19.Bölüm

35.6K 1.1K 24
                                    

Miran'ın eli hâlâ belimde ve kafası saçlarımın arasındaydı. Söylediği cümle... Hoşuma gitmişti,ondan iltifat duymak,beni mutlu etmişti. Gözlerimi sarışın kadının gözlerine diktim. Hâlâ gitmemiş,donmuş gibi bize bakıyordu.

Yutkunup konuşmaya başladı. Hadi ama defol artık!

"Miran,ben seni merak ettim"

Miran bilerek beni kendine bastırıyordu. O batan ah... Kahretsin..

"İyim Gonca merak etmene gerek yok"

Sesi buz gibiydi. Aslında ona öyle davranması beni mutlu etmişti. Herkes hakketiğini yaşar değilmi?

"O gece.."

Yüzüm soldu birden,o gece ne olduysa oldu. Gözlerim dolmaya başladı,ama ağlamıyacaktım.

"Neden gittin"

Neden gittin derken? Neyden bahsediyordu bu kadın? Nezaman nereye gitti Miran? Kafamı çevirip ona baktım. Vücudum hâlâ onunla birleşikti. Rahatsızmıyım? Hayır!

"Gonca o gece ile ilgili konuşmak istemiyorum,nezaket gösterip geldiğin için teşekkürler,şimdi aile yemeğimiz var. İyi akşamlar"

Gonca beni sinirle nefretle süzdü. Gitsene kızım,nekadar malmış.

"İyi akşamlar"

Onun arkasından gidişini izledim. Nefis bir vücudu vardı. Miran onun vücudunamı dokunmuştu. İçimden ona nefretimi kusarken şimdilik sustum. Hâlâ kapıda öyle bekliyorduk. Bir adım öne gidip kendimi ondan ayırdım.

"Neyse geçelim içeri"

Yüzüne bakmadan içeri girdim. Hayatım boylemi olacaktı. Miran ve eski kırıkları...

Yemek sırasında ve bitikten sonra,Miran'ın gözleri hep benim üzerimdeydi. Gece geç saate kadar sohbet etmiştik. Herkesin üstünde tüm günün yorgunluğu vardı. Herkes odalarına cek ilmişti. Ben ve Sevda mutfağı toparlıyorduk.

Son kez bezle tezgâhı sildim,yukarı çıkmak istemiyordum. Onunla aynı odada kalmak benim için zordu.

"Yezda,sorunmu var?"

Sevda'nın sorusuyla ona döndüm. Yalan bir gülümseme ekleyip konuştum.

"Hayır ne sorunu olabilir"

Yapmacık olduğumu biliyordum. Ama daha Sevda ile aram sıkı fıkı değildi. Onunla oturup dertleşemezdim.

"Tamam anlatma,sen bilirsin" Biraz durduktan sonra devam etti.

"Neyse iyi geceler"

Deyip mutfaktan çıktı,kaldımmı tek başıma. Ne silecek yer,nede toplanacak biryer kalmıştı. Merdivenleri çıkıp odaya girdim. Umarım uyuyordur. Yatağın üzerinde uzanmış elinde ipad birşeyler yapıyordu. Benim geldiğimi görünce ipadi komidinin üzerine koydu.

"Rahatsız olma,ben giyinip şu koltukta yatarım"

Onun birşey demesine izin vermeden ışık hızıyla geceliğimi alıp odanın banyosuna girdim. Sırtımı kapıya yaslayıp derin bir nefes aldım. Onunla ilk defa yanlız kalmıyordum,ama bu defa daha farklı birşey vardı,adını bilmediğim,yada koyamadığım birşey. Geceliği giyip saçımı düzeltim. Kapıyı acmamla sıçramam bir oldu. Miran kapının orada cellat gibi dikilmiş bana bakıyordu.

"Korkuttun beni"

Gözlerini sadece gözlerime dikmiş bakıyordu. Neoldu yine? Hamle yapıp yanından geçecekken kolumu nazikçe tuttu.

