Bu bölüm yorumlarda firsti alan kişiye ithaf edilmiştir.
( Bölüm 14 - Qashy )
Haru kubbenin içinden çıktıktan sonra bir an önce uzay gemisinin kumanda odasına doğru koşmaya başlamıştı. Bu sırada savunma sistemleri aktif hale gelen Ko teknolojisi uzay gemisinin içinde ki bütün tuzakları devreye sokmuştu. Haru koşmaya devam ederken hemen arkasından kendisini hedefleyen kabloları fark etti. Bu kablolarda yarı organik oldukları için hareket edebiliyorlardı.
Haru önünde ki tuzakları kontrol ederek olabildiğince hızlı bir şekilde koşarken bir yandanda elinde ki Wulkar'ı hazır bi şekilde tutuyordu.
Arkasında ki kablolar tarafından yakalanacak olursa sonu kabinlerin içinde işkence gören Sylon'lardan daha kötü olurdu. Bu yüzden gerekirse Wulkar ile elinden geldiğince savaşacaktı. Haru bunları düşünürken aniden koştuğu koridorun sağ tarafında bir delik açıldı.
Bu deliğin içinden çıkan çok miktarda yarı organik kablo doğrudan Haru'yu hedef almıştı. Haru iki taraftan sıkıştırıldığını anladığı anda Wulkar'ın kılıç ruhunu devreye soktu. Wulkar kılıç ruhu aktif olduğu anda kısıtlı bir bilince sahip oluyordu. Bu yüzden öncekine kıyasla daha güçlü olabildiği gibi kendi başınada hareket edebiliyordu. Wulkar'ın kılıç ruhu aktif olduğu anda Haru'nun elinden fırlayarak önünde ki kabloları biçmeye başladı. Bu sırada Haru hala ileriye doğru koşmakla meşguldü.
Wulkar Haru'ya önünde yol açsada arkasında ki yarı organik kablolar hala büyük bir tehdit oluşturuyordu.
Haru bu durumda yapabileceği tek mantıklı hamleyi yaparak ortağı olan yılan atası Hofus'u çağırdı. Hofus Haru'nun bileğinde ki bileklikten şekil değiştirerek normal yılan formuna geçti. Bu uzay gemisi Hofus'un yılan atası formunu kaldırabilecek kadar güçlü değildi.
Haru yaptığı bu hamlelerle Ko teknolojisini şaşırtmayı umuyordu. Bunda kısmende olsa başarılı olmuştu. Aniden ortaya çıkan yeni hedefle birlikte Ko teknolojisi yeni bir savunma mekanizmasını devreye soktu. Bu savunma mekanizmasında ki öncelikli hedefler Hofus ve Wulkar'dı. Çünkü Ko teknolojisine doğrudan zarar veriyorlardı. Haru bu sırada hala kumanda odasına doğru koşmaya devam ediyordu.
Artık Ko tekolojisi tarafından doğrudan hedef alınmadığını fark etsede hala endişeliydi.
Sonuçta Wulkar ve Hofus bu teknoloji ile doğrudan savaşıyorlardı. Ko teknolojisi Wulkar'a kısa vadede bir zarar verecek kadar güçlü olmasada aynı şey Hofus için söylenemezdi. Hofus bir yılan atası olsada Ko teknolojisi çok güçlü bir rakipti.
Haru kumanda odasına vardığı anda hemen içine girerek kapısına bir barikat kurdu. Ko teknolojisini kontrol eden panel uzay gemisinin kumanda paneline doğrudan bağlanmıştı. Sonuçta bu çeşit bir teknolojinin kullanılması için bazı şartlar gerekliydi. Haru kapıya barikat kurduktan sonra hemen Ko teknolojisini kontrol eden paneli incelemeye başladı.
Bu paneli kullanmak hem çok kolay hemde çok zordu. Haru'nun elinde bu panele erişim sağlayacak olan bir Ko kodu yoktu.
Rütbeye göre verilen bu kodlar aynı zamanda Ko'ların statüsünüde belirlerdi. Bir Ko'nun sıradan bir asker mi yoksa üst rütbeli bir general mi olduğu bu kodlardan anlaşılırdı. Elbette ki Haru'nunda doğuştan gelen bir kodu vardı.
Bu kod Ko'lar arasında kraldan sonraki en üst rütbeli kişi olmasını sağlıyordu. Fakat bu kodu panelde kullanmak "Ben buradayım gelip beni yakalayın" demekle aynı şeydi. Bunun için Haru'nun bir şekilde bu paneli hacklemesi gerekiyordu. Üstelik bu panel ilkel ırkların kullandığı gibi sayı veya harf ile değil aksine sembol ile çalışıyordu. Bu durumda milyarlarca olasılık ortaya çıkıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/79384146-288-k897698.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ko-Haru
FantasíaHer bölüm 2000 kelimedir. Light Novel türünde yazdığım üçüncü hikayemdir. Bilinen bütün evrenlerin yöneticisi olan Ko Hanedanı'nın genç prensi Haru on sekizinci yaş gününde Kutsal Güç Testi'ne girer. Test sonucuna göre Ko Hanedanı'nda uygun bir...