Merhaba, uzun zamandır bölüm beklediğiniz için özür dilerim. Ama artık sona yaklaştık ve yazmak benim için gittikçe zorlaşıyor. Birden görüp de şok olmayın diye söylüyorum diğer bölüm final. Yazdıklarım son zamanda benim içime sinmiyor, size de umarım beğenirsiniz falan diyemiyorum o yüzden. Sizi seviyorum ♥
WE GOT THAT POWER POWER 💪💪💪
●●●●●●●●●●●
"Geldiğiniz çok iyi oldu, ne zamandır oturup vakit geçiremiyorduk."
Seulgi ağzına spagetti doldurmadan hemen önce bunları söylemişti.
Sehun ve Jongin davetleri üzerine Seulgi ve Yixing'in evine, akşam yemeğine gitmişlerdi. Seulgi'nin biraz yorgun olması ve Jongin'in bebek meselesi yüzünden bıkkın olması dışında her şey iyiydi.
"Ee Xing, işler nasıl gidiyor?"
Yakışıklı adam omuz silkerek şarabını yudumladı. Beyaz keten gömleği ve kot pantolonuyla, günlük kıyafetleriyle bile çok iyi görünüyordu.
"İşler iyi, iyi. Yakın zamanda akademinin bir şubesini daha açmayı düşünüyorum."
Sehun dikkatle kız kardeşinin eşini dinliyordu.
"Öyle mi? Bu harika! Seul'de mi açacaksınız şubeyi?"
"Hayır hayır, Pekin'de açmayı düşünüyorum. Biliyorsun ailem orada yaşıyor, mali işleri babam ya da annem yönetebilir ve güvendiğim birkaç hoca da var orada."
"Çok iyi. Pekin'de akademi açacağım diye kız kardeşimi yalnız bırakmayacaksın değil mi?"
Yixing buna gülerken Seulgi oldukça kızgın görünüyordu.
"Sehun! Çocuklaşma!"
"Ne dedim sanki? Seni düşünüyorum ben."
"Kocam beni senden daha çok düşünüyor merak etme."
Sehun gözlerini devirdi, Seulgi'nin hala neye bozuk olduğunu çok iyi biliyordu.
"Hala mı kızgınsın bana?"
Genç kadın gözünü tabağından ayırmadan cevap verdi.
"Evet."
"Bana çocuklaşma diyorsun ama asıl çocuk sensin. Geldiğimizden beri yüzün bir türlü gülmedi, neden böyle yapıyorsun?"
"Ya ben senin kardeşinim! Ne yaşıyorsan gelip bana söylemen gerekmez mi?"
"Onca sorunla boğuşurken bunu mu düşünmeliydim? Her şeyi anlattım işte. Annem ve babam senin Yixing ile olan ilişkine izin vermediklerinde ne kadar kötü zamanlar geçirdin hatırlasana! Aynısını ben de yaşadım diyorum. Sadece anlayış göster."
"Anlayış falan gösteremem, o zamanlar ben gelip her şeyi sana anlatıyordum. Hem de her şeyi. Aynı kefeye koyamazsın durumları."
Tartışma büyümeden önce Yixing de Jongin de duruma el atmak zorunda hissediyorlardı kendilerini. Kedi çocuk Sehun'un kolunu tutup dikkatini çekmeye çalıştı ve Yixing de ayaklanıp içi boş olan tabakları mutfağa götürmeye başladı. Seulgi eşinin peşinden mutfağa gitmişti.
"Sehun sus lütfen, o senin kardeşin. İkizsiniz siz, sakın aranızı açacak bir şey yapma."
Sehun sandalyesinde tamamen dönüp yüzünü kedi çocuğa çevirdi.
"Kardeşsek niye anlayış göstermiyor bana? Niye yaşadığımız onca sıkıntının üzerine bir de kendisini koyuyor?"
"Biliyorsun, o da zor bir dönem geçiriyor. Evet biliyorum sen de zor bir dönem geçiriyorsun. Ama biriniz alttan almazsanız gerçekten kalbiniz kırılacak. Zaten annenle çok nadir görüşüyorsun bari kardeşini kaybetme."