Hayat,genç kız için acımazdı... Herşey'in bedelini o ödemeliydi... Küçük bedeniyle büyük bedeler ödemeleydi...
"Anne,yalvarırım,yapma... Ben... ben... o adamla evlenemem. Anne,yakma,hayatımı karartma" demişti genc kız. Kelimeleri kesik kesik dökülüyordu genç kızın dudaklarından. Zordu yaşadığı ve yaşayacağı şeyler.
"Yavrum. Güzel kızım,elimden Ne gelir,bir yandan kızımın hayatı,diğer yandan oğlum"
Genç kız hızla ayağa kalkıp,evi dağıtmaya başlamıştı. Kriz geçiriyordu.
"İstemiyorum. İstemiyorum. Nefret ediyorum,senden herkesten,o eve gelin olarak girsem,oradan kisa süre sonra kefenle çıkacağım"
Annesi,kızını acılar içinde izliyordu. Neyapacağını,diyeceğini bilmiyordu... Kestiremiyordu... Bir yandan oğlu bir yandan kızı.
"Evleneceksin"
Genç kız babasının yüzüne nefretle bakıyordu.
"Ama istiysen,senin yerine o evlenir"
Orta yaşlı adam,koltuğun üzerinde oturan 10 yaşındaki elinde bez bebek,ağlayan Berfin'i gösterdi. Hayır... Hayır... Yapamazdı,o daha çocuktu,yapamazdı. İçinden bunları diliyordu genç kız.
Orta yaşlı adam yeniden konuşmaya başladı.
"Berfin'i hazırlayın o vakit,konağa gelin gidi"
"Kendal nediysen Sen,berfin daha bebedir" diye atılmıştı kadın. Buna hiç dayanamazdı...
Babası bu kadarmı acımasızdı... Oğlu için,kızlarından'mı vazgeçiyordu?
"Ama o.. o daha küçücük bu asla olmaz" şok içinde,ayağa kalkıp göz yaşlarını silerek konuşmuştu genç kız.
Kendal arkasını dönüp,kapının orada dikilen oğluna baktı. Herşey onun yüzündendi. Ama oğlunu kaybedemezdi. Oğlu için,kızından vazgeçecek kadar acımasızdı...
"Haber et,Berfin gelin gidecek"
Dudaklarımdan dökülen,kelimeler hançer gibi kalbime saplanmıştı.
"Tamam,kurtuldunuz,gideceğim"
Genç adam,sakince olanları idrak etmeye çalışıyordu. Kardeşi'nin kaçması,ölüm kararı,alınan karar hepsini gözden geçirmeye başladı. Omzuna dokunan elle birden irkildi. Kafasını kaldırdığında genc kadının elini gülümseyerek dudaklarına götürdü.
"Ne yapacağım ben,bu olmaması gereken birşey,yasal olarak yasak"
Genç kadın oğlunun yüzündeki üzüntüyü görünce,kalbi sıkıştı. Herzaman,masumlar öderdi bedeli,şimdide olduğu gibi...
"Töre bunu uygun gördü oğul.Yasak,yasal kimin umrundadır. Sen kardeşinin hayatını bağışlamışsan,ama kendinide yakmışsan"
Kırık türkçesiyle,konuşmuştu genç kadın. Oğlunun yanında,kendini olduğu gibi hissediyordu.
"Kız Kac yaşında anne"
Evleneceğini biliyordu. Ama kiminle olduğunu bilmiyordu. Sadece töre'ye boyun eğmişti. Genç Kiz gibi,kardeşinin hayatı için kabul etmişti. Annesi bakışlarını kaçırınca, soruyu tekrar sordu
"Anne,kaç yaşında"
Annesi derin bir nefes alarak,oğlumun sorusuna cevap vermişti.
"On altı"
Şaşkınlıkla annesine bakıyordu. O kızın on sekiz on dokuz beklerken on altı da neydi. Çocuktu. Bir çocuklami evlenecekti. Asla ama asla şimdi öğrendiği şeyden sonra o kızla evlenmezdi. Buna engel olmalıydı.Hemde hemen!
Ama geç kalmıştı,Kader ağlarını çoktan örmüştü çünkü....