3.bölüm

18.7K 554 37
                                    

"Bu akşam seni istemeye geliyoruz."

"Neeeeeee"

Avazım çıktığı kadar bağırdım. Ne saçmalıyor bu allah aşkına daha dun tanıştık bugun istemeye geleceğim diyor. Üstelik evli çocuklu beni kuma yapacak aklı sıra, tamam burda çok eşli evlilik var ama ben bunlardan biri olmayacağım bunun için okudum burdan gitmeye karar verdim ya.

"Siz ne saçmalıyorsunuz sizinle evlenmeyeceğim boşuna gelmeyin istemiyorum. Hem benim size kuma gelceğimi nerden çıkardınız. Okuyacam ben bunun için okudum birine kuma gitmemek için okudum ve burdan gidecem anladınız mı beni daha dün tanıştık ya dün bugun gelmiş istemeye geleceğim diyorsunuz. Hayır kesinlikle kabul etmiyorum. Lütfen durdurun arabayı inmek istiyorum."

O kadar uzun ve yüksek sesle konuştum ki sonlara doğru boğazım ağrımaya başladı. Sinirli bakışlarla gözlerini yoldan çekip bana döndü ve bu sefer rolleri değiştirdik. Susan ben bağıran o oldu.

"Evet evleneceksin Dilan hanım seçme hakkın yok anladın mı beni hele sözlerimi hiçe sayıp kaçmaya falan kalkış seni bulurum. Ve olacaklardan sorumlu olmam bunu o kafana sok. Benim seni dün gördüğümü nerden çıkardın ayrıca aylardır gölge  gibi peşindeyim farkına bile varmadın. O arkadaşın Zişan mıdır Zilan mıdır nedir. Beni göstermese yine fark etmeyecektin. Ne yapayım lan  beni fark etmen için ne yapayım."

Sonlara doğru kısılan sesiyle ne diyeceğimi bilemedim. Ben ne yapmişim bu adama böyle çaresizce gözlerine bakıp konuştum.

"Ağam ben bilmiyordum... yinede evlenemem sizinle evlisiniz siz o bir ağa kızı benimi üstüne getirceksiniz kuma diye sizi ayarttığımı kandırdığımi düşünürler olmaz. Nolur kapansın bu konu burda hem okuyacağım ben lütfen bırakın beni konağa yaklaştık. Biri görmeden ineyim."

Uysal çıkan sesimle konuştum belki suyuna gidersem anlarda bırakır. Yanlış düşünmüşüm beni duymayıp yoluna devam etti. Arabanın ani fren ile durmasıyla taktığım kemer sayesinde cama yapışmaktan son anda kurtuldum. Belimden tutup kendine doğru çekmesi ile küçük bir çığlık ağzımdan kaçtı. Burunlarımız birbirine değecek kadar mesafe bırakıp konuştu.

"Evet ayarttın beni gülüşünle bakışınla beni mest ettin avukat hanım ne söyleseler haklılar" 

Nefesi yüzümü yalayıp geçerken beynim işlevini kaybetti. Bu kadar heycanlanmam  normal mi? Konuşamadım sustum ne diyecektim. Ne diyebilirdim ki afedersin hislerini fark edemedim mi hayır kesinlikle birşey diyemem. Ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi açıp kahveliklerine baktım bakışları dudaklarıma çevirdiğinde olası bir felaket yaşamamak için kendimi toparlayıp güç bela kollarının arasından çıktım. Bakışlarımı etrafta gezdirdiğimde konağın biraz yukarısında olduğumuzu görüp birşey demeden elimden bırakmadığım poşetler ile çıktım. Biraz ilerledikten sonra sesi doldurdu kulaklarımı kafamı çevirmeden sadece dinledim.

"Akşama hazır ol avukat hanım kahvemi de fazla tuzlu yapma ölmemi istemezsin dimi? "

Alaycı konuşmasıyla beni hepten delirten adama bakmadan yoluma devam ettim. Bir yandan da sevgili Ağamıza saydırmaya başladım. Zıkkım iç sen geber işte kurtuluruz sen gör senin kahvene tükürecem bak gör sen ağa bozuntusu ne olacak. Bunun gibi bir çok lafla konağa girdim.

Konakta büyük bir telaş içinde yapılan hazırlıkları görünce çoktan söylemiş olduğunu fark ettim. Nasıl bir tepki vercekler korkusuyla avluda oturan anne kızın yanına ilerledim.

"Nerdesin kız sen saat kaç oldu. Bir terziye gidip gelmek bu kadar mı zor."

Rojda sinirle soluyup annesine baktı.

Mardin AğasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin