Hızla yüzümü yıkayıp derin bir nefes aldım. Çok utanç verici birşey idi. Çok dengesizce bir davranıştı. Sabah gözlerimi açtığımda Miran'ın üstündeydim. Uyku sersemi bile olsa utanmıştım. Onu uyandırmadan hızla üstünden kalkıp banyoya girmiştim.
Yavaşça kapıyı aralayıp odadan çıktım. Dolaba yönelip üzerime mavi diz kapaklarıma gelen elbiseyi ardından beyaz yelegi alıp geri banyoya yöneldim...
Üzerimi değiştirip odaya yöneldim. Bavula bir kaç özel şey daha koyup odadan çıktım.
Mutfağa inip,Hafize Abla'ya kahvaltıda yardım etmeye başladım.
Kahvaltı masasında kimse konuşmuyor,önündekileri yiyorlardı. Miran'ın yüzüne bakamıyordum. Çünkü onun bakışları hep üzerimdeydi.
Daha sonra Hafize Abla'nın eşi,Ahmet abi geldi.
"Ne oldu Ahmet Abi"
Ahmet Abi elleri önünde konuşmaya başladı.
"Ağam emriniz üzerine kaçanlar yakalandı"
Kaçanlar? Kim kaçmıştıki. Miran'ın yüzünü birden kaskatı kesildi bunu anlamıştı.
Daha sonra Ahmet abi'ye dönüp benim kanımı donduracak soruyu sordu.
"Hüküm verildimi"
Elimdeki çatal,tabağa düştü. Bakışlar benim üzerime yönelince özür dileyip devam ettim. Etmeye çaba gösterdim.
Ahmet abi kafasını salladı.
"Tamam Ahmet abi"
Bir sevda,saçma bir karar ve iki ölü. İşte çevrem buydu. Belki abimde ölebilirdi...
Miran masadan kalkıp aşağıya yöneldi. Karşımda oturan Zuhal Hanıma baktım. Kafasını hafifçe salladı. Ayağa kalkıp merdivenleri indim.
"Hafize Abla Miran nerede"
Eliyle atların olduğu yeri gösterdi. Hızla içeri girdim. At'ı okşuyordu. Canii herif,hüküm verildimi diye birde soruyor.
"Neden geldin git"
Sesi okadar ürkütücü çıkmıştiki olduğum yerden sıçradım. Birde erkeklik taşıyor bana.
"Gitmiyorum,nekadar canisin seni iyi kalpli biri sanıyordum,yanılmışım"
Söylediklerimde haklıydım. Kesinlikle emindim.
O yaptırmış.
Hızla yanıma gelip iki eliyle iki kolumu tutup beni sarsmaya başladı.
"Kes dedim sana kes"
İlk defa onu böyle görüyordum. Gözü dönmüş adeta. Sonra biri beni kenara çekti.
Uzun boylu bir adamdı. Miran'ın yanına gidip elleriyle kafasını tuttu.
"Miran kendine gel"
Korkmaya başlamıştım. Benim yüzümden olmuştu. Onun damarına ben basmıştım. Gözümden istemsizce bir yaş aktı. Neden ağladığımı bilmiyordum. O adam bana dönüp konuşmaya başladı.
"Sen çık,ben onunla ilgilenirim"
İkiletmeden çıktım. Avluda bir kadın kucağında birde bebek vardı. Şimdi konuşacak durumda değildim.
Hızla merdivenleri çıkmaya başladım. Odama girip kendimi yatağa attım. Pislik herif.
Ona alışmaya başlasam illaki birşey oluyordu. Evren bana karşı. Neden ağlıyordum peki? Sinirden olduğu kesindi. Peki ya Miran?