Dünya liderlerinin verdiği yetkiyle insanlığın başkomutanı seçilen kaptan Radja bu görevin ağırlığını fazlasıyla hissediyordu.İnsanlık belki de son ferdine kadar yok olabileceği bir savaşın eşiğindeydi.Ancak ONEA nın asi kolonilerine verdikleri sözün de farkındaydı.İstese tek bir emriyle CORDELİA hiper uzay motorlarını çalıştırıp kendisine yaşanılabilir yeni bir yurt arayabilirdi ancak geride bırakacakları, umut verdikleri varlıkları yarı yolda bırakmış olmanın vicdan yükünü hiçbir şey hafifletemezdi.İnsanoğlu verdiği sözden dönemezdi.Hele bu söz bir yeminle mühürlenmişse.
TETİSE gönderdiği generallerin verdiği olumsuz raporlardan sonra gezegenin askeri durumunu kendi gözleriyle görmek istemişti. DELTA filosuna bağlı on kadar avcı gemisinin eskortluğunda güvenle TETİSE inmişti.Kendisini artık CURA nın yeni kraliçesi olan kaptan Tanea ve Prens Haspe karşılamıştı.Onların mihmandarlığında savunma amaçlı olarak kurulan askeri mevzileri ve bataryaları tek tek inceliyordu.
Gçrdüğü şeyler pek içaçı şeyler değildi.Mevziler CORDELİA dan getirilen silahlarla tahkim edilmiş olsa da bunları kullanabilecek çok az yetişmiş asker vardı.Koloni askerleri ise daha önce kullanmadıkları bu silahlara hayranlık ve korkuyla bakıyorlardı.Onları eğitmek uzun zaman alacak gibi görünüyordu.
" CORDELİA dan gönderdiğiniz iyon toplarını ana karargahın üç ayrı bölgesine yerleştirdik.Ayrıca yine geminizden gönderilen sekiz adet lazer taret de saldırı olabilecek noktalara yerleştirildi."
Onlara eşlik eden TETİS in savunmasından sorumlu subaylardan yüzbaşı Emet onlara çalışmalar hakkında detaylı bilgiler veriyordu.
" Kara savaşı için gerekli ağır savaş makinaları geldi mi yüzbaşı?"
Kaptan Radjanın tercümanlığını yapan Kaptan Tanea onun sorduğu soruları diğerlerine tercüme ettikten sonra aldığı cevapları kaptana söylüyordu.
" Bir kısmı geldi.Onları kullanmayı öğretecek subaylarınız da geldi.Silahlarınız bize göre oldukça ağır ve karmaşık.Bizim silahlarımıza göre oldukça yetenek isteyen silahlar.Bu kısa sürede silahlarınızı kullanmayı öğrenip çğrenemeyceğimizden emin değilim kaptan Radja. Bu dil sorununu halletmemiz gerekiyor."
" Merak etmeyin dil bilimcilerimiz bu sorunu çözmek üzere.Ortak kulalndığınız dil ve alfabeyi kendi dilimizle eşledikten sonra her iki tarafa da çeviren bir çevirici üzerinde çalışıyorlar.Kaptan Taneanın yardımıyla tabii ki."
Kaptan Tanea iki gün boyunca CORDELAİ da kalmış ve ONEA nın dili ve alfabesinin insanlığın kullandığı ortak dille eşlenmesine yardımcı olmuştu.
" Bunu duymak güzel kaptan Radja.Savaş sırasında koordinasyonun sağlanabilmesi için birbirimizi anlamamız şart.Size avcı gemilerinin konuşlandığı amportları gezdireyim."
Birlikte DELTA ,EAGLE,FOX filolarına ait avcı gemileriyle eski birlşik uzay federasyonundan asi kolonilere kalan SUGA tipi avcı gemilerinin yan yana sıralandığı amportları gziyorlardı.Mamzara oldukça tuhaftı.Bir yanda oldukça etkileyici bir görüntüye sahip CORDELİA nın avcı gemileri diğer tarafta tiberium alaşımlı gövdeleri ve daha çok biçimsiz bir kargayı andıran görüntüleriyle SUGA lar.
Kaptan Radja hayatı boyunca görmediği dünya dışı varlıklarla yan yana yürüyor olmanın ve ortak bir amaç uğruna savaşacak olmanın garip hissini yaşıyordu.Ataları bu anı görse neler hissederdi diye düşündü.İnsanlık kendi kabuğunu kırıp kendi güneş sistemini terketmekle kalmamış şimdi başka bir güneş sisteminin kaderini tayin etme noktasına gelmişti.
" Öğreneceksiniz yüzbaşı.Sizler de en az bizim kadar zeki ve yetenekli varlıklarsınız.Aramızdaki tek fark bizler hayatta kalmak için beynimizin sınırlarını zorlamak zorunda kaldık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜRGÜN
Bilim Kurguİnsanlığın dünya dışı varlıklarla tanışmasının ve birlikte yaşama mücadelesi vermesinin destansı hikayesi. Beklenen felaket gerçekleşip dünya yaşanmaz hale geldiğinde,insanlık dünya tekrar yaşanılabilir bir yer haline gelinceye kadar CORDELİA adını...