-Bölüm 23-

1.1K 96 44
                                    


SISTAR (씨스타) - Say I Love You

Bir tek seni tanıyorum aslında...
Bir tek seni....
Dinliyorum anlat hadi...
De sevdiğim...

Demek sonsuza dek kaçamıyormuş insan kendisinden...

-

Nefes almaktı kaçmak, geçmişten, hayallerden ve öğrenmek istemediğin gerçeklerden koşarak uzaklaşmaktı kaçmak. Kaçamamış, direnememiş, benzerimin hatalarını dinlemiştim. Aramızdaki bu bağa anlam vermek gerekirse eğer garip bir birleşme denebilirdi. Kimse duygularından emin değildi. Her ne kadar benimki hastalık olsa da onun duygularının esiri olmak kıstırılmışlık hissiden fazlasını veriyordu.O benim olmayan duygularımdı. Ondan uzaklaşma fikrini nasıl düşündüğümü bile bilmiyordum. Şimdi bu garip yerde garip gerçeklerle garip durumdaydık Bir şey demem lazımdı. Onu teskin etmeliydim ama onu teskin edecek cümlelere önce kendim inanmalıydım. Yağmur iliklerimize işlemişti. Biz dünyadan uzak kimsenin bilmediği bir çatı katında gökyüzünün saf yağmuru altındaydık ama ikimizde biliyorduk. Aşağısı cehennemdi. Bu cehennemden kurtuluş için hangi ipe sarılacak hangi merdiveni kullanacaktık. Onunla benim arama setler çekilecek miydi? Yağmur hızını azalttığında duru bir gecenin arasından ay yüzünü gösterdi.

"Gitmek istemiyorum."

Kısık ve yorgun sesine döndüm.

"Bende."

Gerçeklerden kaçamayacağımızı ikimizde biliyorduk.

"Bazen sadece kafede çalışan biri olmak istiyorum. Ben masumum lafını göğsümü gere gere söylemenin rahatlığını tatmak istiyorum. İnsanların beni yerden yere vururken yüzlerindeki sinsi ifadeden uzaklaşmak istiyorum. Ama bu üzerimde bir leke."

"Sanırım hasta olacağız. Bize gidelim mi? Kimse bilmiyor!"

Bu teklifin benden çıkması bile mucizeydi. Ayağa kalkıp doğrulduğunda elini bana uzattı ve elini kavradım. Dokunmak onunlayken muhteşem bir histi. Merdivenlerden aşağıya inerken gecenin saklayan karanlığına şükrettim.Şu an sırılsıklamken görüntülenmek rezil bir durum olabilirdi.

"İstersen arabamı alabiliriz. En azından şirketten Young Bae falan getirebilir."

Omuz silktim.

"Benim telefonum çalışmıyor seninki çalışıyor mu?"

O kadar ıslanmışken telefonunun bozulduğunu nasıl anlayamamıştı. Acele ile telefonu cebinden çıkardığında birkaç düğmeye bastı. Kısa süre sonra bütün çabalarından vazgeçip telefonu cebine yerleştirdi.

"Sanırım çalışmıyor. Beni bulamadıkları için çıldıracaklar."

Yaramaz bir çocuk gibi sırıttı. Onun gülümsemesine karşılık sırıttım. Bu sırıtma nasıl olduğunu anlamadan kahkahalara dönüştü.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
DokunMa Bana!✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin