu ülkede böyle bir sınır icat edilmemişti. Sanatçı halka mal olmuş biriydi. Onu sahiplenenlerde kesinlikle bir anormallik vardı.
Küçük stüdyo dairemin lambalarını yaktığımda geç olmuştu. Yorgundum. Gözlerim yanıyordu ve gereksiz düşüncelerle başımı ağrıtmıştım. Biraz televizyonu kurcaladıktan sonra oraya sızmak üzere olduğumu hissettim. Kalkmalı ve üzerimi çıkarmalıydım ama şu anki rahatlığı kalktığımda bulamayacaktım. Karar verme aşamasında çoktan uykuya yaklaştığımı biliyordum.
***
Ağzımın içi zehir gibiydi. Kahve makinesine bastım ve duşa kendimi attım. Nefret yorumunu verdikten sonra rapor tutacak ve büroya verecektim. O adamın yanına yaklaşmamalıydım. Tüyler ürpertecek kadar tekin gözükmüyordu. Onu yakından görmek isteyenlerin aksine onda garip bir şeyler vardı. Suyun iyileştirici etkisini gergin vücudumun gevşemesinden anlamıştım. Başka türlü tepki geliştiremiyordum. Zaten her şeye kaskatı kesilen bir vücutla bir şeyleri tahmin etmeye çalışmaktan vazgeçmiştim. Kahve makinesinin öten sesiyle duştan ayrılıp bir bardak kahveyle küçük mutfak barının önüne oturdum. Bornozun verdiği rahatlığı veremeyen bir hayatım vardı. Kahve kupasını elimde çevirerek içtiğimde dünkü pespaye görüntüme yüzümü buruşturdum. Tabi ki insanlar garip bakardı. Bugün daha güzel giyinmeliydim.
Dolabın önüne geldiğimde bornozumu omuzlarımdan indirip ayaklarımın dibine bıraktım. Benekli siyah iç çamaşırlarımı giyinip ne giyebileceğimi düşündüm. Belli bir kural olmasa da orada avukat adayıydım. Siyah vücuduma oturan bir ceketin içine beyaz dökümlü bir tişört giydim. Boynuma iri altın rengi bir kolye takıp siyah dar bir kumaş pantolonla tamamladım. Kulağıma kolyemin takımını taktım. Saçlarımı topuz yaptım ve hafif bir göz makyajıyla geleceğin avukatı görünümüne kavuşmuştum. Ayağıma giydiğim Oxford modeli ayakkabılarla rahatlığımı ihmal etmedim.
Kısa sayılmayacak bir yolculuktan sonra şirketten içeri girdim. Saatimde gelmiştim. Büroya girdiğimde ise Hyun Woo ve masasından adını okuduğum Min So -dün bana çıkışan avukat- kahveleriyle gülüşüyorlardı. Ah orta yaş bunalımdaki bir kadına sarkması deliceydi. Gözlerimi devirdim.
"Günaydın." Dedim.
Sesimi bir keresinde kayda almıştım. Robottan farkı doğal ses tellerinden çıkmasıydı. Onun harici soğuk bir duvardan farkı yoktu. İkisi yarım ağız günaydın gibi bir şeyler fısıldadıklarında A4 kağıdına rapor yazmaya başladım. Kullanıcı adı mesaj içeriği ve bir fotoğraf ile dosyaladığımda Hyun Woo'nun sesine baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DokunMa Bana!✔
FanfictionKim Yu Ju; hissetmeyi ne kadar istediğini sadece kendisi biliyordu. Sakat olmakla aynı şeydi bu yaşadığı.Hiç bir duygunun esiri olamıyor hiç bir duyguyu anlayamıyordu. İnsanlar arasında yerini sadece kitaplardan öğrendiklerini uygulayarak sağlıyordu...