Canım acıyor nedenini bilmeden neden acıyor ki vurduğum için mi ama hak etmemişmiydi. Benim kendimle gurur duymam gerek bu şekilde acı çekmek değil! Bakışı gözümün önünden gitmiyor. Bir anda öpmesi ile neye uğradığımı şaşırdım ilkimdi o benim kendi isteğimle olsun isterdim. Sinirlendim ve tokatı indirdim suratına ve şimdi de 3 gündür evet evet tam 3 gündür yanıma uğramıyor. Belki artık beni istemez diye sevinebilirim ama ben sevinemiyorum bir burukluk var içimde unutmaya çalışıyorum ama yine başaramıyorum. Off hali hareketleri aklımdan çıkmıyor sinirlendi hemde çok gözlerinden ateş çıkarcasına ofkeliydi orta parmağıyla dudağını silip gitti.(multide)Hiç birşey söylemeden arkasını dönüp gitti. Belkide bu yüzden canım sıkıldı bir şey deseydi kızsaydı bağırsaydı bu kadar canım yanmazdı. Kapının aniden açılmasıyla daldığım kuyudan çıkıp bakışlarımı gelen kişiye yönelttim.
"Evet dilan hanım çıkışınız yapıldı artık çıkıyorsunuz."başımı sallayıp zişan'ın yardımıyla ayağa kalktım. Başimin dönmesiyle zişana tutundum.
"Ben hemen doktoru çağırayım."zişanın telaşlı sesi beni gülümsetmişti.
"Gerek yok Zişan biranda kalktım ondandır. Telaş yapma hemen" tebessümümün arasından zorlukla konuştum. Durumum şuan çok iyi ama bazen ağrım oluyordu. Üstümü biraz zorluklarlada olsa değiştirdik. Zişanın koluna girip kapıdan çıktık. Koridorda kimse yoktu beni zişanmı almaya geldi tek? Sahi ben şimdi o eve nasıl döneceğim? Yok hayır kesinlikle dönemem zişanda kalsam abileri var laf olur. Off allahım ne yapacam ben? Düşüncelerimden sıyrılıp sessizce zişanın yönlendirmelerine ayak uydurdum. Sonunda dişarı çıkmamız ile etrafıma baktım. Gözlerim kahvelikler ile buluştuğundasaçma bir heyecan kapladı içimi gelmişti 3 günün sonunda gelmişti. Yüzünü ezberlercesine inceledim sert çehresini hala sinirli bana çattığı kaşlarından belli. Yavaş adımlar ile yanına yaklaştık. Yüzüme bile bakmadan ön yolcu koltuğuna geçmem için kapımı açtı. Hiç birşey demeden yerime yerleştim. Kapının sertçe çarpılmasıyla yerimde zıpladım. Korku dolu bakışlarımı barana çevirdim. Aynı sertlikle kendi kapısınıda kapattıp gazı kökledi. Araba çığlık atarak park yerinden çıktı. Arkama baktığımda zişanı göremedim. Zişanı unuttuk diye kendime içimden küfür ederken sanki aklımı okurcasına beni aydınlattı.
"Zişanı başka bir araba ile evine yolladım." Rahat bir nefes verip bakışlarımı barana çevirdim. Bir ressamın kusursuz diye adlandıracağı bir tablo var sanki karşımda. Herşeyi ile kusursuz. Araba konağın sapağını geçince oraya gitmeyeceğimizi anladım. Daha fazla kafamdaki sorularla çebelleşmemek için sorularımı sıraladım.
"Konağı geçtik nereye götürüyorsun beni?"
" o konağa bir daha dönmeyeceksin."
"Neden? "
" çünkü oyle istiyorum."
"Sen istiyorsun diye herşey olmaz baran ağa"
"Olucak avukat hanım! Sana yaptıklarından sonra orda yaşamana izin vermem." Sert sesiyle irkilsemde belli etmemeye çalıştım.
"İyide onlar bana birşey yapmadı ki ben merdivenlerden düştüm." Resmen al beni götür onların kucağına ver diyorum. Salaklık var bende kesin.
"Bana yalan söylemekten vazgeç artık Dilan! Her ne kadar benim olduğunu kabullenemesende sen benimsin. Benim olana bunu yapanın canını yakarım. Kendileri itiraf etmeseler saklayacaktın benden dimi? Yüzündeki bu darp izlerine bu sefer nasıl bir kılıf bulacaktın. Ateş sıçradı mı diyecektin tekrar yada alerjimi oldu diyecektin ne söyle hangisi" sert sesi susmama neden oldu nasıl itiraf ettiler hala aklım almıyor. Baran ne yapmıştır kimbilir şimdi onlara.