Birinci Kitap ( Sürgün ) Bölüm 7 - Geri Döneceğim

8.7K 834 52
                                    

Bu bölüm yorumlarda firsti alan kişiye ithaf edilmiştir.

( Bölüm 7 - Geri Döneceğim )

Haru bir saat boyunca zindanda tutulduktan sonra yanında ki muhafızların eşliğinde sarayın bahçesine çıkartılmıştı. Sarayın bahçesinde idamı izlemek isteyen bütün soylular ve zengin kesimden insanlar vardı. Kral ve kraliçe tahtını bahçenin ortasına idamı rahatça izleyebilecekleri en iyi yere kurdurmuşlardı. Haru asılmayı önemsemiyordu. Asılmak ailesi olacak o yaratığın yaptıkları yanında bir hiçti.

Onun asıl önemsediği kendisinden ilkel ve aşağıda olan bir ırkın sırf güçsüz durumda olduğu için onu öldürmek istemeleriydi.

Daha bu insanlara karşı koyamazken bütün evrenlerin ve galaksilerin en güçlü(!) ırkı olan Ko'lara nasıl karşı koyacaktı. Şimdilik onlar kazanmış olabilirdi. Fakat Haru'nun pes etmeye niyeti yoktu. Bir gün kendisine yapılanların intikamını alacaktı.

Kız üzgün gözlerle ve hiç bir şey yapamamanın çaresizliğiyle gencin bir atın sırtına bindirilmesini izledi. Daha sonra yüksek bir ağacın dalına bağladıkları ipin boşta ki ilmeğini atın sırtında ki gencin boynundan geçirdiler. Bu idam şeklinde at kırbaçlandığı anda ileri doğru atılıyordu. Atın üstünde ki kişi boynuna bağlanan ipten dolayı atın üstünden düşüyordu. İp kısa olduğu için yere basamıyordu.

Ya atın üstünden düşme anında boynu kırılıyor ya da belli bir süre sonra boğularak ölüyordu.

Haru atın üzerine bindirilmiş ve hemen tepesinde ki dala bağlı olan ip boynuna geçirilmişti. Haru bu idam şeklinin mantığını az çok anlamıştı. Zaten okuduğu kitaplarda çok detaylı olmasa da bu idam şeklinden bahsediliyordu.

Elinde kırbaç olan yüzüne siyah maske takan birisi ona söyleyecek son bir sözü olup olmadığını sordu. Haru idam edilmekten kurtulamayacağını biliyordu. Onun için ölmek gibi bir kavram yoktu. Ancak gerçek Ko bedeni yok olursa ölebilirdi. Bunun haricinde ruhu sürgünde olduğu için bu gezegende başka bir bedene geçebilirdi. Fakat Zhimu'dan ayrılmak zorunda olması onu üzüyordu.

Bir gün onun istediği iksirin formülünü bulmaya ve o gün Zhimu yaşıyorsa bu formülü ona götürmeye yemin etti.

O olmasa bu gezegene bu kadar kolay adapte olamazdı. Ona inanılmaz derecede yardımcı olmuştu. Haru son sözünü düşünmeye başladı. Kısa bir süre düşündükten sonra ne söyleyeceğine karar verdi.

Kendisini dinleyen ve birazdan ölümünü izleyecek olan kalabalığa "Beni idam edeceğinizi zannediyorsunuz. Sizler benim için bir böcekten farksızsınız, son sözümü söylememi istemenizin sebebi size hayatım için yalvarmamı istemeniz. Fakat bir efendi bir böceğe yalvarmaz. Bugün bu bedenle olan yolculuğum son bulacak. Fakat bir gün geri geleceğim. O gün geldiğinde hepiniz o sefil ve ilkel hayatlarınız için bana yalvaracaksınız. Tıpkı bir efendinin bir böceği ezmesi gibi bende sizi ezeceğim" dedi.

Az önce ölüm görmek isteyen kalabalık bir anda sessizliğe büründü.

Çünkü Haru'nun ses tonu o kadar güçlüydü ki sesini duyan herkesi büyük bir korku ele geçirmişti. Bu korku Haru'nun tehdidinden dolayı değil sadece sesini duyduklarından dolayı oluşmuştu.

Haru aşırı öfkelendiği için içinde ki bir şey serbest kalmış ve onun öfkesini, intikam arzusunu dışarı yansıtmıştı. Haru bunun ne olduğunu bilmese de aslında bunun sebebi nefes aldığı son dakikalarda oluşan dantianı ve yaydığı aura yüzündendi. Bir Ko'nun yaydığı aura bir insanın aurasından çok üstündü. İnsanları korkutan bu aura Haru'nun yaydığı auraydı.

Ko-HaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin