-Bölüm 14-

1.3K 114 36
                                    


Bölüm Şarkısı//알리, 씨클라운(C-CLOWN) - 그땐 그랬지 (녹음실 영상)


"Belki uçamamak da kuşun özgürlüğüdür!"

***

"Yu Ju artık çıkabilirsin!"

Zamanın böylece donduğunu hatırlıyor muydum? Evet hatırlıyordum! O lanet gece, o lanet belaya bulaştığım anda zaman böyle durmuştu. O zamanlar sadece ne yapacağımı bilememiştim. Peşime düşen bu geçmiş benim esaretimdi. Zenginlik, yetenek hiçbir şey şu anda beni özgür kılmıyordu. Yu Ju saklandığı yerden çıkardığında Young Bae gözlerini bana sabitledi. Kaç kere buraya çalışan sokmamamı söylemişti. Hatırlamıyordum. Ama mantığımla hareket etmeyi bırakalı çok olmuştu. Serseri bir mayındım ve nerede patlayacağım belli değildi.

"Ben..."

Yu Ju'nun sesi tüm dikkatleri üzerine çekmişti. Duraksadı ve yüzümüzü süzdü. Gözleri baygındı. Bir kadehle sarhoş olamazdı değil mi? Gülümsedi.

"Ben..."

Young Bae ona doğru hareket ettiğinde durdurmaya vaktim bile olmamıştı. Onu omzundan yakaladığında Yu Ju elinde yeni fark ettiğim kadehi dengesizce Young Bae'ye doğru salladı. Sükürler olsun ki denk gelmemişti. Gelse benim kadar sakin olabileceğini düşünmüyordum. Bir anlığına bıraktığı kızı tekrar tutmaya çalıştığında Yu Ju gerileyerek birden düştü.

"En arıza tipler sende hyung!"

Beni özgürce yargılaması onu rahatlatıyordu. Sırrıma ortak olmak onun için de inanılmaz bir yük olmalıydı.Düşmesiyle birlikte çıkan "küt" sesine koşup baktım. Sızmıştı. Onu kucakladığımda Young Bae'ye kızgın bir bakış attım.

"Onu yatağa yatıracağım. Bekleyin!"

Hafifti. Ona dokunmanın verdiği garip hisse aldırmamaya çalıştım. Ayıkken dokunamıyordum. Ama şimdi savunmasızdı. Yatağa bıraktığımda ayakkabıları çıkarttım. Bir an yüzüne baktığımda onu özgür bırakmayı istedim. Benimle uğraşmak zorunda değildi.

İçeriye girdiğimde ise tüm o saflıktan sıyrılmış ortama daldım. Yaklaşık bir yıldır görmediğim adam karşımdaydı. Onunla görüşmemiştim hatta numaralarımı değiştirmiştim.Burada ne işi olabilirdi?

"Buraya boşa geldin! Bununla sen baş edeceksin."

Sesim öfkeliydi. Ellerini yalvarır gibi önünde birleştirdi.

"Lütfen, onu bul. Ben bilmiyorum. Sürekli tehdit mesajları geliyor. Evime gönderdiği fotoğraflar..."

Susmuştu. Bana geldiğini söylemeyecektim. Onunla ortak bir şeylerimizin olmasından bile iğreniyordum.

"Jang Ki Yong!"

Young Bae kelimelerin üzerine bastırarak söylemişti.

"Buradan ayrıl. Başkan seni görürse ne olacağını kestiremiyorum. Hem bu şirketten kovuldun biliyorsun!"

Kovulmak kelimesi bataklığın içindeki halinin özetiydi. Yaşadığım pişmanlıkla diyecek kelimeleri bulamıyordum. Ki Yong bir an etrafına bakındı. Bir ileri bir geri giderken sehpanın üzerindeki bilgisayarı alıp bağırarak cama fırlattı. Cam tuzla buz olurken hırsla odadan çıktı. Çıplak kalan evimde durmak artık ne kadar mahremdi bilmiyordum. Young Bae cama baktıktan sonra derin bir nefes verdi.

DokunMa Bana!✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin