İkinci Kitap ( Krallık Savaşları ) Bölüm 30 - Beklentiler

5.2K 532 77
                                    

Bu bölüm yorumlarda firsti alan kişiye ithaf edilmiştir.
( Katılmak isteyenleri https://www.facebook.com/groups/KoHaruWattpad/ facebook grubuna beklerim. Önemli duyurular ve bölüm duyuruları buradan paylaşılmaktadır. Bu kısa hatırlatmada bittiğine göre hepinize iyi okumalar dilerim. )

( Bölüm 30 - Beklentiler )

Tam olarak beş gün içinde Çalı Kırbacı Zehri'nin panzehirini yapmayı bitiren kraliyet doktoru hemen iki hastayada bu panzehir tedavisini uygulamaya başlamıştı. Ayrıca kralın tedavileri konusunda hiç bir masraftan kaçınılmaması için verdiği tavsiye üzerine hastalara yapılması oldukça zor olan yüzden fazla arıtılmış bitki özü ve güçlü kaynak canavarı kristallerinin sentezlenmesi ile yapılan Can Veren Hap'tan verilmişti.

Bu hapa Can Veren Hap denmesinin sebebi bir insanı ölmediği ve bedensel olarak bir bozukluğa sahip olmadığı sürece iyileştirmesinden kaynaklanıyordu.

Her biri neredeyse bir şehirden daha değerli olan bu hapların ikisi şu anda hastalara verilmişti. Hapların etkisi kraliyet doktorunun panzehir tedavisi ile birleşince hastalarda olumlu etkiler gözükmeye başladı. Kraliyet doktoru bu etkileri tek tek not alıyordu.

Yedinci günün sabahında durumu Hotaru Lin'e göre daha hafif olan Haru gözlerini açmıştı. Hafıza sarayı sayesinde kendisini çabuk toparlasada yabancı bir tavana bir kez daha bakmanın verdiği şaşkınlık hala üzerindeydi. Nerede olduğunu açıkça bilmiyordu. Yattığı yataktan kalkmaya çalıştı. Bu sırada görüş açısına hemen yanında yatan Hotaru Lin girdi. Haru onu gördüğü anda endişelenmeye başlamıştı.

Çünkü bir şekilde zehirlendiklerinden emin olmuştu. Yatağından zorlukla kalkarak Hotaru Lin'in yanına gitti.

Güzel kadının bedeni oldukça solmuştu. Haru Hotaru Lin'i dikkatli bir şekilde inceledi. İncelemesi bittiği zaman durumunun kötü gibi görünsede iyi olduğunu ve bedeninin zehirden yavaş yavaş arındığını fark etti.

Haru kısa incelemesinde bazı şeylerden kesinlikle emin olmuştu. Bunlardan ilki Hotaru Lin'in bedeninde kendi bedeninden daha fazla zehir bulunmaktaydı. Zehirin miktarı doğal olarak iyileşme hızını düşürüyordu. Ayrıca Haru'nun Hotaru Lin'den önce uyanmasının sebebi doğal olarak daha güçlü bir bedene sahip olmasıydı. İkinci emin olduğu şeyse bir şekilde birileri onlara yardım etmişti. Haru kendi bedenini incelediğinde bedenine bulaşan zehirin gücünü kavramıştı. Bu şekilde bir zehirlenme ile kendi hallerine bırakılsalar kurtulmaları imkansızdı.

Haru bu gerçeklerden emin olsa bile birisine karşılıksız yardım edecek insanların bu gezegende sayılamayacak kadar az olduğunu biliyordu.

Ustası Zhimu kesinlikle bu tarz bir insandı. Her zaman onunla karşılaşmasını bunun için bir şans olarak görüyordu. Bu gezegenin gerçeklerini kavramaya başladıktan sonra doğal olarak insanların iç yüzlerini daha iyi anlar olmuştu.

Aklında tonlarca düşünce olmasına rağmen emin olamadığı tek şey tehlikede olup olmadıklarıydı. Haru üzerinde kendisine tamamen yabancı gelen bir kıyafetle odanın içinde bulunuyordu. Üstelik ticaret bilekliği ve boyutsal yüzüğü ortada yoktu. Haliyle daha yeni kavuştuğu Wulkar'dan bir kez daha uzaklaşmıştı. Odayı dikkatli bir şekilde kontrol etsede kendisini savunacak bir silah bulamamıştı.

Oda lüks eşyalarla döşenmiş olsada ağır bir sadelik havası yayıyordu. Beyaz perdelerin gün ışığını bir nebze gölgelediği geniş pencereler, krem rengi duvarlar ve tamamı beyazın tonları olan eşyalarla sadelik dışında bir havayı yansıtması mümkün değildi.

Ko-HaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin