İnsanlığın dünya dışı varlıklarla tanışmasının ve birlikte yaşama mücadelesi vermesinin destansı hikayesi.
Beklenen felaket gerçekleşip dünya yaşanmaz hale geldiğinde,insanlık dünya tekrar yaşanılabilir bir yer haline gelinceye kadar CORDELİA adını...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Resimdeki, Gezegen : CURA gezegeni ,resimdeki gemi Birleşik Uzay Federasyonu Filosuna bağlı bir avcı gemisi
CORDELİA Birleşik Uzay Federasyonu Filosuna bağlı üç geminin çekim gücünde giderken,kaptan Radja ve köşk mürettebatı ekranda önlerinde akıp giden galaksiyi izliyorlardı.Uzayda yolculukları boyunca milyonlarca gezegen, binlerce galaksi ve yüzlerce güneş sistemi görmüşlerdi.Evren uçsuz bucaksız bir okyanustu ve pek çok ilginç ve güzel olaya şahit olmuşlardı.Havai fişek patlamasını andıran yıldız patlamalarını, bir gezegenin patlamasından sonra yeni gezegenlerin oluşumlarını gözlemlemişlerdi.İnsanlık için dünyadan bakıldığında binlerce yıl alan bu süreçlerin aslında uzayın içinde ne kadar kısa bir süre sürdüğünü görmüşlerdi.
Göz alıcı,büyüleyici pek çok şey görmüşlerdi ancak onları asıl büyüleyen şey bu galakside var olan hayattı.Capcanlı bir galaksi.Yanlarından geçen büyük ticari gemiler, devriye gezen avcı gemileri ve bağlı oldukları ana gemiler.O gemilerin içindeki varlıkların da en az kendileri kadar şaşkın ve meraklı olduklarını tahmin edebiliyorlardı.Görünüş bakımından kendi gemilerine benzemeyen bu geminin içinde ne tür yaratıklar olduklarını öğrenmek istediklerini biliyorlardı.Sonunda ONEA gezegeninin çekim alanına girdiklerinde yolculuklarının sonuna geldiklerini anladılar.Bir zamanlar masmavi bir gezegenken griye dönmüş ONEA ürkütücü bir görüntüye bürünmüştü.Büyük ANDELON savaşında gezegenin iki güneşinden biri patlatıldığı için gezegenin yarısı karanlığa bürünmüştü.Karanlık tarafın başkentin en kalabalık ve canlı yeri olması kötü bir tesadüftü.
ONEA'dan kalkan on avcı gemisi daha gelen gemilere eskortluk ediyordu.Bu büyük yabancı gemiden hala çekindikleri belli oluyordu.Yol boyunca hiç bir sıkıntı yaratmayan CORDELİA hala tehdidt edici görünümdeydi.MENAj ve GALAXİA çekim gücünü oluşturdukları üçgenden ayrılıp farklı pozisyonlar aldığında CORDELİA sadece kenetlendiği NADA gemisinin gücüyle hareket ediyordu.CORDELİA, ONEA' nın yüzeyine doğru inişe geçtiği sırada kaptan ve mürettebat aşağıda çok büyük bir kalabalığın toplandığını gördüler.
Devasa bir platformun etrafında sayılamayacak türden varlık merakla inecek olan gemiyi ve içindekileri bekliyordu.Kendi amfibik gemileri SENEK'i saldırı dışı bırakan bu devasa geminin haberi çok önceden gezegene varmıştı.işsiz güçsüz varlıkların yanı sıra meraklı soylular da korumaları eşliğinde gemiden çıkacak ve dış uzaydan gelen bu varlıkları bekliyordu.CORDELİA inişe geçtiği sırada ONEA ' dan kalkan avcı gemilerindeki bazı pilotlar CORDELİA' nın mürettebatıyla göz teması kurmuştu.ONEA' lılar kendilerini evrenin en zarif canlıları olarak görürlerdi.Şimdiyse şeffaf ama çirkin olmayan bu varlıkları görmüşlerdi.Geminin etrafında daireler çizen Radu göz teması kurduğu uzay dışı varlığa şaşkınlık ve hayranlıkla baktı.Varlığın teni ona vuran ışıkla daha parlak duruyordu.Zahoria'lar da şeffaf varlıklardı ancak onlar çirkin varlıklardı.Radu hangardaki CORDELİA' nın avcı gemilerinden birinin gövdesindeki pars resmini gördüğünde ürktü.İşte bu resimdeki varlık gerçekten ürkütücü ve tehdit ediciydi.Radu gördüğü resimden ürkerek kendi avcı gemisinin konumunu değiştirmişti.
