27.bölüm

10.9K 343 25
                                    

"Ben öldürmedim abi yemin ederim öldürmedim ben!"  ne diyordu bu adam böyle recep kim adam öldürmek kim çok saçma.

"Ne öldürmesi oğlum adam akıllı anlat ne oluyor." baranın şaşkınlığı yüzünden okunuyordu. Oda en az benim kadar saskındı.

"Mesut'u ben öldürmedim abi " mesut mu? Bu gecen gün ölen karşı köyün agasının oğlu değil miydi?

"Ne diyon lan mesutla senin ne alıp veremediğin olsun adam akıllı anlat artık." kanım donmuş bir şekilde sadece olanları dinliyordum.

"Bu sabah gelen kız sevdiğim kız aycan. Öğrendim ki mesut kızı rahatsız ediyormus. Ama aycan beni seviyor abi." devam et dercesine basını salladı. Lafını kesmeden devam etmesini istedi.

"Konuşmaya gittim. Tartışmaya başladık. Birden silahı çıkarıp bana doğrulttu. Boşluğundan faydalanıp silahı kavradım. O çekti ben çektim derken silah patladı. Mesut kanlar içinde yere düşünce o an napacagımı bilmeden korktum kaçtım. Ambulansı aradım bir telefondan gelip kurtarsınlar diye ama olmadı." sözlerini bitirip arkasına yaslandıktan sonra yüzünü sıvazladı. Şaşkınlıktan kimseden ses çıkmıyordu. Bu sessizliği bozan ben oldum.

" rojdayı neden seviyorum evlencen dedin peki?" oda ayrı bir dert dercesine elini salladı.

"Ahh be yengem bir bilsem bu nasıl olmuşsa bizi o anda görmüş polise gitcem diyip durdu. Sonra bir şartla demem evlenirsen benle falan gibi şeylerle saçmaladı işte." bak sen şu şeytana.

"Sende hapise girmemek için kabul ettin dimi"  başını evet derecesine salladı.

"Bak aslanım sırf bu yüzden rojdayla evlenmek zorunda degilsin. Ben halledecem rojdayla gidip konuşurum. Ama sende mesutun ailesiyle konuşacaksın." delirmiş bu adam nasıl olur bu.

"Abi sen ne diyorsun beni oradan sağ çıkarırlar mı?" ne yazık ki öyledir.

"Başka türlü rahat uyuyabilecek misin? Bırak ve yüzleş böylesi en iyisi inan." oda doğruydu ama bu nasıl denirdi ki. Şey pardon ben oğlunuzun ölümüne sebep mi oldum diyecek ne boktan bir şey  bu ya...

Nihayet gün aydınlanmiştı. Dün gecenin yükünü omuzlarımda hissediyordum. Bugün baranla bende gidecem rojdayla konuşmaya. Benim de diyecek bir kaç lafım vardı elbette. Tabi önce baran agamızı ikna etmemiz gerekliydi ama nasıl işte onu bilmiyordum.

"Nereye daldın hatun" baranın sesini duymamla yatakta uzanan agama baktım.

"Baranım bende geleyim mi rojdayla konuşmaya" lafı hiç uzatmadan direk söylemeyi tercih ettim.

"Asla dilan senin ne işin var orda." hadi bakalım buyur buradan yak. Bir gün evet de be adam.

"Ya baran hemen hayır deme bende gelip konuşmak istiyorum nolur." başını olumsuz anlamda sallaması sinirlerimi tavan etmişti.

"Baran ne istersen yaparım nolur bende geliyim." birden gözlerindeki parıltıları görmek korkmama neden oldu.

"Ne istersem mi hatun." karkarak evet anlamında başımı salladım.

"O zaman yavrum sevişmeden uyumayalım." ahhh ben ne yapmıştım. Vurun beni ...

Konaktan çıkıp hayatımın büyük bir kısmının geçtiği o konağa doğru yol aldık. Yollar uzadıkça uzuyordu sanki. Bir yanım deli gibi kacmak isterken bir yanım ise tam tersi gitmek için can atıyor.

"Huzursuz gibisin güzelim." bakışlarını barana çevirip evet anlamında başımı salladım.

"İstemiyorsan dönelim ben bir ara gelir konuşurum."

"Hayır baran gelmek istiyorum. Sadece ne biliyim çekiniyorum." arabayı uygun bir yere çekip bana döndü.

"Neyden çekiniyorsun güzelim."

"O konağa gitmek bunca aydan sonra zor sadece o yüzden." basını tamam anlamında sallayıp kollarının arasına aldı.

"Ben yanındayım rahat ol." onun güvenini tekrar tüm bedenimde hissederek yola devam ettik.

Nihayet konağa varmamızla kendimizi arabadan dışarı attık. Baran önceden telefonla geleceğini bildirdiği için kapıdaki adamlar hemen kapıyı actı. Rojdayı avluda tek görmek rahatlattı içimi. Diğerlerinin bu olayı bilmediğine eminim.

"Hoş geldin baran  ağa" sadece barana yönelik konuşup beni hiçe saymasını umursamadan yanında dimdik durdum.

"Hiç hoş gelmedim rojda sende az çok biliyorsun neden geldiğimi."  rojda ağzında iğrenç bir gülüşle evet anlamında salladı başını.

"Buyur otur ağam konuşalım da bu yanındakini niye getirdin biz halledersin aramızda." sabır dilercesine yukarıya doğru bakındım.

"Lafını bilde konuş senin bu diye hitap ettiğin kişi benim karım. Mardinin hanım agası. İkinci hakaretinde gözünün yaşına bakmam bilesin." yiğidim benim bee nasılda karısını kollarmış.

"Tamam ağam kızma şakaydı sadece."  ya tabi şakaydı. Kimi kandırmaya çalışıyor bu Allah aşkına!...

"Bak rojda recebin olayını birinden duyarsam senin ve ailen için hiç iyi şeyler olmaz bilesen. Sen hangi akla hizmet evlenmek için onu tehtit edersin.  Bu evlilik olmayacak bunu bil." rojda hışımla ayağa kalkmasıyla kalbim yerinden fırlarcasına ritmini arttırdı.

"Hayır ağam bu evlilik olacak ben recebi seviyorum." yalancıııııı senin niyetini bilmiyoruz sanki katnem karı..

"Sen bana karşı mı geliyorsun bu akşam ailenle konuşup hallet yoksa çok fena şeyler olur bil bunu."  tekrar hayır anlamında başını sallamasıyla artık benim sözü alma zamanım gelmişti.

"Bak rojda senin niyetin recep falan değil bunu hepimiz biliyoruz. Bunun melek bile farkında sen kime ne anlatıyorsun şimdi."

"Seni ilgilendirmez hanım ağam." hanım agayı dalga gecercesine söyledi.

"Öyle bir ilgilendirir ki rojda hanım. Senin derdin baran bunu biliyoruz eğer söylemezsen ben konuşurum ailenle yediğin haltları bir söylerm. Zaten yarın recep mustafanın ailesiyle görüşüp halledecek sen napacaksın o zaman bakalım" sinirle bana yurumesiyle kendini geri çekmem bir oldu

"Seni öldürürüm dilam" gel ve öldür bakalım.

"Sen mi güldürme Allah aşkına rojda"  rojdayı kızdırmak güzdi .

"Ben receple evlenecem dilan hanım senin gibi profesyonel oros. Deği..." daha sözlerini bitirmeden suratına attığım tokat herkesi şaşırttı.

" sen seni istemeyen bir adama kendini yapmayacak kadar ucuz birisin rojda hanım."

İstenilmeyen yerde durulurmuydu. .
"Ya aşk o durulurmuydu.

HAYIRRRRRR

Mardin AğasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin