İyi akşamlar, bölümü yazıp da paylaşmayı unuttuğum için özür dilerim. Bir de Jongin delirdi, çok şey yapmayın. İyi okumalar.♡♡♡♡♡♡♡♡♡
"Yifan hadi kalk."
"Hayır."
"Kalk da duş al bari."
Yifan başlığa dayadığı yastığa iyice yaslanarak ayaklarını çaprazladı.
"Sehun'a iyi kokmak istemiyorum."
Baekhyun yüzünü buruşturarak alt pijamasını çıkardı.
"Saçmalama istersen. Kalk hazırlan beni delirtme."
Sehun ile görüşecekleri gün gelip çatmıştı ve Yifan iki gündür çocuk gibi huysuzluk ediyordu. Söylene söylene kalkıp banyoya girdi.
Evde herkes zaten gergindi, ortamı yumuşatmak için kendini heba etmekten yorulmuştu Baekhyun. Pantolonunu, tişörtünü giyip oğlunun odasına gitti.
Kedi çocuk babası içeri girdiğinde kuyruğundaki tüylere kuru yağ sürüyordu. Kafasındaki sarı havludan yeni duş aldığı anlaşılıyordu.
"Hala hazır değil misin sen?"
"Sadece tüylerimi kurutacağım."
Baekhyun dalgınca başını salladı. Yüzü solgun görünüyordu.
"Sehun ne zaman geliyor?"
"Bir saat içinde burada olur sanırım."
Büyük olan yine kafasını salladı, sanki her hareketi otomatikmiş gibi hissettiriyordu. Jongin tereddütle boğazını temizleyip babasına seslendi.
"Baba, ne yapmalıyım?"
Soru Baekhyun'a oldukça tuhaf gelmiş olmalıydı.
"Ne demek şimdi bu?"
Jongin hızlı hızlı yürüyerek babasının yanına geldi. Boyu birkaç santim uzamıştı ve büyük olan garip hissetti.
"Ne demek istediğimi biliyorsun. Ne istediğimi de öyle. İstediğimi alabilmek için ne yapmalıyım?"
Baekhyun oğlunun bu kadar kararlı olmasıyla bir kez daha hayal kırıklığına uğradı ve hafifçe gülümsedi.
"Bir şey yapmana gerek yok. Sevgilin işini çok iyi biliyor bebeğim. Sana istediğini vermek konusunda bir numara olduğuna eminim."
Jongin büyük olanın iğnelemesini göz ardı ederek saf ayağına yatmaya başladı.
"Ne? Anlamadım?"
Baekhyun burnundan sesli bir nefes verdi ve kapıdan çıkmadan önce garip bir ses tonuyla konuştu.
"Sadece sesini yükseltme ve akışına bırak tamam mı?"
********
Jongin hayatı boyunca hiç bu kadar gergin bir ortamda bulunmadığına dair türlü çeşit yeminler sıralayabilirdi. Yifan odanın en başındaki tekli koltukta bacağını bacağının üstüne atmış oturuyor ve Sehun'a onu gebertmek ister gibi bakıyordu. Baekhyun kedi çocukla beraber üç kişilik koltuğa oturmuştu. Oturuşu rahat görünüyordu ama yüzü hala solgun ve okunamayacak kadar mimiksizdi.
Sehun ise Yifan'ın hemen karşısındaki tekli koltuktaydı. Her hareketi temkinli ama rahattı. Ne ezilip büzülüyordu ne de -eski- en yakın arkadaşlarının evindeymiş gibi gevşek gevşek hareket ediyordu. Üzerinde spor bir gömlek ve çok da dar olmayan bir kot vardı. Her zamanki Sehun'du işte.