15.Bölüm

37.9K 1.3K 46
                                    

İhanet ;aldatmaktır,kandırmaktır,diğeriyle olmaktır,yalanlar söylemektir,gitmek ve gelmemektir,sevilip, hiç sevmemektir ,gökkuşağını hiç bilmemektir,değerlerde günahları bulmaktır ,ayrılığa mazeret öyküleri yazmaktır ,çıkmaz sokakta tek başına kalmaktır ve bencillikte boğulup bir baharda solmaktır...

Yezda bana o cümleyi söyledikten sonra evde daha fazla duramadım.

Haklıydı,kendimi bu evcilik oynuna fazla kaptırmıştım sanırım. Ama onun yanında kendim oluyordum,gülüp eğleniyordum. Arabaya binip,nereye gideceğimi düşündüm. Ne yapacaktım? Onu evde tek başına bırakamazdım,yabancıydı buralara. Kontağı çevirip yola koyuldum,nereye gideceğimi bilmeden...

Herzamanki geldiğim barın önünde durmuştum. Bence bana şuan en iyi gelecek yer. İçeri girip,garsonun oradaki tabureye oturdum. Buraya sık sık geldiğim için tanınıyordum.

"Herzamankinden"

Barmen başını sallayıp,bardağı önüme uzattı. Neden içecektim? Onun içinmi? O haklı olduğu içinmi ? Kısaca canım yandığı için...!

Bir tekila diye oturduğum yerden beş tekila olarak kalktım. Bünyem alışkın olduğu için sarhoş olmadım. Saate baktığımda üçü geçiyordu. Arabaya atladığımda telefon çaldı,bir umut Yezda diye düşündüm,ama o olamazdı telefonu yoktu. Cebimdeki telefonu çıkardığımda evden arıyorlardı. Derin bir nefes alarak yeşil tuşa bastım,ve kulağıma götürdüm.

"Alo"

"Oğul,nasisen şirkete gettinmi"

Sıkıntıyla cevap verdim.

"Hayır baba,yarın uğrarım,müsadenle şimdi yoldayım,eve geçince ararım"

Yalan! Şimdi onları bu durumda arayamazdım. Babam telefonu kapatınca birdaha çaldı. İsim görünce açıp açmamak arasında kaldım. Daha sonra bir dürtüye karşı kendimi telefonun yesil tuşuna basılı olarak bulmuştum.

"Miran,duydumki Istanbul'dasın"

Yine başlıyoruz.

"Evet Gonca Istanbul'dayım"

Fısıltılı bir sesle konuştu.

"Özledim,gelsene,aynı yere"

Belkide şuan buna ihtiyacım vardı,teselli olmaya.

"Peki" deyip kapattım telefonu. Arabayı çalıştırıp herzamanki yere,Gonca'yla buluştuğumuz otele sürdüm. Beni bekleyen sürprizden habersiz...

Eve gelmem 2 saatimi bulmuştu. Kapıyı açığım sırada Yezda merdivenlerden çıkıyordu.

"Yezda"

Bana dönmemiş,put gibi aynı yerde duruyordu. Merdivenleri çıkmaya başladı,ama elini tuttum.

Bana dönmesiyle gözlerinin kıpkırmızı olduğunu gördüm. Ona sarıldım. Ama beni küçük elleriyle yumruklamaya başladı.

"Yezda neyin var neoldu"

Hiçbir cevap vermiyor,sadece göğsümü yumrukluyordu.

Ona sımsıkı sarıldım.

Yezda'yı kucağıma alıp merdivenlerden indim. Oturma odasına geçip oturdum. Kucağımda oturuyor ve Hıçkırıyor,eliyle gömleğimi sıkıyordu. Ben ise onun belini okşuyordum.

"Onamı gittin" diyerek iç çekti.

"Kime"diyerek şaşkınlıkla sordum. Nasıl haberi olmuştu?

"O kadına" dediğinde elimi belinden çektim. Nerden nasıl öğrendi?

Hızla kucağımdan indi. Ve bana bağırmaya başladı.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin