İkinci Kitap ( Krallık Savaşları ) Bölüm 16 - İşleyen Demir

6.5K 588 86
                                    

Bu bölüm yorumlarda firsti alan kişiye ithaf edilmiştir.

( Bölüm 16 - İşleyen Demir )

Haru planını hazırladığı günden itibaren maden projesine başlamak ve gerekli olan parayı bulmak için çalışmalara başladı. Her gün düzenli olarak kasabanın etrafında çıktığı bitki ve kaynak canavarı avları sayesinde ortalama düzeyde para kazanmaya başlamıştı. Kasaba içerisinde belli bir statüye sahip olduğu için artık insanlar tarafından tanınır hale gelmişti. Haru bir ay boyunca hiç aksatmadan bu şekilde çalıştı.

Bir ayın sonunda planına başlamak için yeterli parayı toplayınca kasabada ki köle tacirlerini dolaşmaya başladı.

Güçlü kölelere ihtiyacı vardı. Madenin oluşumunu sahip olduğu toplar sayesinde hızlıca sağlasa bile madenin içinde ki kaynakları zarar vermeden çıkartmak için insan gücüne ihtiyacı vardı. Aynı zamanda madeni koruyacak ufak bir güvenlik gücüde gerekiyordu.

Bu sebeple Haru'nun güçlü ve eğitimli insanlara ihtiyacı vardı. Elinde ki altının büyük bir kısmı ile seksen tane köle almayı başarmıştı. Bu kölelerin bazıları güçsüz olsada Haru bunu önemsemiyordu. Çünkü kısa sürede onları istediği hale getirecekti. Haru iç içe geçmiş iki halkanın ortasına içi dolu bir yıldız damgası yaparak bu damganın kölelere damgalanmasını sağladı.

Bu büyülü damga yüzünden Haru'nun her istediğini yapmak zorundaydılar. Haru kasabada kaldığı süre boyunca köleler için vergi vermek zorunda kalacaktı. Ayrıca kölelerin her türlü ihtiyacı ile ilgilenmesi gerekecekti.

Bunun için köleleri aldığı anda kasabadan kölelerle birlikte ayrıldı. Kölelere vereceği eğitim için bu gerekliydi.

Haru kasabadan ayrıldıktan sonra kölelerin hepsini bir yere topladı. Onları parayla satın almış olsada özgürlüklerini kısıtlayarak onlara iş yaptırmayı kesinlikle düşünmüyordu. Zaten kölelik damgalarınıda bu yüzden yaptırmıştı. Haru hepsini toparlayınca onlara "Hepiniz kölesiniz. Sizlere biçilen kader köle olmanız. Ama ben ama başka birisi hiç fark etmez. Paraya sahip olan sizin hayatlarınıza da sahip olur. Fakat ben sizin hayatlarınızı istemiyorum. Bunun için şimdi, burada hepinizi kölelikten azat ediyorum" dedi.

Sözleri biter bitmez kölelerin boynunda ki büyülü kölelik damgası kayboldu.

Haru onları azat ettiği için artık hepsi özgür insanlardı. Aralarından çoğu kaçmak istesede içlerinde ki merak dürtüsüne engel olamadıkları için kalmayı tercih ettiler. Hepsi Haru'nun neden onları o kadar para ödedikten sonra serbest bıraktığını merak ediyordu.

Haru hepsini azat ettikten sonra sözlerine devam ederek "Artık hepiniz kendi hayatlarına sahip özgür insanlarsınız. Bir çoğunuz sizi neden azat ettiğimi merak ediyorsunuzdur. Ben insanların haksız yere köleleştirilmesine karşıyım. Bunun için sizi serbest bıraktım. İstediğiniz zaman gitmekte özgürsünüz. Ailenizin yanına veya yaşadığınız yere gitmekte özgürsünüz. Hatta hepinize istediğiniz yere ulaşmanız için on altın vereceğim. Fakat gideceğim bir yer veya beni bekleyen bir ailem yok diyorsanız. O zaman kalın ve benimle birlikte çalışın" dedi.

Bir süre için kimse olduğu yerden hareket edemedi. Hepsi teklifin inanılmazlığı karşısında şaşkına düşmüştü.

Hayatlarının ve kaderlerinin karardığını özgürlüklerinin yok olduğunu umutlarının tükentiğini düşünürlerken özgürlüklerini geri kazanmışlar ve yeni umutlar edinmişlerdi. Her şeyden önce kararmış kaderleri bir günde değişmişti.

Ko-HaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin