Üçüncü Kitap ( İntikam Yolunda ) Bölüm 21 - Hofus'un Dönüşü

2.3K 210 7
                                    

Bu bölüm yorumlarda firsti alan kişiye ithaf edilmiştir.

( Bölüm 21 - Hofus'un Dönüşü )

Haru'nun yüzünde ki gülümseme yaşlı adamın bulunduğu noktada ki tozun dağılmaya başlaması ile tamamen silindi. Yaşlı adamın bedeninin hiç bir yerde olmadığını fark eden Haru oldukça tedirgin bir hale gelmişti. Wulkar'ın ve kırmızı yıldırımların gücünden emin olsada bir çeşit beden geliştirme tekniğine sahip olan yaşlı adamı tek bir saldırı ile etkisiz hale getirse bile bedenini tamamen yok edemeyeceğini biliyordu.

Bu durumda az önce yaşlı adamın bedeninin ortadan kaybolmasının tek bir açıklaması olabilirdi.

Yaşlı adam bir çeşit gizlenme tekniği kullanarak kendini görünmez yapmıştı. Haru'nun analiz yeteneği yaşlı adamı fark edemediğine göre kullandığı teknik kesinlikle üst seviyeli bir teknik olmalıydı. Haru yaşlı adamın yerini tespit edemediği için odaklanmaya başladı.

Odaklandığı şey etrafında ki her türlü sesti. Şu anda bütün duyularını geri plana çekmesine rağmen işitme duyusu öncekine göre daha kapsamlı bir şekilde çalışıyordu. Haru elinde Wulkar ile birlikte gözünü kapatarak en ufak bir sesi bile kaçırmamaya özen gösteriyordu. Rakibi görünmez olsada Haru ses çıkarmak zorunda olduğundan emindi. Sonuçta ona karşı saldırıya geçtiği anda ortaya belli bir ses çıkacaktı.

Haru ise bu ses sayesinde yerini tespit edip ona karşı kendini savunacaktı.

En azından düşüncesi bu yöndeydi. Şu anda içinde bulunduğu durumun pek iyi olmadığının farkındaydı. Bedeninde ki enerji miktarı oldukça azalmıştı. Bir süre daha normal kas gücü ile rakibi ile dövüşebileceğini düşünsede kaynak enerjisi veya teknik kullanamayacağından emindi.

Zaten en başından beridir tedirgin olmasının sebebi buydu. Aralarında ki dövüşü büyük bir ihtimal ile kaybedebileceğini düşünüyordu. Elinde sadece Wulkar'ın kılıç ruhunu kullanmak gibi bir seçeneği daha vardı. Fakat bu seçeneği doğrudan bir ölüm tehditi ile karşılaşmadığı sürece kullanmayı düşünmüyordu. Haru etrafında ki her türlü sesi dinlerken bir anda göğüs kafesine uygulanan güçlü basıncı hissetti.

Basıncın etkisi o kadar kuvvetliydi ki Haru'nun ağzından fazla sayılabilecek bir miktarda kan püskürmeye başlamıştı.

Haru etrafında ki seslere aşırı derecede odaklandığı için rakibinin saldırı sesini duyamasada göğüs kafesinden gelen onlarca çatırtı sesini duymuştu. Sadece bir saliselik zaman diliminde kesin olarak yenildiğini anlayan Haru'nun elinden hiç birşey gelmiyordu.

Darbenin etkisi o kadar güçlüydü ki Haru geriye doğru savrularak onlarca takla atmıştı. Bedeninin çeşitli noktalarına darbeler alsada hiç bir darbe göğüs kafesinde ki kadar yoğun bir acıya sebep olmamıştı. Haru attığı son takla sırasında kafasını sivri bir taşa vurduğu için yavaşça bayılmanın eşiğine gelmişti. Buna rağmen son bir dirençle bayılma hissini savarak ayağa kalkmak istemişti.

Yenilmeyi kabullenebilirdi. Sonuçta kendini bir yenilmez olarak görmüyordu. Fakat kim olursa olsun önünde yerde sürünmeye niyeti yoktu.

Uzun zamandır bedeninde bastırdığı Ko ruhunun muazzam kibri yeniden uyanmaya başlamıştı. Sıradan bir insanı bırak tıpkı yaşlı adam gibi beden gücünü geliştiren insanlar bile Haru'nun aldığı zarardan sonra mutlaka bayılırlardı.

Ko-HaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin