Necrus nipyalı'ya ve parmağındaki yüzüğe bakıyordu.Oldukça değerli bir taş olan onikyum taşlı yüzük binlerce mebilyon ederdi.Nipyalı'yı pusuya düşürüp öldürmeyi .yüzüğü ve üstündeki paraları almayı kafasına koymuştu.Nipyalı kendisine göre ufak tefek biriydi.Onunla baş etmek zor olmayacaktı.Oldukça çirkin bir Wolg olan Necrus daha önce korsan gemilerinde çalışmıştı.Çalıştığı iki korsan gemisinin reisi de şimdi MEDEA mahkum cehenneminde çürümekteydi.Reisleri yakalanınca Necrus da başka korsan reislerine başvurmuştu.Ancak kimse bu çirkin ve uğursuz Wolg'u gemilerinde çalıştırmaya yanaşmamıştı.İki korsan reisinin yakalanması da rastlantı mıydı yoksa bu çirkin Wolg kaçkınının bu işte bir parmağı var mıydı bilinmiyordu.Bu yüzden kimse risk alıp onu kendi korsan gemilerinde çalıştırmak istemiyordu.
Avesis'te cinayet sıradan bir şeydi.Kanunsuzların vatanında bu tip hırsızlık ve cinayetler yaşamın doğal bir akışı olarak görülürdü.Ancak Avesis'te kendi düzenini ve hükümranlığını kuran korsan Lordu Farad'ın komiserleri yakaladıkları gaspçı ve hırsızları çoğu kez sağ bırakmıyor onların korsan mahkemelerinde yargılanmalarına izin vermiyorlardı.Bunda Lord Farad'ın hücrelere atılıp yargılanmayı bekleyen mahkumları fazladan masraf oluşturan adi sıçanlar olarak görmesinin de payı vardı.Kanunsuzların sığındı bir gezegende adaletten bahsetmek acı bir ironiydi.
Avesis bir korsan yatağıydı.Ancak kendine has kuralları vardı.Gezegenin yönetiminden ve düzeninden sorumlu olan korsan lordunu korsan reisleri seçerdi.En çok oyu olan aday yeni korsan lordu seçilirdi ve on bin yıllık bir görev için seçilirdi.Sadece gemi sahibi olan korsan reislerinin oyu geçerli olduğu için oldukça önemli bir seçimdi.Lord Farad gücünü ve yeniden seçilebilme garantisini sağlamak istiyorsa korsan reislerini ve korsanları mutlu etmesi ve onların güvenliğini sağlaması gerektiğini biliyordu.Korsanlar mutlu olmazsa reisleri de mutlu olamazdı.Bu yüzden güçlü ve zeki eski korsanlardan kendi polis gücünü kurmuştu Necrus,Nipyalı'nın içtiklerinin parasını verip çıktığını gördü.Nipyalı kapıdan çıkar çıkmaz o da hızla borcunu ödeyip Nipyalı'nın peşine düştü.Şimdi aralarında sessiz bir takip başlamıştı.Nipyalı hızlı adımlarla korsanların konakladığı hanların bulunduğu sokağa doğru yürüyordu.Nipyalı'nın gittiği hanlar aynı zamanda korsanların eğlendiği birer tavernaydı.Bu hanların alt kısmında dehlizi andıran koridorlar ve küçük küçük tek kişilik odalar bulunurdu.Korsanlar asla evlenmezdi.Bu yüzden aile kavramı olmayan bu suç dünyasında eş,evlat gibi kavramların pek sözü edilmezdi.
Nipyalı sokağın girişindeki hanlardan birine girdiğinde Necrus da onun peşi sıra girdi.İçerisi oldukça kalabalıktı.Yüzlerce korsan hem yemek yiyor hem de içkilerini yudumluyordu.Evrenlerinde dişi kalıbı içine giren Nep kadınlarından bazıları ise bir kaç korsan masasında yerini almış onlarla eğleniyordu.Pek çok koloniden kopup gelen bu korsanlar Avesis'i ekonomik olarak ayakta tutuyordu.Hanlar ,tavernalar,sokak içlerindeki küçük barlar korsanların harcadığı ganimetlerle ayakta durabiliyordu.
Korsanlara hizmet eden Nep ve Nimekli kadınlar ise bu ganimetten paylarına düşeni alırlardı.Farklı kolonilerden gelen bu fahişeler,ganimet uğruna ölümle kol kola gezen korsanları memnun etmek için birbirleriyle yarışırdı.Aralarında bu hizmetlerden dolayı hamile kalanlar ise Lord Farad'ın bu kadınlar için kurduğu özel bir binada tutulurdu.Doğan çocuklar Lord Farad'ın eğitimli askerleri olmak üzere yetiştirilirdi.Her türden ,her ırktan güçlü,dayanıklı askerler.
Nipyalı uzak köşedeki bir masaya oturup,han sahibine siparişini vermişti.Wolg'lu Necrus da onu gözden kaçırmayacağı bir masaya dikkat çekmeyecek şekilde oturmuştu.Kendisine bol soslu bir golog sipariş etmişti.Golog .Amorig denen gezegende bulunan volkanik göllerde yaşayan bir canlıydı.Orta büyüklükte bir top şeklindeki bu canlının sinir sistemi tüm gövdesini kaplıyordu.İçi yeşil renkte yapışkan bir sıvıyla dolu olan bu canlının bir çift göz çukuru ve küçük bir ağzı vardı.Wolg'lar ve Tardisli'ler bu yaratığın etini çok severlerdi.Diğer ırklar bu yaratığı çok gerekmedikçe yemezlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜRGÜN
Ficção Científicaİnsanlığın dünya dışı varlıklarla tanışmasının ve birlikte yaşama mücadelesi vermesinin destansı hikayesi. Beklenen felaket gerçekleşip dünya yaşanmaz hale geldiğinde,insanlık dünya tekrar yaşanılabilir bir yer haline gelinceye kadar CORDELİA adını...