"Yatakta uyu"

Otoriter bir ses tonu vardı şuan. Benden neden böyle birşey istiyordu?

"Hayır sen yaralısın uyku sersemliğiyle birşey olursa"

Kolumu bırakıp gülümsedi. Onun bu halini daha çok seviyordum. Gülümseyen hali..

"Ben koltuğa geçerim,sen geç"

Bu sefer o gidecceken ben kolunu tuttum. Dejavu...

"Saçmalama iki büklüm olursun orada"

İkimizde birbirimizi düşünüyorduk. Ne tatlı değilmi?

Tek çare aynı yatağı paylaşmak olacaktı.

"Tamam ozaman ikimizde yatakta uyuyalım"

Tomatese döndüğümü biliyordum. Yanaklarım al al olmuştu kesin. İki eliyle yüzümü avuçladı.

"Bu halini çok seviyorum"

Eğilip dudağıma minik bir öpücük koydu. Buda neydi şimdi? Neden yapmıştı? Odaya derin bir sesizlik hakim oldu. Çıt çıkmıyordu. Eğilip dudağımı öpecekken telefon çaldı. Yuh yani! Bu saate kimdi. Miran homurdanarak geri çekildi. Ve telefonu açıp kulağına götürdü.

"Efendim Doğan... Allah kahretsin... Durum ne peki... Ben birkaç güne döneceğim,birşey olursa beni saat fark etmez ara... İyi geceler"

Telefonu kapatıp sinirle yatağa fırlattı. Ne olmuştu?

Yatağa oturunca bende yanına oturdum.

''Neoldu''

Eliyle saçlarını karıştırmaya başladı. Cevap? Yok!

"Hükümü verilen kişiler"

Ondan birden uzaklaştım. Ona yakın olmaya çalışsam illaki birşey çıkacaktı. Doğruya benim kocam birnevi katil!

"Kahretsin,onlara kaçmaları için yardım ettim,ama yakanladılar,şimdi ise iki aile birbirine düşman,heran kan davası olabilir"

Sesi sinirliydi. Bu adam mükemmel ve ötesi birşeydi. Yapmamıştı. Yardım bile etmişti. Ama ben onu suçladım. Salaktım. Bir elimle elini tutup,güven vermek adına sıktım. Diğer elimde yanağına gitti. Okşadım...

"Bunada bir çare buluruz,yeterki üzülme"

Elimi yanağından çekip avuç içimi dudaklarına göt ürdü. İçim kıpır kıpır olmuştu. Ahh. Etkilenmemek imkânsızdı.

"Hadi uyuyalım"

Yatağın pikesini kaldırıp altına girdim. Oda girince yüzüm ona dönük şekilde yan uzandım. Ay ışığı sayesinde yüzlerimizi görebiliyorduk. Kendimi tutamayıp yanağına bir öpücük kondurdum.

"Sen çok iyi birisin"

Dedim fısıldayarak. Gülümsedi.

"Biliyorum"

Dedi ukala bir tavırla.

"Ukala"

Dedim gülerek. Oda gülüşüme karşılık verdi. Eliyle beni kendine çekti. Kafam şuan onun omzunun üzerindeydi. Gözlerimi kapattım. Artık emindim hisslerimden.

Işte huzur buydu,sevdiğin adamın kollarında uyumaktı...

Laylaylom :d evet sonunda yazdım :D cidden basım çatlıyor. Bazılarınız bana Msj atıp YB soruyor. Bakın kırmak uzmek istemem aama benimde bir hayatim var. Bu.hafta cuma pazar YB sanrim gelemiyecek. Haftaya pazartesi işe başlıyorum. Zamanım daha kısıtlı. Neyse yorum ve VOTE bekliyorum.

Allaha emanetsiniz.

Görüşmek üzere.

Zeynep <3

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin