Yifan ve Baekhyun bir çığlık sesiyle uyandıklarında saat sabahın üçüydü. Baekhyun bu sesin ne olduğunu gayet iyi biliyordu çünkü en son 2 saat önce falan duymuştu. Son bir aydır hayatının en yorgun günlerini yaşıyor olması muhtemeldi. En son bu kadar uykusuz kaldığında üniversitede bölüm birincisi olarak yüksek şerefle mezun olmuştu. Yine de şimdi Jongin onu diplomasından daha mutlu ediyordu.
Baekhyun mızırdanarak yerinden kalktı, başka zaman olsa kocasını ayağıyla dürter minik bebeği sakinleştirmesi için kaldırırdı ama Yifan'ın işlettiği restoranta ertesi gün bakanlıktan müfettişler gelecekti, uyuması gerekiyordu.
Genç baba evin biricik neşesinin odasına girdiğinde çocuğun sorununu cidden merak ediyordu. Bir kedi çocuk neden belirli aralıklarla bu şekilde bağırarak ağlardı? Hızlıca beşiğe gidip onu kucağına alır almaz çocuk sesini kesti,küçük kuyruğunu beceriksizce babasının çıplak koluna sardı ve kafasını rahat göğüse gömdü. Baekhyun onun tek ihtiyacının ilgi olduğunu o an anlamıştı. Gazı olduğunda, acıktığında, ya da altını kirlettiğinde sorun ortadan kalkana kadar aynı kulak yırtan sesle bağırmaya devam ediyordu çünkü.
Baekhyun karnındaki yumuşak bacakları yavaşça okşamaya başladı, oğlunun narin ve kadifemsi kulaklarını titreştirerek iç çekmesini, minik ama tombul dudaklarını sonuna kadar açarak esnemesini izledi. Jongin bu dünyadaki en güzel şeydi. Uykusuzluğun hiçbir ehemmiyeti kalmamıştı o an. Üzerlerine sarı renkteki peluş battaniyeyi alarak odadaki rahat koltuğa geçti ve güneş doğana kadar oğlunu izledi.
♡♡♡
Şef Sehun koca mutfağın içinde soğukkanlılıkla bir o yana bir bu yana gidip yardımcılarını kontrol ederken ayaklarının altını hissetmediğini farketti. Müfettişler az önce gitmişti, Yifan'ın rahat tavırlarına bakılırsa herhangi bir sorun yoktu ama koca restoranda işler hiç bitmiyordu. O akşam büyük bir ailenin oğlu orada eşinin ailesiyle yemek yiyecekti ve gelecek misafirler oldukça kalabalıktı. Önceden belirtilen siparişleri özenle hazırlarken çıkış saatinin geldiğini farkedip rahatladı genç şef. Birkaç servisi daha kontrol edip çıktığında arabasına binmek üzereyken çalan telefonuyla duraksadı. Yifan arıyordu.
♡♡♡
Baekhyun çalan kapıya doğru koşarken kucağındaki bebeği kocasına bırakmayı ihmal etmedi. Jongin'i evlat edindiklerinden beri Sehun'u görmemişti. En yakın arkadaşı gözünde tütüyordu. Hem onunla akşam yemeği yiyip dedikodu yapmayı özlediği için hem de Sehun'u Jonginle tanıştırmak istediği için zorla davet etmişti.
"Hoşgeldin Sehun!"
Sehun kendisine kaburgalarını kıracak gibi sarılan arkadaşına gülümseyerek kollarını doladı. Baekhyun'u böyle mutlu görmeyeli çok uzun zaman olmuştu. Yanakları pembeleşmiş ve biraz da kilo almıştı. Bebeğin ona yaradığını düşünerek içeri doğru yürüdü.
Salona giden geniş koridorda Yifan da gelip Sehun'u selamladı. Daha bu sabah restoranda görüştüklerinden çok da yılış yılış bir karşılama olmamıştı.
İçeri girdiklerinde heyecan doruktaydı. Genç çift en yakın arkadaşlarının oğullarıyla tanışma anını merakla izliyordu.
Sehun kanepenin üzerindeki pusete kararsızlıkla yaklaştı. Pusette beklediğinden daha küçük bir bebek vardı. Pembe ve biraz koyu tenli, ağzı ve gözleri yumuk yumuk ve ufacıktı. Telefonda konuştukları her seferde Baekhyun onun çok hızlı büyüdüğünü söylüyordu. Yani bu kedi çocuğun büyümüş hali falan mıydı?
Sehun normalde bebeklerle çok iyi anlaşan bir adam değildi ama herkes gibi minik şeylere zaafı vardı onun da. Jongin aurası farklı bir bebek gibi duruyordu. Onu kucağına almak istese de çekindi,çünkü bebek cidden çok küçük ve kırılgan duruyordu. Üstelik evin içi sıcak olmasına rağmen ufaklık üşüyormuş gibi içinde durduğu pusete sürekli gömülme çabasıyla kımıldıyor, minik parmakları peluş battaniyeyi sıkıyordu.
Sehun cesaretini toplayıp onu kucağına almak için eğildiğinde hiç tahmin etmediği bir şey oldu. Kedi çocuk gün içinde çok nadir yaptığı bir şey yapıp gözlerini açmıştı.
Minik gözleri ufacık yüzünün ortasına yerleştirilmiş iki değerli mücevher parçası gibi parlıyordu. Sehun hiç bu kadar güzel bir bebek görmediğini düşündü tam da o an. İçinde olduğu zaman dilimini unuttu, arkasında sürekli onları videoya almaya çalışan çifti unuttu. Adını unuttu. Odada sadece Jongin varmış gibi hissediyordu. Ona dokunma ihtiyacıyla yavaşça bebeği pusetten aldı battaniyesiyle. Jongin, iki babasından sonra tanıştığı ilk insanın kokusu ile şaşırmış minik gözlerini olabildiği kadar açıp etrafı gözlüyordu. Kadifemsi kulakları en ufak sesi kaçırmamak için bir radar gibi titreşiyordu.
Sehun onun kucağındaki hafif varlığı sayesinde huzurla dolduğunu hissetti. Asla yapmayacağı bir şey yapıp bebeğin ufak alnına dudaklarını bastırıp kokusunu içine çekti.
"Merhaba Jongin."
Sonra Jongin bir gık sesiyle 10 dakika önce içtiği sütü Sehun'un gömleğine kustu. İkisi arasındaki iyi ilişki o gün orada bitti.
♡♡♡
Hi
Sehun, Jongin yetişkin olana kadar ona karşı bir şey hissetmeyecek ve aralarında bir şey olmayacak çünkü pedofili iğrençtir. Tşk.
