Valizi arabaya koyduktan sonra yerime geçtim. Miran sürücü koltuğunda,ben ıse onun arkasında oturuyordum. Hemen bugün geri döneceğimizi söyledi. Ters giden birşeyler vardı,Miran'ın yüz doksan derece birden değişmesi normal değildi. Araba kaygan yolda hızla ilerlerken,ikimizde konuşmuyorduk. Kalbim açıyordu,ben böyle hayal etmemiştim.
Ne garip değilmi ;Kalbimi acıtanda Miran,yaramı saracak olanda Miran...
"İyi uçuşlar"
Danışmadaki kız pasaport ve diğer işlem kağıtlarını verince uçak kısmının orasına ilerledik. Miran elimi tutunca,çekmek istedim. Ama yapamadım,buna ihtiyacım vardı,hemde çok...
"Sana seyehat yasak demişti doktor"
Uçak kemerini bağlarken sormuştum soruyu,yüzüne bakmak istemiyordum. Bu en çok beni kırıyordu,ama başka çarem yoktu. Eliyle çenemi kavrayıp kendine döndürdü. Gözlerindeki ne idi.
Çaresizlik...
Yıkım...
Üzüntü...
"Evet ama fazla riskli değil,hem seni yanlız başına nasıl göndereceğimi düşünürsün"
Kafamı salladım. Nasılmı düşünürüm? Şu saaten sonra senden gelecek olan herşey beni allak bullak edecekken,yanlız uçak seyehati neydiki?
Sonra dudağıma bir buse kondurup geri çekildi. Elim ağzıma gittiğinde,o bana gülüyordu. Bugün ilk defa!
"Neydi bu şimdi"
Koltuğa yaslanıp konuştu.
"Karımı öpemezmiyim"
Şuan tek istediğim " Hayır" cevabını vermekti,ama ona Kıyamıyordum! O beni incitsede ben ona kıyamıyordum.
Bende cevap vermeden kafamı pencereye çevirdim,uçak uçmaya hazırlanıyordu. Yavaşça hareketlenirken,arkamda bir İstanbul,ve yaşadığım en büyük Hayal kırıklığını bırakıyordum...
Gözlerimi Miran'ın dokunuşlarıyla açtım. Eli yüzümde birşeyler fısıldıyordu.
"Yezda kalk hadi"
Yavaşça gözlerimi aralayıp ona baktım. Uykuya dalmışım,üstüne üstelik bizden başka kimse kalmamış sanırım uçakta. Kemeri çözüp aşağıya indim. Yine kendi yuvamdaydım,kendi toprağımda..!
"Hoşgelmişseniz ağam"
Ahmet abi'nin sesiyle düşüncelerimden ayrıldım.
"Saol Ahmet abi"
Arabaya binip ilerlemeye başladık. Köye bizim köyden geçmeliydik. Araba bizim köye girince bizim eve doğru sürüldü araba. Uzun ama bana kısa gelen bir yolculuk sonrası,bizim evin kapısının önüne geldik. Araba'nın kapısını açıp aşağıya indim. Hemen sonra Miran'da indi. Evin ahşap yıkık kapısını açıp içeri girdik. Akşam yemeğinde herkes sofrada oturuyordu. Herkesin bakışı bir an bize çevrildi. Annem hızla koşarak yanıma gelip,sım sıkı bana sarıldı. Göz yaşlarım akmaya başlamıştı. Sabahtan berî tutuğum göz yaşlarımı bıraktım. Buna ve annema ihtiyacım vardı...
"Neden haber vermediniz kuzum,gelip alırdık"
Annemin elinin içini öpüp yanağıma bastırdım. Yaşadıklarımı bilmiyordu. Bilse ne olacaktıki? Ağa'ya kafamı tutacaktı.
"Anne,ani bir kararla döndük,normalde bu hafta sonuna kadar orada olmayı planlıyorduk ama olmadı"
Miran hemen yanımda oturmuş,kız kardeşine sarılıyordu. Abim ise ortalıkta yoktu,nereye gitmişti?